memlekettte, anayurdumuzda yani özvatanımızda işler hiç de iyi gitmiyor son yıllarda..
ötekileştirme, kendine benzemeyeni psikolojik lince tabii tutma, sosyal baskı ve kutuplaşma fenalıkları aldı başını gidiyor.
bilhassa partizan sağ kesimin öfke saçan sempatizanları muhalif kanada yönelik ağır bir baskılama, provake etme, hedef gösterme ve itibarsızlaştırma politikası uyguluyor acımasızca.
bahse konu referandum olayında da bu yaklaşım aynı gaddar çizgide uygulanıyor mâlum kesim tarafından mâlum kesime..
sosyal ortamlarda, cemiyet içinde malûm insanlar gözüne kestirdikleine hep aynı çakal tutumla yaklaşıp; evet diyorsun di mi, vatan hainleriyle bir olamayacaksın di mi, ülkenin güçlenmesi ve ilerlemesine evet mi... gibi tuzak ve fişleyici sorular sorup baskı altına almaya ve etkilemeye, psikolojik gözdağı vermeye çalışıyorlar..
gelelim esas noktaya:
hayır diyeceksiniz eğer; uluorta, toplumla içiçe olduğunuz anlarda fikrinizi açık açık beyan etmeyin, hatta evet diyorum, elbette evet vs gibi net ifadelerle olası baskı ve zihinsel şiddeti öteleyin!
benden size bir abi, kardeş, dost tavsiyesidir bu zira etrafta o kadar çok yavşak, götüboş, hırbo var ki; olası hayır cevabı duyulmasıyla sizi hedef göstermek için fırsat kolluyor ve hayırcıları evetçilere yem etmek için yanıp tutuşuyorlar.
herkesten çok evetçi olun, korkudan değil böyle yalamaları g.t etmek için inadına evet sancaktarı olun ama sandıka yine kendi bildiğinizi okuyun!
kendiniz için, aileniz ve sevdiklerinizi üzmemek için bu kalkanı kullanın.
umarım yanlış anlaşılmamıştır sözlerim, ama devir bunu gerektiriyor maalesef..
neticede referandumdan hayır da çıksa akp yine iktidarda olacak ve rte cumhurbaşkanlık koltuğunda halen oturmaya devam edecektir ve bazı sol görüşlü yurttaşlar açısından, kimi muhalif frekanstan bakıldığında rahmetli erkan yolaç'ın efsane evet&hayır yarışması akıllara geliyor; her durumda kaybediliyor yani, iki yasaklı kelime; aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
60 yıllardan beri siyasi durum, geçmiş başkanlık tartışmaları, şimdiki nevcut durum, 2709 sayılı kanun değişiklik önergesi, bi dünya darbe veya müdahale,toplum yapısı objektif incelendiğinde aklı selim birinin (militan değil veya RTE alerjisi olmayan) evet dememesi mümkün olmayan referandum hadisesi. Hele bakanların mv olmamaları ve 2 dönem kuralı TC siyasi hayatında devrim olduğunu düşünüyorum. Hayır verenede kızcak halim yok banane.
Anketlerde başbaş bi sonuc cikarsa gene bi yerleri patlatıp Ekonomiyi iyice boka sarıp(Gerci daha ne kadar boka baticaz bilemiyorum ama)Bakin gördünuzmu baskanlik gelmedigi icin bunlar başimiza gelio diyerek %60 gene kapicaklardir.
2007 referandumu cumhurbaşkanı
millet iradesi, meclis iradesi tartışmaları yaratıldı. abdullah gül cumhurbaşkanı oldu. meclis’in gündemine bile girmemesi geteken maddeler geçti! bize çok anayasal bir kişi olarak sunuldu, fakat ne istedilerse verdi!
recep tayyip erdoğan cumhurbaşkanı oldu "ben normal bir cumhurbaşkanı olmam!" dedi. peki şimdi; "çift başlılık oluyor." deniyor! eee bu söylemiştik zaten, millet iradesi deniyordu. eeee meclis zaten millet iradesi ki cumhurbaşkanlığını bu hale getiren kim?! çözüm basitti cumhurbaşkanı istifa edip başbakan olacak, eee zaten başbakan ülkeyi yönetiyor! fakat konu bütün gücü ve medyayı etrafına almak!
2010 referandumu geldi oooo darbeciler yargılanacaktı! fakat konu darbe değildi! hsyk değiştirilecek ve akabinde çöxüm süreci başlayacak pkk'lılar rahat rahat gezecekti, darbeci diyerek ergenekon, balyoz kumpasları kuruldu! yargı, asker, kamu kurum ve kuruluşları fetö cülerle dolduruldu! vatansever asker, polis, gazeteci, siyasiler ve siviller içeri atıldı! bu nu nasıl da savundular yetmez ama evet ciler akil insanlar, pkk yol kesmeye başladı. vatan severler suçlandı. fetö istediği gibi yönetiyordu ülkeyi. şimdi; darbe girişiminin ardından ve fetö akp anlaşmazlığı, hsyk nın sürekli yapısının değiştirilmesi, patlayan bombalar, şehitler, ülke yangın yeri! vatan severler dışarı da pkk lılar içeride fetö cüler içeride peki 2010 referandumu? hala hsyk değiştiriliyor fakat istenilen tam olmuyor! peki milli irade? mahkemelere güvenen yok! 2010 referandumu hayır diyenler hain ilan edildi ki hain ilan edenler ya kandırıldık diyor ya yanlış yapmışız deniyor! sene oldu 2017
sürekli güçlü türkiye vurgusu, süper güç vurgusu 2002 den bu yana yapılanlar beton, muhteşem projeler sadece beton ve parasını da bizden alıyorlar hala! ekonomi, satılan savurulan o kadar yer, o kadar şey sonunda kötü ye gidiyor.
terör ülkenin gördüğü en yüksek seviyede! dış mihraklarmı var! sen ülkeyi koruyamaz, ülkenin bütünlüğünü gözetmezsen eee doğal olarak seni karıştırmak isteyenler olacaktır!
unutmayınız hiç bir zaman kurtuluş savaşımız, 1. dünya savaşı gibi bir durumda olmayacağız! hiç bir zaman mustafa kemal atatürk ve arkadaşları gibi zorlu bir süreçte olmayacağız! fakat o gün bile ilk iş meclis kuruldu! şimdi kilerin 2017 yılında örnek gösterek atatürk'te yaptı dediği meclis evet ülkenin işgal altında olduğu zamanlarda ilk işi meclisti. bugün o günün onda bir bile sayılmaz bu tehditler! fakat hala güçlü türkiye'nin tek adam la olacağını, millete diklenip alttan alışveriş yaparak yükseldiğimizş sanıyorsunuz yanlış! ülke meclisiyle ortak akıl ve ortak üç ile güçlenebilir! bu da geçmişte bize örneği ile görülebilir!
bizim yanlış dediğimiz her şey ülke ye terör, kan, ekonomik baskı sonucu ile döndü! bizler kahin değiliz fakat ön görmek ve yanlış olduğunu anlamakta zor değil! 400 verin bu iş huzur içinde çözülsün demek le, başkanlık her şeyi çözecek demekle çözüm olmaz!
çözüm hayır demekte
çözüm yerli milli ekonomik modelde
çözüm komşularla işbirliğinde
çözüm eğitimi bilimsel yapmakta!
çözüm cemaatleri kapatmakta!
çözüm yargıyı, hukuku özgür bırakmakta!
bunların hepsini yapabilecek en büyük güç de, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu türkiye büyük millet meclisi nde!
Sırrı Gültekin'in 1974 yılında çektiği başrollerde perihan savaş ( nevin ) , kadir savun ( haddaneli yanık ali ) ve halit akçatepe'nin basit yankesici numaraları yaptığı ( yankesici hüsnü ) yeşilçam filmi..
herkese renkli günler