bugün

tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi filmlerindendir. doğallığın zirvesindeki oyunculuklar, iç yakan bir hikaye ve insanı tek kelimeyle perişan eden müzikler. modern zamanların en acıklı masallarından biridir çingeneler zamanı. başrolde perhan karakterine hayat veren davor dujmovic'in insanüstü performansıyla hafızalara bir çivi gibi kazınıyor. hele ki meyhane sahnesinde perhan'ın kendini dağıtışı...arkada çalan o yürekleri paralayan şarkı...her bir sahnesinde insanı farklı şekillerde hüzünlendirebilen bu başyapıtı izlememiş bir insan evladı bile kalmamalı dünya üstünde.

(bkz: davor dujmovic)
(bkz: ederlezi avela)
insanlara olan inancı, masumiyeti,güzelliği...her şeyi yitirme
ye dair mükemmel bir film.
--spoiler--

"kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum."

--spoiler--
sırf o hindi'nin oyunculuğu için bile izlenilmesi gereken film.
görsel

(bkz: Sinolicka Trpkova)
" Sadece politikacılar kendini asmalı."
müzikleriyle can yakan.
yıllarca meğerse film izlememeşim dedirten cinsten, bir film anca bu kadar güzel olabilir ama yönetmelerin filmleri unutulmaz kılmak adına baş kahramanı ölüme sürüklemeleri ilk kez bu kadar canımı sıktı.
hem güldürür hem ağlatır. çingenelerin dramı da hayatı da tam olarak budur işte. çektikleri sefaletin yanı sıra yaptıkları ettikleri insanı garip bir düşünceye sevk eder. sevsek mi bunları sevmesek mi! çok farklılar. sevmeyenler tanımadıklarından, sevenler kendilerinden bir zarar görmediklerinden bu fikirdeler. işte bunları bu filmde ucundan kıyısından görüyoruz. ölü yatağının ucundan bir şeyler araklayan bir velet duygu-durum bozukluğu yaratıyor. insanın bütün dengesini bozuyor. gülsek mi ağlasak mı?
oyunculuk, kurgu, senaryo bakımından benzeri olmayan emir kusturica imzalı baş yapıt. defalarca izlenilesi, her seferinde aynı tadı veren kült film.
insan olduğumu hatırlıyorum izlerken.
Yönetmenliğini Emir Kusturica'nın yaptığı 1988 yapımı Efsanevi yugoslav film. Kusturica'nın en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen yapıt, aynı zamanda tamamı Çingenece çekilen ilk sinema filmidir.

Film, telekinezik güçlere de sahip olan Perhan adında bir Çingene'nin, genç yaşta Yugoslavya'nın küçük bir köyünden çıkıp Milano'da bir suç şebekesine dahil oluşunu, Azra ile yaşadığı aşk ve kız kardeşi Danira'ya uzun süre sonra tekrar kavuşmak için gösterdiği çabalar etrafında anlatır.

Film Cannes film festivalinde sanat çevrelerinde büyük bir sansasyon uyandırdı. Eleştirmenlerden tam not aldı. Filmin naif konusundan ziyade yönetmenin filmde kullandığı gerçeküstü sahneler ve hikayeye ustaca işlenmiş sembolik anlatım filmi farklı konuma taşıyarak Yönetmeni Emir KUSTURICA'ya dünya çapında ün kazandırdı.

Filmi farklı kılan en önemli konulardan birisi de rol alan oyuncuların profesyonel olmamalarıdır. Baş rol oyuncusu Davor DUJMOVIC 1999 yılında intihar etmiştir. Davor'un oynadığı rolün metaforik etkilerinin naif kişiliği üzerinde baskı yaratarak kendisini intihara sürüklediği yönünde düşünceler bulunmaktadır.

Filmin müziklerini Goran Bregoviç bestelemiştir.
(bkz: Time of the Gypsies)
(bkz: ederlezi)
--spoiler--
Yüce Tanrım, lütfen kıymetli yeğenimin aklını başına getir, böylece beni affedebilsin.
Çok zor bir zamandan geçiyorum.
Sana yanlış bir şey yaptıysam, beni affetmelisin.
Acı çektiğimi görebiliyorsun.
Ve Tanrı, kalbimi sızlatarak beni cezalandırıyor.
- Time of the Gypsies (1988)
http://replikler.net/repl...r-zamani-replikleri-1988/
--spoiler--
"Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum."
Film dediğin böyle olur işte dedirten filmdir .Çingeneleri gayet güzel yansıtmışlar bu filmde requiem for a dream i
andıran bir havaya bürünüyor film sonlara doğru. Müzikleri zaten başlıbaşına harika. Kavgalar büyüler sevgiler hindi ve kazları barındıran bir film. 8/10
ikinci defa izlememe rağmen uzun zamandır şahsımı en çok etkileyen film. yıllar önce ilk izlediğimde bittikten sonra emin olmamakla beraber bir saate yakın boş tavanı izlettirmişti. yıllar sonra tekrar izlediğimde ise bir hafta boyunca etkisinden kurtulamadım yine. Emir Kusturica'nın sinema tarihine en büyük armağanı olmanın yanında Davor Dujmovici bize kazandıran film olma özelliğini taşımaktadır. Sıfr Perhan'ın meyhanede tekilayla sapıttığı sahne için defalarca izlenebilir.
Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum.

Ah be perhan, gece gece yine hüzünlendirdin.
başıma bir şey gelmeyecekse hiç beğenmediğim film. filmin kokusu olur mu ya? var işte. aşırı pasaklı ve iğrenç bir film. azra ve perhan dışında eli yüzü düzgün karakter de yok. aşırı abartılmış bir film. ederlezi ve ederlezi avela şarkıları haricinde elle tutulur bir tarafı yoktur. kusturica'nın müslüman nefretini dolandırıcı ahmet karakteri ve tecavüzcü merdan karakteri üzerinden görürüz.

öte yandan emir (nemanja) kusturica denen herif tam bir sırp faşistidir. boşnakların müslüman sırplar olduğu konusunda doğru söylemiştir ancak sırpların yaptığı vahşeti savunup boşnakları suçlaması rezalettir.

kısacası göklere çıkarılacak bir film asla değildir.
Yılda bir kere izleme geleneğimi bu gece devam ettirdiğim film, en iyisi.