Bazen diyorum tesadüfen karşılaşsak, uzaktan uzaktan izlesem, fondan hüzünlü bir şarkı girse, o esnada elime mikrofon verseler, millet etrafımda çember olsa, şarkı sonunda bahtiyar bir gülümseme ile arkamı dönüp gitsem, sonra kız 'salak' dese herkes gülse bütün ortam bozulsa ve ben eve dönsem.
Eski sevgili konusunda bile duygulanamıyorum hayat böyle çok keyifsiz.
bugün başıma gelmiş şey, galiba hayatımda bir ilkti.
gerçi arkadaşıydı belki bilemiyorum -oynaşsalardı dağıtabilirdim orayı bu da kesin değil-
ilk sevgilimi -siz serhat diye de bilirsiniz- bi hanım kızla gördüm, sonra da rahatsız etmemek için tee en uzaklarında masaların birbirini görmediği bi tarafa kışkışladım eşi dostu kendimle, vay be.
ansızın göze çarpar, "dur ya bu omu" gibisinden emin olmak için şaşı bakılır, o olduğundan emin olunur, istemsizce "vay be" sözleri içinize akar ve sonra yolunuza devam edersiniz.
bugün yakınlarımda akşam için restorana yer ayırtırken duydum. oysa ben bir yere gidelim dediğim zaman zamanım yok diye bahane uyduruyordu. ayrılır ayrılmaz birini bulmuş. zaten şüpheliniyordum benleyken de, şimdi şüphelerim doğru çıkmış oldu.
ne biliyim her seferinde alışırım diyorum ama o kafadan aşağı kaynar sular dökülmesi meselesi her zaman oluyor. uzun zamandır umutsuz ve depresyondayımda. gerçi o da biliyor bunu ve hiç umrunda olmadı. beni en çok üzense artık hayatta gerçek sevgi aşk gibi şeylerin olmadığına inanmaya başlamam oluyor. sanırım giderek birgün mutlu olucam herşeye rağmen yalanına artık inanmıyorum. oysa ki bu yalan beni hayatta tutan tek şeydi.