Gitsem de her yerde biraz vardır
Hatırda zamansız bir plak
Bir otel kapısı, biraz istasyon
Vardır o seninle birlikte olmak
Buluşur çok uzaktan ellerimiz
Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak.
"...mavi bir kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama zekiyim, sadece
geceleri izin veriyorum çıkmasına,
herkes yattıktan sonra.
orada olduğunu biliyorum, derim
ona, kederlenme
artık..."
(bkz: charles bukowski)
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana,
Bakma tuhaf tuhaf göðe bu kadar.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama viski döküyorum üstüne
sigara dumanına boğuyorum
fahişeler, barmenler ve bakkal çırakları
hiçbir zaman bilmiyorlar onun orada olduğunu.
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan
ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
gecenin ırmagında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmus
tedirgin gülümser
çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili.
Ne çıkar siz bizi anlamasanız da
Evet, siz bizi anlamasanızda ne çıkar
Eh yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da.
(bkz: ne gelir elimizden insan olmaktan başka)