ataturk harf devrimini planladigi gunlerde danismanlarina "bu isi alti ay ile bir yil arasinda yapmamiz lazim" dediginde danismanlari "olur mu pasam bu is icin en az on yil gerekli" demisler. ataturk de "ben milletimi cok iyi bilirim. on yil sure versek, dokuz yil alti ay birsey yapilmaz, yine hersey son alti ayda yapilir" demis. ve de aynen dedigi gibi harf devrimini cok kisa bir surede gerceklestirmis. milli takimimiz da aynisini yapiyor. fatih terim her ne kadar doksan dakikalik taktik de verse herseyi son uc dakikada yapiyorlar.
bu arada dingil mehmet mir firat a sevgiler, saygilar.
aklıma hilal taktiği geliyor. 60-70 dakika boyunca rakip buyur ediliyor, daha sonra ise dört bir yandan rakibin üstüne çullanılıyor, topa allah ın verdiği son güçle de vurulunca * yenilgi rakip için kaçınılmaz oluyor. ayrıca;
(bkz: işkembe-i kubradan atmak)
alman teknik direktör löw'e konuyla ilgili olarak "türkler turnuva boyunca rakipleri için çok rahatsız edici bir takım oldular" açıklamasını yaptıran saldım çayıra mevlam kayıra taktiği.özellikle hiçbir hücum organizasyonuna sahip olmayışımız, turnuva boyunca girilen beş gol pozisyonundan altısının* gol olması bu taktiğe güzel bir örnektir. ha ister balla ister kanırtarak farketmez çılgın türkler affetmez o ayrı konu tabi.
her ne kadar kucumseyeler olsada gercekten ise yarayan taktiktir ki ise yaradıgı ortada yarı finaldeyiz.
gercekten cozulemedigi dogru ki sozluk ahalisi kendi takımlarını kucumser olmus taktik olsa cozulur gibi yorumlar donmekte ortada unutulmaması gereken birsey var fatih terim bu takımın basında ve futboldan anlayan biri ayrıca motivede eden biri.
bu motivasyonu jose mourinho yapınca parlak zeka buyuk adam fatih terim yapınca gaz oluyo.
lafım sozde milliyetcilere
milliyetcilik fasizmle degil ulkeni halkını herzaman destekleyince yapılır.
fatih terim bir takım oturtamadığından daha, devamlı her maça çıkan kadro ve taktiğimiz farklı oluyor bu yüzden rakip de tam anlamıyla hazırlanamıyor aslında tam takım turnuvada oturmak üzere iken arda,tuncay cezalı nihat sakat servet yok yani almanya'ya karşı 14 tane adam kaldı artık şaşıracakları bir takım çıkaramayacağız belki ama umarım onları şaşırtacak ve maçı kazanabileceğimiz düzeni sahaya koyabiliriz zaten finale cezalı da kalmıyor yani kupayı almamak için sebep de kalmıyor.
önce rakibin gücüne göre 1,2 ya da 3 gol yenir, tam taraftarlar sinirden tv'yi kapatacakken bizim takım gol atmaya başlar ya yeneriz ve büyük sevinç yaşanır, ya da uzatmalara gider, tüm taraftarlar kalp krizi geçirir. tamamen türk taraftarlarını hormon çorbası haline getiren bir taktiktir, yaşanabilecek tüm duygular aynı maç içinde yaşatılır.
çözülemeyeceğini söylemek biraz işten anlamamak, akıllı konuşmamaktır. ne çözülemiyor? adamlar, futbol oynuyorlar, futbol. 20 bilinmeyenli denklem çözmüyorlar. futbolcularımızın iyi kondüsyonları var, 120. dakikada dahi yorulmuyorlar. görevlerini iyi yapıyorlar. daha çok, kendilerine, gol atabileceklerine inançları var. bu da yüksek moralden ileri geliyor olmalı, kendilerini iyi hissediyorlar. gayret, sebat gerektiren işlerde çalışmayana şans ne zaman gülmüş. kaleye top atmayan takım gol atamaz. taktik budur. kaleye topu da semih atıyor, nihat atıyor, arda atıyor. diğerleri de atıyor.
yabancı basının hala çözemediği taktikdir. aslında çok basit. kendimizi aşağılamamıza gerek yok... bizim taktiğimiz rocky taktiği... rocky de öyle yapardı ya. önce dayak yememiz lazım biraz, sersemlememiz... ondan sonra gaza gelip yeniyoruz. olay budur.
dayak yemeden gaza gelemiyoruz, gaza gelmeden yenemiyoruz.
tamamen rakip takımla dalga geçme üzerine kurulmuştur. ilk etapta yenilen bir veya birkaç gol rakibe umut verir, tam kazandık dedikleri anda atılan gol veya gollerle neye uğradıklarına şaşırma duygusuyla sersemletilirler. ve artık yapılması gereken tek şey son 27 saniyeyi eğlenerek oynamaktır. oyunun en zevkli kısmıdır galibiyet golünü attıktan sonraki ortalama 27 saniye.
playstationda rakibe 5 gol avans veren psofesyonel oyuncuların taktiğiyle benzerdir. aynı benzerlik satranç oyununda veziri kaleleri ve at veya fillerden herhangi birini kaptırdıktan sonra galip gelmekte de sözkonusudur.