dillere düşeceğiz seninle
ille de biz düşecek
taze bahar dalları gibi
çiçeklenecek
tadım tuzum olacaksın benim
tadım tuzum olacak
yatağıma gireceksin benim
ille de sen yatacak
seni, seni, en çok seni
bir tek seni severim hani
körolayım yar, sürünürüm yar
her daim yar, billahi
bir gemi alacak bizi buralardan
bir daha dönmeyecek
her yere gideceğiz seninle
illede biz gidecek
uzak yada yakın oluruz bazen
ah ne farkedecek
tuz kadar severiz biz hani
buna kim son verecek..
bir gemi alacak bizi buralardan
bir daha dönmeyecek
her yere gideceğiz seninle
illede biz gidecek
uzak ya da yakın oluruz bazen
ah ne farkedecek
tuz kadar severiz biz hani
buna kim son verecek
"Dillere düşeceğiz seninle" şimdiki genç arkadaşlara soruyorum siz hiç dillere düştünüz mü? Öyle yaşanırdı aşklar... Zor olan güzeldi, yüreğimiz kuş misali çırpınırdı, o kuş her dala konuşunda bir başka titrerdik. Mahallede karşı karşıya gelmek için zaman kollar, evde saatlerce ayna karşısında hazırlanırdık. Karşı evin kapısı her açılışında içimiz bir buruklaşır, kimyamız değişirdi. Yanımdan geçerken o da bana bakıyor muydu, yoksa umursamadı mı diyerek günlerce dert edinirdik. Okul yolunda onu görebilmek için deli gibi sabahları kollardık biz.