bugün

(bkz: bülent ecevit)
(bkz: kara oğlan)
genel başkanlığını zeki sezer'in yürüttüğü siyasal parti.
(bkz: demokratik sol parti)
türkiye'nin en köklü siyasal örgütlenmelerinden biri ve fakat yine türkiye standartlarında.
bülent ecevit vefat edince popülaritesi artan ancak seçimlerde yine dipte yer alacak partidir.
digital signal processing'in - sayısal işaret işleme - kısaltması.
http://www.dsp.org.tr/
türkiye'de "sosyal demokrasi" kavramının dışında "demokratik sol" anlayışı ile kurulmuş,kurucu üye sayısı 612 olan ve içerisinde her kesimden insanı barındıran, ancak yozlaşan siyasal yaşama direnme kabiliyeti giderek azalan siyasal partimiz.
sol ile herhangi bir ilgisi olmayan parti..
rahşan ecevit'in ilk genel başkanı olduğu parti.
(bkz: hayata dönüş operasyonu)
(bkz: 19 aralık 2000)
bu ülke insanları, çoğu zaman bölgesindeki milletvekili adaylarını bile tanımadan, partiye değil de genel başkanlara oy vermektedir. süleyman demirel'siz dyp, özal'sız anap, erbakan'sız refah partisi (sonradan fazilet) çok büyük düşüşler göstermiştir. aynı şey ecevit elden ayaktan kesilince dsp'ye de olmuştur. dsp'nin bundan sonra iktidara gelmesi neredeyse imkansız. zeki sezer'in artık solda ittifak yerine solda birlik çağrılarına kulak vermesi gerekiyor. ancak öyle bir rüzgar, şu sıkıntılı günlerde demokrasiye inananlara, işçiye, çiftçiye moral verebilir ve solu iktidara taşıyabilir.
chp ile bir olmazsa bir dahaki seçimi çıkaramayacağını düşündüğüm efsane siyasi parti.
sol parti olarak addedilir fakat araştırmalara göre cumhuriyet halk partililerin ikinci oy verebilecekleri parti dsp iken dsp'liler arasında yapılan ankette ikinci partileri chp çıkmamıştır. dsp'nin solculukla ilgisi sadece 80 öncesi sol harekette bulunmuş bazı isimlerin bu partide bulunmasıdır. taban ise dsp olmazsa sağa kayma eğilimindedir.
Merhaba,

Sevgili Demokratik Solcular, sayın konuklar, değerli gazeteciler:

Bugün Demokratik Sol'un doğuş ve gelişme sürecini özetleyeceğim.

DSP 14 Kasım 1985'te kuruldu. Ama DEMOKRATiK SOL'un bir düşünsel akım ve siyasal hareket olarak başlangıcı 1960'lı yıllardadır. Bu akım ve hareket, 1963'te, demokratik işçi hakları için verilen ve kazanılan mücadeleden doğmuştur. Eski CHP'de parti içi muhalefete dönüşen bu harekete, ilkin, ORTANIN SOLU adı verilmişti. O yıllarda SOL sözcüğünü kullanmak kolay değildi. Parti içinden de toplumdan da yoğun tepkiler geldi... Partide derine inen bölünmeler oldu. O yıllarda SOSYAL ADALET kavramı bile kuşku uyandırıyordu. Fakat hareketi başlatanların direnci, ülkemizde, SOL kavramına siyasal meşruluk kazandırdı. Bunu, en başta, Marksist ideolojiyle farklılığımızı vurgulayarak başardık. Bunu başarabilmek için, yalnız sağa karşı veya eski CHP'nin tutucu kanadına karşı değil, aynı zamanda başka bazı sol akımlara karşı da kararlı bir mücadele vermemiz gerekti. Hareketi toplumsal ve ulusal özelliklerimize dayandırmamız ve laikliği inançlara saygı ile bağdaştırmamız da, giderek, halkın güvenini kazanmamızı sağladı. Özellikle de 12 Mart 1971 ara rejimi dönemindeki ödünsüz demokrasi mücadelemiz bu güveni pekiştirdi. Oylarımız %25'lere kadar gerilemişken, 1973'te %32'ye, 1977'de %42'ye yükseldi. Böylece, DEMOKRATiK SOL hareketin güçlenişiyle birlikte, CHP birinci parti konumuna erişti ve iktidarın belirleyici unsuru oldu.

1960'lı yılların sonlarında, harekete verdiğimiz ORTANIN SOLU adını değiştirerek, DEMOKRATiK SOL tanımını benimsemiştik. O da kolay olmamıştı. Parti içinde tartışmalara neden olmuştu. Kimi, hareketi, SOSYALiST olarak, kimi de SOSYAL DEMOKRAT olarak adlandırmamızı istiyordu. Kuşkusuz Batı ve Kuzey Avrupa'nın SOSYAL DEMOKRAT akımlarından esinlenmiştik. Ama hem kökenlerimiz hem de toplum yapımız farklı idi. O nedenle, kendimize özgü bir tanımlama olarak, DEMOKRATiK SOL'da karar kıldık. 12 Eylül dönemi ardından da, bu tanımlama, kurduğumuz yeni partinin adı oldu. Bayrağımız da barış ve sevgi simgesi ak güvercin oldu. Bu simgeyi bize halk vermişti. 1960'lı, 1970'li yılların kanlı bıçaklı siyasal ortamında izlediğimiz barışçı tutum dolayısı ile toplantılarımıza ak güvercinle gelen halkımız DEMOKRATiK SOL'u bu simgeye layık bulmuştu.

12 Eylül döneminde de yoğun bir demokrasi mücadelesi verdik. Mücadelenin güçlüklerini göze alamayanlarla yollarımız ayrıldı ve DSP'yi kurduk. Ben o sırada yasaklıydım. Partinin kuruluşuna RAHŞAN ECEViT öncülük etti. Çok zor koşullarda Genel Başkanlığı üstlendi. Rahşan Ecevit'in, kurucusu olduğu KÖYLÜ DERNEKLERi'nden gelen örgütlenme deneyimi vardı. O deneyimini DSP'ye aktardı. Paramız yoktu... Fazla bir desteğimiz de yoktu. Ama azmimiz vardı. Rahşan Ecevit, iki odalı bir bodrum katında, bir avuç arkadaşıyla göreve başladı. iğneyle kuyu kazarcasına çalışarak, Partinin sağlam bir zeminde güçlenmesine ve doğrultu tutarlılığına ödünsüz özen gösterdi. Bu davranış da, giderek, DSP'ye halkın güvenini kazandırdı.

1987'de oylarımız %8.54'ten ibaretti. Barajı aşıp Meclis'e girememiştik. Fakat yılmadık; adım adım ilerledik. 1991'de %10.75 oranında oy alarak, 7 milletvekili ile meclise girmeyi başardık. istifalarla milletvekili sayımız 3'e indi. Ama güçlenişimiz sürdü. 1995 seçimlerinde oylarımız %14.64'e, milletvekili sayımız da 76'ya yükseldi. 1999 seçimlerinde de %22.19 oyla 136 milletvekilliği kazandık. Böylece, 1995 seçimleriyle solun birinci partisi olan DSP, 1999 seçimlerinde bütün Türkiye'nin birinci partisi oldu ve bugün başında bulunduğu üçlü koalisyon hükümetini kurmayı başardı. Solun birinci partisi olduk. Ardından Türkiye'nin birinci partisi olduk.

Peki geriye ne kaldı?.. Geriye, bundan sonraki seçimlerde, salt çoğunlukla tek başımıza iktidar olmak kaldı. Bunu hayal gibi görenler olabilir. 1999 seçimleri öncesinde DSP'nin birinci parti olması da hayal gibi görünüyordu. Ama hayal gerçek oldu. Kaldı ki artık Türkiye'ye DSP'siz bir hükümet düşünülemez oldu.

1997'de, Türkiye, REFAH-YOL kabusundan, ancak DSP'li bir hükümetle kurtulabildi. 1999 seçimlerine gidilirken de azınlık Hükümeti kurma sorumluluğu bize emanet edildi. Çünkü DSP, onun siyasal doğrultusunu benimsemeyenlerin bile gözünde, güvenilir parti idi. Her türlü partizanlıktan uzak durarak bu güvene layık olduğumuzu gösterdik.

1999 seçimleri öncesinde Meclis'te temsil edilmiş olan partilerin tümünün oyları düşerken sadece DSP'nin oyları yükseldi... %14'lerden %22'lere yükseldi. DSP güçlendikçe laik demokratik Cumhuriyet de güçleniyor.

1999 seçimleri ardından, yeni TBMM'nin ilk gününde, DSP grubu, tek yürekle ve tek sesle, laiklik karşıtlığına geçit vermeyeceğimizi kanıtladı. Biz içimizde herşeyi özgürce tartışırız; ama, bir sonuca vardıktan sonra, tek yürek - tek ses oluruz. Bu özelliğimizi ve doğrultu tutarlılığımızı sürdürdükçe, hiçbir engel veya zorluk DSP'nin güçlenişini önleyemeyecektir.

Bugün Partimizin 14'üncü yaş günü toplantısına sunulan bildiriler, üyelerimizin görüşlerini yansıtmaktadır. Her üyemizin Parti politikalarına katkı yetkisi de, yeteneği de vardır. Bu katkılara uzman arkadaşlarımızın ve yetkili kurullarımızın da katkıları eklendikçe, ülke sorunlarına en sağlıklı çözümler DSP çatısı altında üretilmektedir ve üretilecektir.

Başında bulunduğumuz 57'nci Hükümet, çok partili dönemin en hızlı çalışan, en başarılı Hükümeti oldu. Gerek demokrasi alanında, gerek ekonomik ve sosyal alanda başlattığımız reformcu atılımlar birbirini izliyor. Zorluklarla dolu bir dönemden geçiyoruz. Ama inanıyorum ki zorlukları kısa sürede aşacağız. Hükümetin hızlı ve kararlı çalışması bütün dünyada Türkiye'nin saygınlığını arttırıyor.

Tüm DSP'lilere, ATATÜRK'ün en büyük değeri bilime veren aydınlık yolunda, sürekli başarılar dilerim. Toplantımıza değerli katkılarda bulunan sanatçılara teşekkür ederim.

Saygılar, sevgiler sunarım.

(DSP Onursal Başkanı, Sayın Bülent Ecevit'in, 28 Kasım 1999 günü Ankara'da DSP'nin 14. Yıldönümü kutlama töreninde yaptığı konuşma)
batının sosyal demokrasi kavramını bu toprağın özlerinden yeşertmeye çalışıp bu konuda başarılı olmuş, türkiyenin son 50 yılına damgasını vurmuş iki olayı kıbrıs barış harekatı ve eşkiya apo nun yakalanması gibi iki mühim olayı gerçekleştirmiş, "biz milliyetçiliği duvarlara değil kıbrıs topraklarına, haş haş tarlalarına yazdık" diyen efsane karaoğlan la özdeşleşmiş parti.
meclisin dtp'den sonra beşinci partisi olacaktır. *

(bkz: bölünerek çoğalmak)
22 temmuz 2007 seçimlerinde en başarılı olmuş partilerden biridir. zira alabileceği yaklaşık yüzde 1'lik oy ile 13 milletvekili çıkarmıştır.

chp ile yaptığı ittifak chp için kötü bir sonuç vermiş ama dsp için iyi bir sonuç vermiştir.

dsp lideri sezer'i zekice davranışından dolayı kutlamak gerek. cumhuriyet mitingleri en çok dsp'ye yaramıştır.
19 ağustos 2007'de olağan kurultayını gerçekleştirecek olan parti.
yeni ve doğru bir liderle; mirasıyla, yeniden zirveye çıkabilecek parti.
abdullah gül ün cumhurbaşkanlığına yol açarak kendilerini bitirmişlerdir.
bülent ecevit'in mirasının ülke içinde hıyanetle meşgul olan kişiler tarafından abd için bitirilmesiyle neredeyse tükenmiş partidir. ecevit'in abd'ye rağmen koyabildiği tavırları onun siyasi sonunun getirilmesine neden olmuş ve bu yüzden de dsp halka kötü gösterilmiştir. tıpkı son seçimde bütün herkesin dp'nin barajı geçemeyeceğini söylediği gibi, onlar da bu şekilde yok olmuşlardır. bir sürü kişi bu lafa inanarak oyunu o partiden çekti. sonra da bugünkü durum. yazık.
11 kasım 2007 tarihinde bülent ecevit için mevlit verecek parti.

kasadaki paraları böyle hayırlı işlere harcamaları ne kadar da güzel.
bir an için günahlarını almışlığım var.
1986 (ara seçim) seçiminde %8.5
1987 genel seçiminde %8.53
1991 genel seçiminde %10.8
1995 genel seçiminde %14,64
1999 genel seçiminde %22,19
2002 genel seçiminde %1,22

sonuçlarını almış olan türkiye'de 80'sonrası siyasal yaşamın önde gelen siyasal partilerindendir.

1989 yerel seçimlerinde %7,09
1994 yerel seçimlerinde %8,93
1999 yerel seçimlerinde %19,28
2004 yerel seçimlerinde %2.18

oy almış olan, rahmetli bülent ecevit'in mirası, siyasal parti.
son seçimlerde çoğu kişi 'nasılsa barajı geçemez' dediği için oylarını chp ye kaptıran partidir.