produktorlugunu de cem adrian yapmistir. piyanonun basina ise sezgin alkan oturmustur. guzel album olmustur. agzina saglik cem adrian ellerine saglik sezgin alkan'dir
cem adrian ve türküler. sonu belli olmayan ya da açık uçlu sonlara gebe müthiş bir roman gibi. ses yetenekleri konusunda isyana açık sorgular yapılan cem adrian bu albümü ile eski denilen ama eskimeyen türkülere kendini katmış adeta ve bu hamurun içinde kendi sesini bulmuş/dinleyiciyi ise yoğurmuş.
kelimeler ise bazen orhan veli'nin de dediği gibi kifayet etmiyor kimi şeyleri anlatmaya. bu albüm de onlardan birisi işte. uzun zamandır dinlediğim en iyi albümlerden birisi. piyano ile cem adrian'ın zıtlaşmasına türküler arabulucu olarak eşlik etmişler. ortaya çıkan karışım ise enerji içeceklerini geride bırakacak cinsten. (bkz: anlatamıyorum)
en sevdiğim parça dostum. ki bunda gayet taraflı davranıyor olabilirim. nihayetinde uzun zamandır beğendiğim bir türküdür. pir sultan abdal da cabası. onun dışında geçti dost kervanı yine beğeni sınırlarını aşan bir yorum olmuş. (sanırım taraflı davranıyorum yine pir sultan abdal girdi devreye.) bu ikisi dışında yemen türküsü mevcudiyeti ile bir albümü tek başına kotarma sırrına mazharken mükemmel biçimde yorumlanmış bu albümde. dinlerken çarpılıyor insan. müzikal bir sarsıntı zaten yemen türküsü.
gönül ister ki tüm albümdeki parçaları tek tek yorumlayayım ama ortalarda bir yerde demiştim anlatamıyorum diye.
yetenekleri tartışılmaya başlayan cem adrian -bu albüm ve türkülerden de omuz alarak- isyanı bastırmış durumda. korsan gemisi yeni saldırılar için artık açık sulara açılabilir.