kaos ortamında, ağır ağır ve ayrıntılar atlamadan yapıldığında, insanı karışıklıktan çıkaran zihin egzersizi. zihindeki karmaşayı sona erdirip düşüncelerin birbirinden ayrılmasını ve hepsiyle teker teker ilgilenilmesi şansını sunandır. diğer yandan aşırıya kaçarsa insan ferahlamak yerine bunalabilir, o yüzden asla yüksek bir tempoda icra edilmemelidir.
'insanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez.'
ne anlamlı bir söz değil mi? yüzmek istememeleri doğal,
çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil.
ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için
yaratılmışlar, düşünmek için değil! evet, kim düşünürse,
kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda
ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu
değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelir suda boğulur.*
nefes almaktır. aldığın nefesin anlamı olmasıdır. hayatta yük gibi görünen şeylerin çoğu -hatta hepsi- bizi düşünmeye sevkeder. doğarız, kendimizi bilmeye başladığımızda ne zaman oyun oynayacağımızı, annemizin ya da babamızın ne zaman bizimle ilgileneceğini, karnımızın ne zaman doyacağını düşünürüz. yaş ilerler okulu düşünürüz, sonra arkadaşlarla ilişkileri, sevgililerimizi, işimizi, evliliğimizi, çocuklarımızı, geleceğimizi, herşeyi... beynimizin kıvrımları sürekli titreşir.
ve sonunda ölümü düşünürüz.
hiç düşünmeyeceğimiz zamana kadar bunların hepsini düşünmeye devam ederiz. ölüm varken biz yokuz biz varken ölüm yok... düşünmek de yok o zaman
tanım1: bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel yetiler oluşturmak, muhakeme etmek *