insandaki en kötü özelliklerden biri olan haset duygusu ile doğru orantılı; rab tarafından kesin kez yasaklanmış sıkıntılı hal, durum.
bir insanda haset duygusu yani başkalarını herhangi bir sebepten dolayı çekememezlik ne kadar çoksa o kadar ağzı boş yapar, dedikodu yapar. yapmamamız gerektiği gibi o tarz ortamlardan da uzak durmalıyız.
pablo neruda demiş ki '' insanlar seninle konuşmayı bıraktığında arkandan konuşmaya başlarlar ''
- ne de doğru söylemiş değil mi ! ulaşamadığın bir insanı karalamak bu kadar kolay çünkü. çamur at izi kalsın insan egolarına bu kadar yenik düşmemeli ..
deskartes demiş ki ; '' başkalarını kötülemek için yapılan dedikodudan duyulan zevk , başkalarını düşürdüğümüz ölçüde kendimizin yükseldiğini sanmaktır ''
- şu hayatta en illet hastalıktır dedikodu. insanoğlu eğer bir gün kendi kendini yiyerek yokolacaksa bilin ki bunun sebebi dedikodudur. aslında bilinmez ki '' söz gümüşse sükut altındır. ''
joseph parker demiş ki ; '' çamur atma , hedefini şaşırır. kirli ellerinle kalıverirsin ''
- yaa demek ki neymiş ; kötülüğüne güvenme senden kötüsü de var. hayvanlar alemine acımasız deriz birbirini yiyerek hayatlarına devam ederler. en azından dürüstler ve sonunda ölüm var. bir sözüyle süründürmüyorlar.
john draper demiş ki ; '' kişiyi iyi tanırsan kimseye inandıramazsın. ama kötülersen herkese inandırırsın ''
- çünkü bu çark böyle işliyor , çıkar ve menfaat olduktan sonra bu hastalık ur gibi yapışır bu dünyaya ve kimse de söküp atamaz. aslında atmak isteyende olur mu orası muamma.
- evet burada çekememezlik hastalığı boy gösteriyor, öyle bir kibir vardır ki , kendilerinden başka kimsenin mutlu olmasını istemezler. ama sanırlar ki her gülücük maskesinin altında mutluluk vardır. o kadar çok maskelerimiz var ki hangi birini takıcağımızı şaşırıyoruz.
bazı şeyler vardır hayata dair iç burkan , acıtan , tecrübeyle sabit. işte anlatmak istediğim tam da böyle bir şey. bazen insan susar sadece susar. işte bu sustuklarım.
Filozof Julian Baggini dedikodunun “diğer insanları ahlaki olarak değerlendirme, insanların yaptıklarıyla ilgili doğru, yanlış, iyi, kötü gibi yargıda bulunma” anlamına geldiğini ifade eder.
rahmetli amerikalı toprağı bol olsun kafalar zurna ev köy yaparken aramızda geçen diyalog...
- şimdi bir yemek yerim benin karıyla biraz dedikodu sonra yatar uyurum.
- ben dedikodu sevmiyorum.
- aa ben bayılırım anamı s....ler bayılırım çok seviyorum...
herkese renkli günler
Yapılan dedikodu başkasının ardından konuşma gıybet her ne olursa olsun korkaklıktır. Dedikodu yapan kişi hayatında belli bir özgüvene sahip değildir. Korkaklık ve sinsilik yaparak bu özelliğini gizlemeye çalışır.
Bugün kadıköy'de vapurdan iniyorum. Üç kız kendi arasında çok ateşli bir konuşma yapıyor ve ben istemeden kulak misafiri oluyorum.
+ben hayatımda bu kadar erkek delisi kız görmedim. Her muhabbeti bir erkek ile başlıyor.
-ay evet sorma ya. Bide iç çamaşırları.
(Gülüyorlar)
-geçen gün yanımıza geldi "bugün hello kityli iç çamaşırı giydim" dedi. Oradan gülseren de atladı benimkisi de tweetyli diye.
Hava sıcak ve benim beynim eridi sandım tanık olduğum muhabbetten sonra. Ben de bir daha ki sefere kırmızı boxer giydim kankalar diyerek ortama giriş yapıcam.
Zinadan daha fena olduğunu öğrendiğim, gün içinde bilerek ya da farkında olmadan kolayca düşebildiğimiz yanlış. Kul hakkı olması hasebiyle de affını yalnızca Allah'tan isteyemiyoruz. Sadece hakkına girdiğimiz insanın kalbinin bize karşı yumuşamasını ve hesap gününde helal etmesini dileyebiliyoruz Allah'tan. Bir de gıyabında konuşarak hakkına girdiğimiz kişiden helallik isteyebiliyoruz ki bu bizleri şekilden şekile sokabilecek kötü bir durum. helallik istediğimiz kişi de konuşma anında ne kadar içten bir şekilde helal ederse, insafına kalmış oluyor. Her türlü başka bir kişiyi de alakadar ettiğinden es geçilmemesi gereken ve son derece dikkat gerektiren bir mevzu bu. Hele ki zinayı büyük bir günah olarak bilirken zinadan uzak durup dedikodudan vazgeçmemek kişinin kendisine yaptığı büyük bir ihmalkarlık. Ayrıca bundan uzak durmak toplum yaşantısını da büyük ölçüde olumlu manada etkileyecektir.
Rahatlatıcı bir aktivite.
Yalnız bi husus var, biz atıp tutmuyoruz yani. Sadece durum tespiti ve kişi analizi yapıyoruz.
Benden size küçük bir tavsiye; herkesin yanında yapmayın şunu. yalnızca best kankanızla yapın. Geçenlerde arkadaşlar konuşurken ben de kendimi tutamayıp konuya müdahil oldum.
içlerinden bi şıllık beni gammazladı ve sanki tümünü konuşan benmişim gibi oldum.
Sıkıntı yok. Hem ne derler? Gelsin yüzüne de söylerim asdfgjk.
Kendimi bildiğimden bu yana en çok hazetmediğim, boşa zaman öldürmeye yarayan birçok zaman bazı kişilere iftira atmaya kadar giden gereksiz şey. Kısaca gereksiz.
kim söylemiş beni
süheylâ'ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni'yi öptüğümü,
yüksakkaldırımda, güpegündüz?
melâhat'i almışım da sonra
alemdara gitmişim, öyle mi?
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
gûya bir de galataya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu;
geç bunları, anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o, muallâ'yı sandala atıp,
ruhumda hicranın'ı söyletme hikâyesi?