bugün

meşhur cenap şahabettin şiiri. kelime mânâsı olarak kış nameleri anlamını taşımaktadır.

Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
Eşini gaib eyleyen bir kuş
gibi kar
Geçen eyyâm-ı nev-bahârı* arar.

Ey kulûbun* sürûd-ı şeydâsı*,
Ey kebûterlerin* neşîdeleri*,
O bahârın bu işte ferdası:
Kapladı bir derin sükûta yeri
karlar
Ki hamûşâne* dem-be-dem ağlar.

Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
gibi kar
Seni solgun hadîkalarda* arar.

Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpâze
Na'şın üstünde şimdi ey mürde
Başladı parça parça pervâze
karlar
Ki semâdan düşer düşer ağlar.

Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd* baykuşlar
gibi kar
Sizi dallarda lanelerde arar.

Gittiniz, gittiniz ey mürgan,
Şimdi boş kaldı ser-te-ser* yuvalar,
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgan:-
Son kalan mai tüyler kovalar
karlar
Ki havâda uçar uçar ağlar.
aruz vezninde yazılan ve aruz veznine göre okunduğunda gerçekten bir karın yağışının sesini duyduğunuz harika şiir. aruzu iyi bilen birinden bu şiiri dinlemeniz tavsiye olunur.
başlı başlına servet-i fünun anlayışını yansıtan kış musikisi manasına gelen şiir. servet-i fünuncu'lar tabiatı tasvir ederken özellikle dış görünüşünü tasvir etmişlerdir, onları ilgilendiren şey dini ve felsefi fikirlerden ziyade renk ,şekil ve harekettir ,bu şiirde de işte bunu görürüz.cenab şehabettin tabiatta da insan ruhuna benzer bir ruh * olduğunu düşünmektedir.
cenap şahabettin'in eseridir.
cenap şehabettin'e ait olan hoş bir şiirdir.

--spoiler--
elhan-i şita

bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
eşini gaib eyleyen bir kuş gibi kar
gibi kar
geçen eyyâm-ı nevbaharı arar...
ey kulûbün sürûd-i şeydâsu,
ey kebûterlerin neşideleri,
o baharın bu işte ferdâsı
kapladı bir derin sükûta yeri
karlar
ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.
ey uçarken düşüp ölen kelebek
bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
gibi kar
seni solgun hadîkalarda arar.
sen açarken çiçekler üstünde
ufacık bir çiçekli yelpâze,
nâ'şun üstünde şimdi ey mürde
başladı parça parça pervâze
karlar
ki semâdan düşer düşer ağlar!
uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;
küçücük, ser-sefîd baykuşlar
gibi kar
sizi dallarda, lânelerde arar.
gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
yuvalarda -yetîm-i bî-efgân!-
son kalan mâi tüyleri kovalar
karlar
ki havada uçar uçar ağlar.
destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
berk-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter...
dök ey semâ -revân-ı tabiat gunûdedir-
hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!
her şahsâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek!-
bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümid...
ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma, çek.
her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!
göklerden emeller gibi rizan oluyor kar
her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar
bir bâd-ı hamûşun per-i sâfında uyuklar
tarzında durur bir aralık sonra uçarlar,

soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzân,
gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân
karlar, bütün elhânı mezâmîr-i sükûtun,
karlar, bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun.
dök kâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök.
ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök:
ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi;
elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.

cenap şehabettin
--spoiler--
türk edebiyatının en kaliteli şiirlerinden biridir.
Aruz vezninin hakkını vererek okuduğunuzda karın yağışını hissedebileceğiniz bir eser.
kar yağışını an be an anlatan, lise 3 edebiyat kitaplarımızdan zamanında öğrendiğimiz hoş bir şiir.
Kar yağarken istemsizce akla gelen şaheser. Fantastik bir havası vardır.
kimse "kışın ezgisi" anlamına geldiğini söylememiş. ayıp ayıp.

kar yağarken akla gelir genelde. süfer bir şiirdir.
harika bir kar şiiri.

Bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş…
Eşini yitirmiş bir kuş gibi kar.

Arıyor karlar geçen ilkbaharı
Ey gönüllerin çılgın şarkıları, ey güvercinlerin cıvıltıları!

şu görünen manzaradır, işte o baharın ertesi;
yeryüzünü bir derin sessizlikle kapladılar karlar,
ve her an, için için ağlıyorlar.

Ey uçarken düşüp ölen kelebek!
Bir melek kanadının beyaz saçağını andıran kar,
arıyor şimdi seni solgun bahçelerde.
üstünde ipekli bir yelpaze gibi açılıyordun Bahar vakti çiçeklerin,
ancak bir ölüsüsün şimdinin.

ve cesedinin üstünde parça parça uçuşmaya başladı karlar.
O karlar ki gökyüzünden düşer düşer, ağlar…

Ey kuşlar! Sizler uçup gittiniz.
Şimdi ak başlı baykuşlara benzeyen kar,
arıyor sizi dallarda ve yuvalarda.
Gittiniz gittiniz, siz ey kuşlar!
baştan başa boş kaldı, Şimdi yuvalar
Havada uçup uçup ağlayan karlar,
o yuvalarda sessiz ve şikâyetsiz
yetimler gibi kalmış olan mavi tüyleri kovalar.

Ey kış seması!
Elinde taze bulut, güvercin kanadı ve yasemin yaprağı, yığın yığın kar...

Ey sema! Tabiatın canlı ve hareketli akışı durmuştur.
Şimdi bütün tabiat, sessiz ve hareketsiz bir uykuya dalmıştır.
Yeşilliğinden soyunmuş olan toprak, kara renklidir.

Sen bu kara toprağın üstüne beyaz, lekesiz ve şeffaf çiçeklerini dök!
Ne yaprak, ne bir çiçek var;
şimdi her koruluk ümitsiz ve siyah renkli bir gölgeler yığını halinde …

Ey kış semasının eli!
Durma durma, bu karanlık koruların üstüne beyaz bir örtü çek.
Karlar, göklerden emeller gibi dökülüyor.
Ve her yanda hayalim gibi dökülüyor.
Ve her yanda hayalim gibi uçuşuyor…

Bazen sessiz bir rüzgarın temiz kanadında,
bir an için uyuklar gibi durur,
sonra titrek ve ürkek bir şekilde soldan sağa sağdan sola uçarlar.
Bazen tüyler gibi uçuyor, bazen de dökülüyorlar.

Karlar, sessizliğin duâya benzer , mırıltılı şarkılarıdır.
Karlar, ilâhî âlemin, meleklere has bahçelerin çiçekleridir…

Ey gökyüzünün eli!
Ey kış mevsiminin eli!
Ey bolluk ve cömertliğin eli!
Kara toprağın üstüne, bahar çiçeklerinin yerine beyaz karları,
kuş cıvıltılarının yerine de ümit sessizliğini dök!...

*edebiyat defteri sitesinden kafama göre düzenledim, birebir orjinal çeviri sayılmaz.
görsel
tam da şu anda istanbul'daki yazarların camdan bakarken okuması gereken şiir. türk edebiyatının en güzel kar şiiridir kendisi.

cenap şehabettin'e saygılar.
bugünlerde akla gelebilecek bir şiir.
"bir beyaz titreme, bir dumanlı uçuş.
eşini kaybetmiş bir kuş gibi kar..."
Edit: imla
Divan edebiyatında statik bir şekilde ele alınmış olan doğa, bu şiirle birlikte harekete kavuşmuştur.

Servet-i fünun şairlerine has olan tabloya ve musikiye önem verme, şiirlerde ahenk unsurunu artırmıştır. Ki Cenap şehabettin bu siirinde 3 farklı Aruz kalıbı kullanmıştır.

Şiir, şekil olarak da çok önemlidir. ilk bölümlerde dikkat çeken mısra dağınıklığı fırtınalı bir kar yağışını temsil ederken şiirin son 6 Beyiti ise daha düzenli bir kar yağışını akla getirmektedir.
Rubab-ı sikeşte ydi sanırım o şiirle birlikte lise 3 edebiyat kitabımın en çok irdelenen şiirlerinden biriydi. Nazimindan çizimine her haltini en ince ayrıntısına dek incelerdik.
Kar yağışını anlatan alelade bir şiir.
Bir finuncu Cenap şiiri.ewed
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar