orta doğu ve balkanların en sempatik yazarı. çanlar kimin için çalıyor? bilmem... benim için sanırım gitmem lazım...
sosyalist bir amerikalıdan ne beklersin ki? şeker şey... kanında yok senin bre mel'un , yazsana bikaç kişisel gelişim kitabı ... okur güleriz en azından! neyse... sevdiğimiz yazarlardan. sempati besleriz.silahlara veda ettik sayesinde, sevişiyoruz mütemadiyen
yenilmeyen adam adlı eserinde, ispanya' nın popüler sporu boğa güreşini icra eden matadorların içki ve boğalarla dansını detayı ile anlatan amerikalı edebiyatçı. aynı eserinde, oscar wilde, boğa güreşi yorumcusu olarak seyirciler arasında yerini almıştır.
Ernest Miller Hemingway, 1889'da Oak Park, illinois' de (ABD) doğdu.
En büyük tutkuları; boks ve bahisçilikti. Boğa güreşi ilgisi ise, iç savaş yıllarında ispanya' ya gittiğinde başlamıştı.
Hatta matador yardımcılığı teklifi bile almıştı. ilk makalelerini lise yıllarında okul gazetesinde yayınladı.
Kansas City Star adlı gazetede muhabir olarak göreve başladı. Muhabirliğini Birinci Dünya Savaşı'nda gündüzleri, cephelerde askerlere çikolata, sigara dağıtarak, akşamları gaz maskesini takıp, sipherlere tırmanarak geçiriyordu. Savaşta yanı başında patlayan Avusturya bombası, bir süre karanlıkta uyuyamamasına neden oldu. Ve bu olaydan sonra "ölüm" hissini şöyle anlatmıştı:
"Ruhum muydu neydi bir şeyin vücudumu terk ettiğini hissettim. Sanki ipekli bir mendil, ucundan tutularak bir cepten dışarı doğru çekilivermişti. Gitti ve geri geldi! Ve de o andan itibaren benim için ölüm yoktu!"
1918 yılında Kızılhaç' da gönüllü ambulans şoförlüğü yaptı. italyan askerlerini kurtarmak için gösterdiği çaba nedeniyle kahraman ilan edilip,
Gümüş Onur madalyasıyla ödüllendirildi. Görevi bitip geri döndüğünde; dizinde madeni bir plaka, ayağında henüz kaynamamış kemik, bacaklarında bir türlü çıkartılamamış çelik parçaları bulunuyordu. Ama o askerliğe göz rahatsızlığıyla kabul edilmemesinin üzüntüsünü, vücudundaki iki yüz yirmi yedi yara ile unutuyordu. 1921 yılında eşi Hadley Richardson ile tanıştı ve evlendi. 1924 yılında ilk çocuğu dünyaya geldi.
1925-1929 yılları arasında birden bire dünyanın en ünlü yazarları arasına girdi. ilk basılan romanı "Güneş de Doğar" adlı kitabı bu yıllarda basıldı. "Silahlara Veda" adlı eseriyle yaralı bir askerin savaşta bir hemşireye duyduğu aşkı dile getiriyordu. Bu eserde; yaşadığı olaydan esinlenmiştir.
Afrika'da yaptığı turla ilgili yazılarını ise; "Afrika'nın Yeşil Tepeleri"adlı kitabında topl~~adı. Çok sevdiği Afrika' ya yaptığı yolculukların birinde düşen uçaktan, ikinci derece yanıkla kurtulmuştu. Ölüme ikinci kez yenilmemişti!
1940 yılında ise en başarılı eserlerinden olan "Çanlar Kimin için Çalıyor" adlı eserini yazdı ve mesleğinde zirveye ulaştı.
1952'de gerçek başyapıtı "ihtiyar Adam ve Deniz" adlı eserini yazdı. Bu kitapta insanın yaşama nasıl bağlanması gerektiğini ve aslında insan yaşamında her şeyin boş olduğuna dair fikirlerini belirtti.1953'te bu eseri ile Pulitzer Ödülü' nü aldı. 1954'te ise; Nobel Edebiyat Ödülü' ne layık görüldü.
Bu eserleri dışında ilk eşi Hadley tarafından bir tren içinde unutulan valizde; bitmiş bir roman on sekiz hikaye bulunmaktaydı.Üç evlilik yaptı.
Ve kadınlara olan ilgisi , yazı yazmak gibi vazgeçilmezdi onun için. En sevdiği yazar;Turganyev'di.
Koku alma duyusunu kaybetmemek için tütün içmemesiyle ve içkiye yemek yemeye olan düşkünlüğüyle tanınırdı. Son yıllarda kilosu iki yüz beş olmuş, sağlığı tehdit altına girmişti. 1960' ta ismini değiştirerek hastaneye girmiş, iki ay sonra evine geri dönmüştü. 22 Temmuz 1961 sabahı alnının ortasında bir delik ve iki bacağının arasında tüfeğiyle bulunduğunda altmış üç yaşındaydı...
intihar mı ettiği yoksa tüfeğin yalnışlıkla mı ateş aldığı tartışılıyordu. Bu olayın; 1954' te yazdığı mektupların birinde beş yıl daha yaşayacağıyla bir ilgisi var mıydı hiçbir zaman anlaşılamadı...
Çanlar Kimin için Çalıyor?
... "Başını dik tutmaya çalışarak yürürken, vurdular, yere yıkılıncaya kadar vurdular, tırpan ve oraklarla parçaladılar, parçalarını uçurumdan aşağı fırlatmak üzere birçok adam taşıdı. Elleri, giysileri kan içinde kalmıştı; gelenlerin gerçekten düşman olduklarına ve öldürmeleri gerektiğine inanmaya başlamışlardı artık. Bu şekilde küfür etmesinden dolayı onu olduğu yere yapıştırıp hemen öldürdüler, sonra adamın yanına giden kalabalıktakiler onun da işini hemen bitirdiler.O sıra sıra durmuş kalabalıkta bulunanların bir çoğu orada bulunmamış olmak için her şeylerini verirlerdi." *
hayatı yolculuklarla geçen usta edebiyatçı. anavatanı amerika' dan birçok kez ayrılarak avrupa ve afrika' yı dolaştı, çanlar kimin için çalıyor adlı başyapıtı ispanya iç savaşı' nın, kilimanjaro' nun karları adlı yapıtı ise dünyanın en yüksek noktalarından birinde yaşanan iç burkan aşkı anlatmaktadır.
hemingway' ın insanları gerçek hayatın savaşçılarıdırlar. kah ispanya iç savaşında amerikalı bir doktor olup ağlayan ispanya' nın nabzını tutar, kah kızılhaç' ta görevli olan bir hemşirenin ardından afrika' ya gider.
eserleri gibi, hemingway' ın hayatı da buruk ve renkliydi. sohbet etmeyi seven bir insandı, ırk ve din gözetmeden herkesle her konuda sohbet ederdi. elinden kendisine özel hazırlanan şaraplar ve kokteyller eksik olmazdı. amerika' ya döndükten sonra amerika sahillerini bir süre dolaştı, elbette sahildeki barlara da uğradı. içmek ve yazmak, hemingway' ın günlerini hatta hayatını biçimlendirmekteydi.
üretken bir yazar olan hemingway, yaşı ilerleyince kırsaldaki çiftliğine çekildi ve burada yazmaya devam etti. bir sabah, hiçbir şey yazamadığını, geleceğe aktarabileceği bir anekdota sahip olamadığını farkedince, tüfeğini aldı ve intihar etti. yazamamak onun hayata yüklediği anlamın erimesine yol açmıştı.
hemingway, düz yazı türünün neferidir. savaşçı ruhlu karakterleri, diyaloglarına tamamen hakimdir. usta işi tasvirleriyle, ispanya dağlarını, afrika çöllerini ve kanlı canlı insanları insanın karşısına çıkartır.
kahramanlarını genellikle kendisinin bir yadsıması olarak kağıda döken amerikalı romancıdır. denizi çok sevdiği için hikayelerinin pek çoğunda deniz temasını sembolik şekillerde işlemiş, 1953' te ihtiyar adam ve deniz eseriyle pulitzer ödülü almıştır.
birinci dünya savasinda ambulans söförlügü yapip yaralaninca cephe gerisine cekilmis ve hastanede hemsire agnes van kurowsky'e asik olmustur. (yahu bunun filminide yapmislardi hani kurowsky'i sandra bullock oynuyordu filmin adi dilimin ucunda) ki asktan temel alarak silahlara elvedayi kaleme almiştir.
ömrü hayati boyunca maceradan maceraya kosmus ispanya iç savasina katilmiş hatta ikinci dünya savasinda paris'e muttefik ordusu ile birlikte girmiştir.
20 yuzyilin erken amerikan edebiyatinin hatta yuzyilin edebiyatcilarini etkileyen yazar ari bir dille eserlerini yazmaktadir.
eserlerinde derin saskinlik ve zamaninda olup bitenlere karsi saskin agzi acik bir kalmiş cocuk etkisi sezilir. yirminci yuzyılın edebiyat ve sanatcilarinin hangisinde yoktur bu? hangisi bu yuzden alkolik olmamistir?
romanlarının müsveddelerini çıkartırken, kurşun kalem kullanan amerikalı yazar. gerekçesiniyse, aklına bir fikir geldiğinde hemen yazıya dökmesi ve bu fikri daha iyi ifade edebileceğine inandığında değiştirmesi olarak göstermiştir.
--spoiler--
- çanlar kimin için çalıyor?
- merak etme yolcu, çanlar senin için çalıyor.
--spoiler--
özellikle çanlar kimin için çalıyor adlı eserini okurken, ispanya' nın dağlık bölgeleri ve askerlerin çektiği zorluklar başta olmak üzere, her şey film izlermişçisine gözümüzün önüne gelir. kendimizi bir amerikalıya dönmüş, ispanya iç savaşını gözlemlerken buluruz. hemingway' ın betimlemeleri akıcı ve gerçekçidir.
gerçekçi olması, duygusallığı terkettiği anlamına gelmez; ülkesinden uzakta ya da çaresiz kahramanları, duygu karmaşasında sürekli bir değişim yaşar.
Fidel castro'nun yakın arkadaşı olan ve Türkiyedede kalmış olan yazardır.Çok değerli kitaplara imza atmıştır.Ancak en önemli kitabı yaşlı adam ve deniz yani bilinen tabiriyle ihtiyar balıkçıdır...
''Sinema için nasıl yazılır, anlatayım. Önce kitabını bitirirsin. Kaliforniya sınırı nerededir, biliyorsun. O sınıra gider, karşı yana fırlatır atarsın kitabını. Yok yok, atmazsın. Bırak, önce onlar parayı atsın. Sonra sen fırlat kitabını. Sonra da kaptığın gibi parayı, gazlar gidersin.'' diye buyurmus olan cocuk ruhlu bir yazardir. fakat ic sıkıntılarini hayatla kavgalarini hep tehlikelerde cözmeye gayret etmis ammavelakin aradigi ölümü bulamistir. en sonunda ölüm bana gemezse ben ona giderim diye tetigi cekmistir.