halit ertuğrul tarafından kaleme alınmış tamamiyle gerçek bir hayat öyküsününün anlatıldığı, son derece etkileyici bir kitaptır.
başlarda ateist olarak üniversiteye başlayan bir gencin hocasıyla tanıştığı ilk dersten başlayarak deprem gününe kadar olan değişimi anlatılmaktadır.
ateist mehmet'in dindar bir öğretmenle kurduğu ilişkiden faydalanarak müslüman olmasıyla sonuçlanan etkileyici bir halit ertuğrul kitabı. ilk kez tanışdığım risale i nur'un ateistlerin tezlerini nasıl da çürüttüğüne bu kitapla şahit olmuştum.
karışık kafaları tam da kalbinden vurmayı amaçlayan halit ertuğrul kitabıdır.
deprem, ateizm ve müslümanlığı harmanlayıp, duyguları okşayıp, bilinen yöntemlerle dine ısındırmayı amaçlayan bir kitap. samanyolu tv izleyicinin kaçırmaması gereken başyapıt.
üniveristedeyken dini bütün kız arkadaşımın, dine döneceğim umuduyla bana vermiş olduğu kıytırık uydurma kitap. keşke benim ona verdiğim bilimsel gerçeklerle yazılmış kitapları okusaydı.
--spoiler--
dersler devam ediyordu. düzceli mehmet'in de derslerde, çok anlamsız, hayatı gibi darmadağın soruları da bitmek tükenmek bilmiyordu;ama, ben mümkün olduğu ölçüde, kırmadan, kızmadan ve kendisine değer vererek, sorularını cevaplandırmaya çalışıyordum. hatta bazı öğrenciler, bu duruma zaman zaman itiraz ediyorlardı.
"neden bu adama bu kadar değer veriyorsunuz, hocam diyorlardı. onunla muhatap olmak bile yanlıştır.
"hayır... ben o kanaatte değildim.
her, problemli öğrencinin, problemlerini çözecek bir yol vardır. o yol bilinmediği takdirde, bu problem çözülemez, denilmemeli. o problemi çözecek bir yolun bulunması için daha fazla gayret gösterilmelidir.
-spoiler--