kötü bi gün geçiriyorsundur. belki özel bi durum, belki iş yerinde biri canını sıkmıştır.
kedi yavrusu gibi mır mır sokulur, sarılır, öperler. günün aydınlanır. koridorda görür yüz sene görmemiş gibi adını haykırırlar, günün aydınlanır. bi resim yaparlar, masana bi not bırakırlar günün aydınlanır.
Onlarca masum kalbe köprü kuruyorsunuz.
Ve siz onları nasıl şekillendirirseniz, o şekli alıyorlar. Bu yüzden özen ve sevgi ile de yaklaşmak zorundasınız. Her biri ayrı bir dünya. Her bir dünyayı severek fethedebilmelisiniz. Fethedemeden onun dünyasına kendinizi kabul ettiremez, daima yabancı kalırsınız. Ama şayet girmeyi başarırsanız siz ne verirseniz onu alır ve sizi asla unutmazlar. Dışarıdan kolay gözükse de Zor bir iştir, sevgi ve sabır olmadan başaramazsınız.
Öte yandan tüm sorunların başı eğitimle başlar.
Yalan, Gasp, hırsızlık, terör, taciz ve hatta empatiden yoksun olmak, saygıdan bihaber olmak, kaba davranmak.
Hepsi eğitim.
iyi yetişmesine vesile olduğun hemen her çocuk sağlıklı bir yuva kuracak. Çocuklarını da o şekilde yetiştirecek. Sadece iyi bir meslek değil, iyi de bir karaktere sahip nesiller meydana gelecek.
Yetiştirdiğin her bir çocuk bir ağaç olacak.
Ve kök salacak. Adın belki hatırlanmasa da nice nesillere ışık olacaksın. O ağaç daima meyve verecek.
Hem ülkene, hem evrensel olarak dünyaya karşı vazifeni en güzel, en sağlam şekilde yerine getireceksin.
Bundan daha güzel ne olabilir?
Tabi öğretmen var, öğretmen var.
Mesleğini severek seçmiş ve halen seven, idealleri olan tüm öğretmenlere selam olsun.
ps salonu sahibi olmak: bütün gün ps başında otur sadece müşteriyle ilgilenmek için kalkarsın.
gurme olmak: Beleşe lokantanın en güzel yemeklerini yersin üstüne üstelik kanal sana para verir.
sporcu (futbol , basketbol vs) olmak: sevdiğin sporu meslek edinmek gibisi var mı ?
