Ayrıca orijinal adı der müde tod olan 1921 yapımı alman filmi.
alman sinemasının belki de en önemli yönetmenlerinden bir tanesi olan fritz lang tarafından, siyah beyaz ve sessiz film olarak çekilmiş. repliğin olmadığı, renksiz filmleri öyle pek sevilmez de, bu film diğerlerinin arasından fazlası ile sıyrılabilecek bazı özelliklere sahip.
zamanın net olarak belli olmadığı bir köye bir çift aşık ve bir yabancı gelir. yabancı, köyün ileri gelenlerinden mezarlığın yanında bir toprak satın alır ve daha sonrasında herhangi bir pencerenin veya kapının olmadığı, çok uzun duvarlar örer satın aldığı arazinin etrafına. ölümün kendisidir aslında yabancı. bildiğiniz azrail.
aşık çift dinlenirken köyün hanında, yanlarına gelir ve kadın bir ara bara doğru yöneldiğinde, kadının sevgilisini alarak kaybolur. daha sonrası ise filmin içerisinde gerilimli, rahatsız edici, düşündürücü bir hikaye alır başını gider.
filmi yayım tarihi ile değerlendirirsek, siyah beyaz ve sessiz bir film olmasına rağmen, kullanılan efektler ve çekim teknikleri gerçekten göz doldurucu. içerisinde, filmi tamamlayan 3 ayrı hikayenin olması konunun derinliğini fazlasıyla arttırıyor.
alman dışavurum sinemasının en güzel örneklerinden bir tanesi. dilimize yorgun ölüm adı ile çevrilmiş. bu tarz tema olarak enteresan filmlere merakınız varsa, izleyin mutlaka.
Bungie tarafından geliştirilen, Activision tarafından ise yayınlanan Rol Yapma ve Birinci Şahıs Nişancı video oyunudur.Ve aynı zamanda yapımında en çok para harcanan Oyundur.
Yaklaşık 5 aydır oynadığım Bungie'nin mükemmel fikirlerinin Activision'in paragozlugu ile buluşan, 10 yıl boyunca destek görecek, 2. Halo olmaya aday, her gün aynı şeyleri yapmanıza rağmen anlamadığım bir şekilde sikmayan video oyunudur. PS4 platformunda uzun surelerdir oynamama rağmen hala bir gjallahorn dusmemistir. Yeni DLC'Yi' aylar önce alanların bol küfür ettiği, yeni alanların ise çok sevdiği de bir gerçektir. Arena için şahsi görüşüm, public eventleri üst üste koyup başka bir haritaya tasimislar. Vog'daki heycanin hâlâ kaybolmamasi da ilginçtir. Yaklaşık bir yıl olsa da çıkalı, o kadar dlcye rağmen oyundaki en sevilen organizasyondur.
gün itibariyle başladığım oyundur. single takılarak görevler boyunca ilerlemekteyim ancak ne zamana kadar böyle gider bilinmemektedir. oynayan yazarlardan mesaj beklediğimdir.
Kader... ama bizim bildiğimizden değil akıcı, dinamik... Evet başarabiliriz... Der Amerikalılar kaderlerini kendileri belirlerler şanslarını kendileri yaratırlar. Bizler kaderde ne varsa kaşıkta o çıkar deriz... Pek bir şey çıkmaz aslında bu teslimiyetten.
bir stratovarius şarkısıdır ki 10 dakika şarkı mı olur dersin ama o şarkı bitmesin diye dua edersin.replaylar fayda etmez ama yinede tesellisidir o son iki dizesi. der ki ;
birgün senin için geleceğim
lütfen beni bekle
visions ile beraber alındığında uçuran stratavarius albümü. hatta eski tüfek saxon albümü.
konumuz, stratavarius albümü. baştan sona can alıcıdır.
stratavarius neden 90'lardan sonra birçok grubun esin kaynağı oldu? cevap gibidir bu albüm.
favorim yıllardır değişmedi.
(bkz: playing with fire)
destiny girişi sağlam jeneriktir. aslında albüm jeneriklik bir duruş içerir hitleriyle.
If I threw them all away
Would it change?
No
I would live my life again, rearranged
There's a magic in my heart
That I feel
Don't you know that God is love And it's real
No one can live for me
No one can see the things I see
I walk this road
No one can tell me how to be
It's my destiny
muhteşem bir death şarkısı aynı zamanda da kusursuz bir stratovarius şarkısıdır. girişi ayrı güzel sonu ayrı güzel. her ikisini de seviyorum. çocuğum gibiler.
KADER
zaman hızla akıyor
bu ne kadar sürecek merak ediyorum
saat ilerliyor zaman sona eriyor
yeryüzü nefretle doluyor
dünya neden var
öğrenene kadar sona geldik bile
yıllar boyunca
cevabı bulmak için çabaladım
asla bilemedim
kayan milyonlarca yıldız gibi kaybettim kendimi
ve sana anlatmak için buradayım
günün her saniyesinde sonun geliyor
gelecek belirsizlik içinde
aklını kullan
yada kaybolursun
yaşamak için
ölmek için
zaman...
ama hiç kimse kaderinden kaçamaz
şu yaptığımız şeylere bir bak
kavurucu güneşin altında
devam ede bileceğimiz yol bu mu?
kendine bir bak
ve bana ne gördüğünü anlat
kuzu kılığında bir kurt
sürekli..
her dakika...
ruhunu özgür bırak
aklının ufukları boyunca
ruhunu nefret zincirlerinden kurtar
ihtiyacın olan tek şey güven
hayatımı ben kontrol ediyorum
ben bir taneyim
hayatını sen kontrol edersin
ama kaderini sen unutma
şimdi elveda deme zamanı
biliyorum bu seni ağlatacak
kaderini sen çizdin
biliyorum yolunu bulacaksın
ve dışarıda güneş parıldıyor
herşey güzel olacak
birgün senin için geleceğim
lütfen beni bekle