erkekleri, futbolcu kartları biriktirip, adamına, takımına vb. kıstaslara göre oyun oynayıp artık oynamaktan vazgeçtiğinde de kartları yüksek bir yerden saçmak suretiyle kapış yapmış olan nesildir.
oyuncak arabaya, kırtasiyede satılan roketlerden bağlayıp batmobil yapanlarına da rastlanılmıştır.
erkenden kalkıp ninja kaplumbağaları izlemek söz konusu nesil için paha biçilemez. hele pembe bi beyin vardı sinir olurdum elemana. jetgiller, taş devri... güzel günlerdi.
o nesil (bkz: yeni ayakkabısını utanarak giyen efsanevi nesil) dir ayrıca.
sabah taso sesleriyle uyanıp önce pokemon izler ardından tasolarını küçük ceplerine koyar. sokakta kaldırım taşlarında en değer verdiği pokemon* a kadar ya kökülür idi ya da karşı taraftakini köküp evine mutlu dönerdi öğlen vakti çizgi filmine kadar. annesi önüne yemek koyar fakat nafile. çizgi film izlemekten yemek mi yenir?
fox kids (sonradan değiştirilen adıyla jetix) çocuklugumuzun efsanesiydi. o kanalın kapatılması üzücü ama hala nickoledeon, disney channel falan var neyse ki.
sabahın altısında kalkıp izlediğim çizgi dizilerin listesi
Samurai x
Tsubasa
Hayalet avcıları
Akabinde okuldan sonra pokemon vay be ne zevk alırdık amk çocukluğumu özledim...
haftasonları kimse uyanmadan oturma odasına koşup ses çıkarmasın diye televizyonun düğmesini yavaş yavaş ittiren nesildir. televizyona görüntü gelmeden hemen sesini kısar, sonra çizgi filmi bulunca yavaş yavaş sesini artırıp ağzı açık izlemeye başlar.
Yataktan kalkar kalkmaz televizyona koşarak bugs bunny hevesi ile ( gariptir kanal d yi açar açmaz bugs bunny loney tunes başlangıç teması ) (bkz: biyolojik saat)tuşlara basıp izlemeye koyulan nesildir. ilk bölümün sonuna doğru küçücük ayaklarının üşüğünü farkeden birey, ilk bölüm kısacık araya girer girmez koşa koşa odasına giderek yorganını alıp tekrar tv başına koşup yorgana sarılıp ( hepsi 3 saniye civarı sürüyor idi git gel ) 2. Bölümden izlemeye devam eden nesildir.
çocukluğun en güzel yıllarını doyasıya yaşamış nesildir. hala da hatırlanınca insanın içini buruk bir hüzün kaplıyor. sabah erkenden kalkıp, eli yüzü yıkayıp, ısıttığımız yatağın içine tekrar girince seyir zevki katlanıyordu. izlemiş olduklarımdan hatırladığım bazı çizgi filmler;
şimdilerin üniversite öğrencileri, okula gitmemek için uyanmak istemeyerek başını yastığın altına gömen, ama küçüklüğünde özellikle tsubasa için alarmsız bir şekilde uyanıp koşarak karıncalı televizyonun karşısına geçerek tsubasa'nın iki saatte orta sahaya gelişini izleyen nesildir.
Cumartesi sabahları yanlış hatırlamıyorsam '' cumartesiden cumartesiye '' izlemek için erkenden kalkılırdı, o kadar erken ki tombik bi kadınla yabancı bir adamın ingilizce kurs veren programı bile izlenirdi.