doğan yayın holding e vergi cezası

entry70 galeri0
    51.
  1. sözlük ortalamasına ağır gelecek olsa da;

    cezanın bu şekilde gelmesi, aslen doğan koç vs türk burjuvazisinin suçudur. neden? çünkü bilinen anlamda demokrasi batıda, önce ingiliz aristokrasinin yani lord baron denen asillerin kraldan magna carta sözleşmesi vasıtası ile bazı hakları gasp etmesi ile başlar. bu sözleşme ile asiller krala; "bak cicim bu masa benim. senin bana bu masayı buraya koy burda olmamış deme hakkın yok; bu köylü de benim köylü içinde aynı şey geçerlidir" demesidir. sonrasında burge, bilgidin burç yani kale kelimesinden türetilen kale için yani feodal beylerin kaleleri için de iş tutan kişilerin -burjuvazi- feodal beylere borç verecek konuma gelince onlardan hak gasp etmeleri ve devamında proleteryanın da aynı burjuvaziden hak gasp etmesi ile bugüne gelmiştir.

    gelmesine ama bu gasp etme tersine dönmesin diye de hakkını koruma durumu artık oluşmuştur.

    bu noktada artık yönetici elitten burjuvazinin iktidardan burjuvazinin haklarını koruması gerekir ve bu noktada tüsiad müsiad falan bu sebeple kurulur üye olunur. ama sen cem uzana yapılanlar sırasında ses çıkarmazsan aksine kaşık tutarsan sana da aynı şeyi yaparlar.

    yoksa geri kalan olayın tamamı bu büyüklükte olan holdinglerde sürekli yapılan işlemlerdir. başkasında yok mu sanıyorsunuz vergi kaçırmak için amdan götten isimli yerlerde şirketler açmak ona satmak ondan almak buna satmak. ama bu araştırma ile ortaya çıkar ve o araştırma emri iktidar tarafından hedef gözetilerek verilir.
    1 ...
  2. 52.
  3. Milleti göz göre dolandıran (DSmart mevzuu) Doğan grubu demokrasiyi koruyacaksa vay o demokrasinin halinedir.
    2 ...
  4. 53.
  5. kayıkçı kavgasında son aşama. aydın doğan işine gelemeyince rte ile ters düşer gibi olur fakat bir yandan da işlerini yürütür durumdaydı. şimdi dengeler değişti ve rte artık kendi medyasının medya genelindeki payını da göz önünde bulundurarak arhat rahat restleşmektedir aydın doğan ile.

    bu işler nasıl yürümüş bakalım

    daha önce kanaltürk'ün satılma süreci şimdilerde art ulusal kanal ve kanal b ile devam eden reklam kesintisi pazar payı düşürülüp aydın doğan'a da uygulanacak büyük ihtimal.

    aydın doğan elindeki büyük kozları yitirmek üzere çünkü rakipleri tek koldan çalışmıyor ciner grubunu yanına çeken rte şimdiler de çalık samanyolu-kanal 7'nin yanına yaptığı bu destekle rahatladı.

    daha önce yaşananlara bakınca kısa zamanda farklı şekillerde doğan medya grubu sıkıştırılacaktır.

    vergi borcu durumuna gelince...
    bu ülkede küçük esnaf harici orta ölçekli işletmeler ve holdingler dahil hiçbir kurum vergisini tam ödememekte. çeşitli yollarla bu vergiler ödenmiyor işte. yok şu alındı şuraya verildi gibi göstermelik işlerle birsürü olay dönüyor. niye bu ülkede her zenginin adına bir vakıf var?
    en basitinden yakınlarınızda bir muhasebeci varsa gidin sorun vergi kaçırmanın yolları nelerdir. eş-dost akrabanın kullandığı benzinin mazotu vergisinden düşmeyen orta ölçekli kaç işletme var?

    tüm bunların yanısıra devletin her kurumunda olduğu gibi vergi dairelerinde de acayip işler dönmekte.
    e şimdi sen birini yıkmak istersen gönder vergi memurlarını üzerine bakkalla olan ilişkisniden bile ceza kestirebilirsin. kanaltürk'ün satışı öncesi durumunu bir araştırıverin.

    siyasi baskıyı hukuki yollarla kurmak diye buna derler. kimse itiraz edemez buna ama bunun amacı farklıdır.
    1 ...
  6. 54.
  7. nazlı ılıcak bugün ntv'de katıldığı programda bu cezayı çok bulmuştur..
    abartılacak bir rakam değildir..Nede olsa ak kafalı pompacıların yazdığı fazla miktar düşecektir..
    hep oldu hep olacaktır..
    Doğan,uzana benzemez..
    0 ...
  8. 55.
  9. doğan grubununda kabullendiği ayni zamanda ortayolu bulmak için görüşmelerini sürdürdüğü cezadir, oh olsundur vatandaşi devlete küstürmek isteyen bir kuruma azdir bile..
    0 ...
  10. 56.
  11. doğan grubuna el konulması dahilinde gruba bi bok olmayacağı açıktır. olan yine işçilerine olacaktır.
    0 ...
  12. 57.
  13. aydın doğan' ı sevme sebepleri;

    -ak parti düşmanı olmak

    -ultra laik olmak(!)

    -posta fotoğrafları ile tatmin olmak

    "hani ister seversin ister sevmezsin ama..." savunmanın da dibine vurursun. neymiş vergi rekortmeni imiş. ya hu rekortmen olmak borcunu tam olarak ödediğin manasına nasıl gelir!

    abilerime sordum, dediler ki:

    -ey oğul cevap verme müptezel zevata;

    ama dayanamaıyorum! avukatlık rolünüzü de anlıyorum aslında, bu soysuz gazetecilik mantığınız olmasa kim
    "411 el kaosa kalktı" diye şerefsizce bir manşet atabilir gazetesine, kim asparagas haberlerle mazlum ve masum dindar insanları zan altında bırakabilir? haaretz' in yerli mümessilliğini kim yapabilir.

    bağnaz muhalif zihniyetler o kadar aşikar ki, millet ve halk düşmanı böyle ruhsuz insanları bile savunduruyor bazı mahluklara.
    6 ...
  14. 58.
  15. rte işlerinden. ofis-i ptrolün rekor vergi borcunun silinmesinin ardından geçen sürede aydın ın ın taraf değiştirmesi üzerine tam tersi bir uygulama yapılmıştır. bu mevkiye daha iğrenç gereksiz asalak bir insanın gelme olasılığı yoktur.
    0 ...
  16. 59.
  17. demokrasi demokrasi diye ötenlerin, utanmazların zaten var olan(yaklaşık 7 yıl öncesine kadar) demokrasinin içine etme sürecinin son bir kaç adımından biridir. 7 yılda inanılmaz yol katettiler, sonlara yaklaştılar bu amaç uğrunda, işte bu yaşanan da demokrasinin olmazsa olmazı medya özgürlüğünün bitirilmesi aşamasıdır. bu cezayla birlikte kimse türkiye de basın özgürlüğü vardır diyemez. özgür basın da bitti ve bir sonraki aşama: sözde yargı reformu ile yargının içine sıçma. bu aşama da sorunsuz aşılınca ülke olarak ne halde olacağız göreceğiz.
    1 ...
  18. 60.
  19. akp'nin derdi doğan'ın vergilerini ödememesi, usülsüzlük vb değildir. mesele maliye sopasıyla hürriyet'i sabah'a benzetmek, sabah gibi yapmaktır. yoksa 2006'nın 2007'nin vergi açığını (ya da kaçırılmasını) anca 2009'da mı farkettiler ? eğer maliyemiz bu hızla çalışıyorsa yazık. tabii ki şimdi farkedilmedi, görmezlikten gelindi. çünkü şimdilik doğan grubu gazeteleri bazı yazarları hariç akp'ye muhalefet etmemekte, hatta desteklemekteydi. sorun yoktu yani.
    ta ki hilton meselesine kadar. aralar açıldı ama asıl kopma 2009 yerel seçimlerinden sonra oldu. bu da bir nevi akp'nin intikamı.
    nedense akp'nin bunca yıldır vergi kaçırılmasına göz yumup, unutup(!), görmezlikten gelmesi sorgulanmıyor. neden o zaman değil de şimdi bu konunun üzerine gidiyorsun denilmiyor. hatta neden sadece doğa grubu, neden başkaları da sorgulanmıyor denilmiyor. aradan neredeyse 4 sene geçmiş, akp bunu yeni fark ediyor. denizlerdeki, yerin dibindeki silahları bulan akp, burnunun dibindeki (hem de kayıtlarda sabit olmasına rağmen) vegi borcunu anca 4 sene sonra bulabiliyor. ne ilginç.

    ortalıkta tasfiye listeleri dolaşacak, bir gazeteci açık açık tasfiye edilecekler yazıları yazacak, ve sonra bu olay patlak verecek ve biz de bunu normal bir vergi kaçırma suçu olarak göreceğiz. ne kadar da dangalak yaşıyor bu ülkede.

    ikinci husus doğan grubu çok büyümüşmüş, istediği gibi at koşturuyormuş, medyada tekelleşmişmiş. oysa ki doğan grubu asıl büyümesini kim ne derse desin akp zamanında yapmıştır. uzanlar, ciner grubu, çukurova grubu akp tarafından tasfiye edilerek. medya tekelleşmesi varsa sorumlusu akp'dir. uzan'dan ondan bundan kalanları doğan grubu toplarken, akp bunu görmedi mi (gerçi ihalaye girerek hukuka uygun olarak aldılar)?

    üçüncü husus, doğan grubu'nun bu durumu ab'ye taşıması. International Press Institute (IPI)'ye şikayet etmeleri, bazı basın kuruluşlarının da (bild falan) olayı dillendirmesi. ab raporuna sokmaya çalışıyorlar, ab'ye şikeyet ediyorlar demeleri.
    bunu söyleyen aklı evveller, akp'nin sürekli kendi ülkesini ab'ye, abd'ye şikayet ettiklerinin farkında değiller galiba.
    akp'nin kapatılması davası sürecinde brüksel'de salya sümük ağlayan, yalvaran, bu işe bir el atın diyen (ve bunu da başaran) ampul iktidarı değildi sanki. bild'in meseleye karışmasına kızanlar, zaman'ın yorum sayfasında, yabancı gazetelerin konu hakkında yalan dolan atıp tutan haber ve yazılarını, uzman(!) görüşlerini günlerce sayfa sayfa yayınlarını görmediler demek ki. tabii sadece zaman değil, yandaş medyanın tümü. today's zaman da dahil olmak üzere. kaldı ki bild ve yabancı basın haksızlığa karşı çıkarken, akp basını yargıya müdahale ediyordu.
    doğan grubu ülkeyi dışarıya şikayet ediyormuş. ali babacan dış işleri bakanı iken " sadece hristiyanlar değil, müslümanlar olarak biz de baskı altındayız, eziliyoruz " lafını ablilere söylerken şikayet etmiyordu sanki. türkiye'de askeri vesayet var, ordu şöyle ordu böyle, yargı kurumsallaştı vb. diye yıllarca brüksel kapılarını aşındırıp, kendi ülkesini kötüleyip ve bunları ab raporlarına sokmaya çalışmaları da cabası.

    dördüncü husus, emekli defterdarların, hesap uzmanlarının vb. konu hakkında söz bildirmeleri. acaba kimler konuşacaktı merak ediyorum. maden mühendisleri mi, jinekologlar mı, kamyon şoförleri mi ?
    oysa ki hem akp'yi kapatma davasında hem de ergenekon dalgalarında bilen bilmeyen herkes gazete köşelerinde atıp tutuyordu. piyasada, konunun uzmanı olan olmayan ne kadar akp yalaması varsa hepsi sıraya girmişti. hatta zaman gazetesi işi abartıp, italya'daki ergenekon(!) benzeri örgütü bitiren hakimi, taa kalkıp oralara gidip arayıp bulmuş, röportajını ise günlerce yayınlamıştı. gerçi kapatma davasında da mahkeme onları siklememişti ama olsun.

    beşinci husus, siyasi duruşu, ideolojileri uğruna doğan'ı savunmak meselesi. bazıları bu konuda ne kadar da acziyet içindeler. mesele hala anlaşılmamış. söylenmek istenen hükümetin maliye sopasıyla milleti adam etmeye kalkmasının, kendi dümen suyunda gitmedi diye ayak altından kaldırmaya çalışmasının yanlış olduğudur. haksızlığa karşı çıkmaktır. bu, bu duruma karşı çıkanların vergi kaçırmayı onayladığı anlamına gelmez. doğan grubu'nu aklamaya çalışmak değildir. ayrıca bunun ideoloji ile ne alakası var, o da ayrı konu. aslında olayı ideoloji, siyasal görüş durumuna getirenler, akp'nin gözü kapalı savunucularıdır. basında da böyle burda da.
    asıl yanlış olan, düşünmeden, tartmadan yandaş medyadaki yarımakıllıların ağzına bakıp, onların dediklerini burda bıy bıy bıy tekrarlamaktır.
    0 ...
  20. 61.
  21. şu bir gerçektir ki,bu ülkede gazete satmakla zengin olamazsınız.bu ülkede medya patronluğuna uzanan yolda doğan'ın rkasındaki güçlere bakmak iktifa eder.bu adamın almancılığından ve alman-siyonist ortak ürünü olduğu,artık izahtan vareste.

    görünen odur ki,iktidar savaşının şu an göz önünde bulunan kanadı, bu ülkeden alman-siyonist kanadı silmek istiyor ve bunu açıktan istihbarat savaşlarıyla dünyanın gözü önünde faş ediyor.

    her ülkeyle özdeş sağlam zenginler olduğunu hepimiz biliyoruz.bu ülekeyle özdeş zengin de koçdur abiler.eğer doğan holding'in gixli ortağı hatta gizli sahibi koç'a bulaşırsa, bu işler -ki bulaşmaya gidiyor- önümüzdeki yıllar hayli caf caflı olacak.

    doğan-koç götürüp götürecekleri ,bizi tehdit edecekleri para inan olun 20 milyar doları geçmeyecek.eğer bir yeri sömürüyorsan,öyle kolay terkedemezsin bu ülkeyi.o yüzden yapılan istihbarat savaşlarının galip olan tarafına geçecektir yawşak kişisi.

    çünkü yawşaklık bunu gerektirir!

    yaptıklarınızdan çark etmeyecekseniz,helal sana tayyip,helal sana akp!
    1 ...
  22. 62.
  23. yıl be yıl vergi rekortmeni olmak, buna rağmen eksik vergi ödendiğini gösterebilir. bu kadar mı kaz kafalı olunur anlamadım!

    sinsi sizsiniz ki, "sevmiyorum ama..." bırak yahu, deli gibi de muhtaçsınız bu şerefsiz zihniyete; zira düşmanınız ortak!

    hain sizsiniz ki, din ve devlet düşmanı aşşağılıkları hala savunma peşindesiniz...

    adi sizsiniz ki, basit hakaretlerle üste çıkma çabasındasın hala!( defaatle vergi rekortmeni olmak, vergiyi tam ödediğin anlamına mı gelir, ısrarla bunu soruyorum; lakin üslup yoksunluğun, tahkirle sıyrılabileceğini anımsattırıyor sana)

    (bkz: edep ya hu)
    2 ...
  24. 63.
  25. en şiddetli tepki almanya semalarından yükselmiştir. almanya olması tesadüfle açıklanabilir mi acaba?

    "yEŞiLLER Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, Maliye Bakanlığı'nın Doğan Yayın Holding'e kestiği yaklaşık 3 milyar 755 milyon TL'lik vergi cezasının, basını susturmak anlamına geldiğini söyledi."

    "Bu ceza, basın özgürlüğünü kısıtlamak anlamına gelir ve açık bir şekilde Kopenhag Kriterleri'ne aykırıdır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a artık bu konuda mantıklı davranmasını ve maliye müfettişlerine baskı yapmamasını ve basın özgürlüğünün devam etmesini sağlamasını tavsiye ediyoruz."
    2 ...
  26. 64.
  27. aydın doğan amerikancı bir insandır bu da herkesçe bilinir şahsen verilen cezaya üzülmedim ya da yadırgamadım...tabi şimdi şu var medya aydın doğanın elinde ve gazetelerden tutun radyolar televizyon kanalları falan sanki aydın doğan sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi sürekli bu cezanın haksızlık olduğunu bir an önce doğru yolun bulunması gerektiği gibi laflar ediyorlar haliyle seyircilerde aydın doğan için ahh canım yazık yaa nerden bulacak o kadar parayı oysaki kendi halinde bir iş adamı ne uğraşır ki bu tayyip bu adamla anlamadım sonra iflas etcek garibim aşkı memnuyu izleyemicez,kavak yellerini izleyemicez adalet mi şimdi bu gibi yakarışlarda bulunuyorlar haklı olarak *
    0 ...
  28. 65.
  29. demokratik ülkelerde eşine asla rastlanmayacak cezadır. muhalif yayın yapan doğan grubu'nu sadece susturmak için değil aynı zamanda batırmak için kesilen cezadır. bu batırma eyleminin en demokratik iktidarız diyenler tarafından kesilmesi de ayrıca önemlidir.
    1 ...
  30. 66.
  31. meselenin iki ucu da keyfimi gıdıkladığından, son dönemde beni en mutlu eden haberlerden biridir. bu cezadan sonra ensesinin kalınlığı ile övünen doğan grubu şöyle bir durup düşünmek durumunda kalacak, elbette aydın doğan elindeki medya araçlarıyla hükümetin üzerine gideceğinden hükümet de ayağını denk alacaktır. bu sayede olayların oldukça dışında kalan bir sade vatandaş olarak, ne kadar zıplarsak zıplayalım başımızın eremeyeceği konumlarda olup, bir şekilde cebimizin, zihnimizin, fikrimizin ırzına geçmeye çalışanların kapışmasını ve küçülmesini belkide yok olmasını zevkle izleyeceğiz.

    saygılar...
    1 ...
  32. 67.
  33. 68.
  34. bugün itibariyle uzlaşma talebinde bulunulmasıyla yeni bir evreye giren ceza.
    0 ...
  35. 69.
  36. kesilen 862 milyon tl'den sadece 4 milyon tl' si doğan yayın holdingin aleyhine sonuçlanmıştır.

    not: 60 milyon tl civarındaki bi meblağ için dava devam etmektedir.
    1 ...
  37. 70.
  38. Yaşanılan süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde, RTE'nin olası muhalif propagandayı önleme çabasıdır. Muvaffak olup olmadığını gelecek gösterecektir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük