bir noktaya değinmeden geçemeyeceğim. erdal özyağcılar gibi "mekadonya" demek için uzun süre uğraşan bünye, artık durup durup mekadonya demekte ve sırıtmaktadır.
SERDAR AKAR DiZiSi. EKRANLARI BiR DÖNEM VE DE UZUN BiR DÖNEM iSTiLA EDEN DOĞUNUN AĞA DiZiLERiNDEN SONRA YENi YAYIN DÖNEMiYLE BiRLiKTE, YENi VE KALiTELi DiZiLERiN YAYIMLANACAK OLMASI, BERDEL, TECAVÜZ, AĞALIK, BEYLiK, KUMALIK, MAFYALIK KONULARINI iÇERMEYEN DiZiLER OLMASI AYRICA iYi BiR GELiŞMEDiR BENCE.
DiZi, makedonya' da çekilecek bir dönem dizisiymiş. 1900'lü yılların başında geçen hikayede türk ve makedon oyuncular rol alacakmış. VATANA MiLLETE HAYIRLI OLSUN ÇÜNKÜ TÜRK HALKININ NEREDEYSE TÜM SOSYAL HAYATI YALNIZCA AKŞAMLARI PRIME TIME DENEN O ZAMAN DiLiMiNDE TV DiZiSi SEYRETMEKLE GEÇiYOR Ki iNSANLAR HAYATLARINI BiLE ZOR iDAME ETTiRiYOR NERDE KALDI SOSYAL HAYAT, O SEBEPLE iYi GELiŞMELER iYi YAPIMLAR BUNLAR. *
seyredildiği kadarıyla gayet başarılı bir iş çıkmış dedirten dizi. şiveler genç oyuncularda arada bozulsa da düzelir. malt'ın deprem klibinde oynayan çocuk attırmayın makedonun kafasını repliğiyle erdal özyağcılar allahım ev verdin sağolsaın peki bu kadını neden verdin repliğiye çok güldürmüştür. çöpçatanlık yapan teyzenin kahve içişi sinirlerimi bozdu kahveyi teyzenin üstüne boca etmek istedim. **
ileriki bölümlerinde neler olacağını şimdiden sezdirse de izlemekten büyük zevk aldığımız dizidir ailece. evleri, dikiş makinesi, hevet leri, sarı sarı gızancıkları, süle leri, ve daha bir sürü ayrıntısıyla bizi çokça duygulandırmış ama gülümsetmekten de geri durmamıştır.
gerek şiveleri, gerek yaşayışlarıyla rumeli insanını çok iyi yansıtan ve bizlere birkez daha sevdiren dizi. replikleri kullanılasıdır:
- ramiz aga
+ sen isterrrsin beeyn deli olayyım?!
- irrkek dediggin sevdiginin arkazında durur bre! ...
zorlama aksanlarla götürülen dizilerden pek hazzetmem zaten ama bu dizinin bir başka eksiği var gibime geliyor. konu pek o kadar matah veya doğurgan değil. zaten damdaki kemancı'da, o basit konu şarkılar ve danslarla destekleniyordu. film de böyle kotarılmıştı zaten. filmin genel çatısı, geleneklere isyan eden kız evlatlar ve gelenekçi baba arasındaki gerilimdi. birkaç saatlik bir film için gayet yeterli olan bu konu -hele bir de tutarsa yıllar sürecek- dizi senaryosu için yeterli mi emin değilim. bana sanki ilerleyen bölümlerde tıkanacaklar, dönemin koşullarını da hiçe sayıp günlük politik gerilimlerle ilgili saçma sapan bir angaje yaşayacaklar gibi geliyor. her zamanki, osmanlı zamanında barış içinde yaşarken, bağımsız olduktan sonra birbirine giren balkan halkları teranesi. serdar akar zaten kurtlar vadisi isimli halusinojenik paranoyak görüntüler silsilesinden sabıkalı, bunda da işi ucuz milliyetçiliğe dayamaya çalışırsa şaşırmam.
erdal özyağcılar'a çok yenetekli, döktürüyor diyen arkadaşlar için filmin orjinalinden bazı parçalar var aşağıda. topol adlı arkadaşı izledikten sonra da erdal bey için aynı şeyleri söyleyebilirseniz, helal olsun size.
filmden çıkan, genel olarak herkesin gwen stefani'den duyduğu melodi ve şarkı için;
filmin ana çatısını belirleyen gelenek çıkmazının anlatıldığı şarkı için; http://youtube.com/watch?v=gRdfX7ut8gw
ayrıca dizide şu sahnenin onda biri kadar başarılı bir sahne olsun, ben bu entry'i yerim; http://youtube.com/watch?v=OPWgV74qvjI
...
kısacası filmi izlemeden, ucuz imitasyonlara başarılı dememek lazım.
erdal özyağcılar için "yahu bu adam iki yıl antep ağzıyla konustu, daha gecende bir cay reklamında karadenizliydi ne zaman trakyalı oldun sen" dedirten, özlemleri gideren dizi.
büyüklerim bir çemberimde gül oya dizisinde anlatmıslardı bana genclıklerını, şimdi de büyükannelerinden duyduklarını anlatıyorlar. aksan yer yer zorlama da olsa, konusuz da olsa, bir özlemi gideriyor en azından. anneannelerimizden duyduğumuz tekerlemeleri *, deyimleri *, cümleleri * öğretiyor bizlere hır gür savaş göstermek yerine..
otur seyret arkadaş, keyif alıyorsan ve aldığın sürece. illa ki derin tespitler yapılacak, argümanlar ileri sürülecek, şunun bunun oyunculuğuna bok atılacak, şive hataları vurgulanacak, serdar akar'ın sabıkası çıkarılacak vb. vb. hiçbir şey yapamıyorsan kafan illa ki böyle çalışıyorsa hacivat-karagöz gibi seyret. yok konusunu kimbilir ne kadar uzatacaklar, yok iş milliyetçiliğe dökülecek. otur seyret ve gül. bunu da yapamıyorsan seyretme, bak damdaki kemancı var. zorlamaya hiç gerek yok. izleyenleri eğlendirmekten, belki çok ufak da olsa bazı mesajlar vermekten başka bir kaygısı olmayan bir dizi benim izlediğim. yok ilerde harbiden işin bokunu çıkarırlarsa seyretmem olur biter. bu kadar basit. şimdilik eğlenceli. ama süper bir şey olmuş diyen de yok.
kavak yelleriyle çakışmasından ötürü reitingleri hızla düşen izlenesi dizi.
atv yetkililerine sesleniyoruz!başka saate alın diziyi!güzelim dizi heba oluyor canım!
ilk önceleri, "haha göçmen gibi konuşmaya çalışıyorlar. olmamış. otur sıfır" tarzı düşünceler hasıl olmuştur. lakin zaman geçtikçe dizinin bulgaristan da değil makedonya da geçtiği anlaşılmış "tamam lan oralarda bu şive ile konuşulur" gerçeği beyne dank etmiştir. daha büyük bir keyifle izlenmeye başlanmıştır. dizinin genel havası incelendiğinde, rollerin hakkıyla yerine getirildiği gözlenir.
evde kadın tam bir otorite sahibidir.
genç kızların genel tavırları serttir.
müslüman olmayan kişilerle, müslümanların ilişkileri gerçekcidir. köyde yaşam, gerçek haliyle canlandırılmaktadır.
elbette erdal özyağcılar zirve rollerinden birini oynamaktadır. *
(bkz: ah bir zengin olsam) filmi ile bazı benzerlikleri bulunan dizi ama yinede çok başarılı .hele bir de göçmenseniz daha bir tatlı geliyor .attırtma maçedonin tepesinı