zamanında hayatın anlamsızlığını savunan bir kısım insanın kurduğu edebiyat akımı
isminin dada olması hakkında soylentiler mevcuttur bunlardan bazıları
cocukların cıkardığı sestir
diğeri tahta at anlamına gelir diğeri de sozlukte anlamı olmayan herhangı bır kelimedir.
insanın kendisinden sürrealist bir nedensizlik yaratması...
........git! diye bağırıyor herşey;çekil yaşamla denge arasından! eşyanın sabrı taşıyor. Nasıl başlamalı? Neresidir burası? Uyanışa karşılık gelen şey aynı zamanda bu yazma cinnetiyle, önünde sonunda bir paradoksa saplanacak hareketsizliğimizin kış zamanıydı. Pencere yok. bütün her yer açık. Karanlığa doğru bakmanın anlamı nedir? Uzaktan içerimize doğru büyüyen gözbebekleri ve giderek küçülen ışık dengesinin karşısına bizi oturtan zihnin süreklilik sınamaları. Takip edebilirmiydik. Deney tüplerinde karanlığı sürekli ısıtmak, bütün varoluşunun kimyasını altüst etmek. Karanlığı buharlaştırmak - ki mümkün olsaydı bir gökyüzü- onu ısıtacak başka bir güneş , şeffaf katmanlar arasında sıkışmış başka bir yeryüzü ve olağan bilincinden sıyrılmış yansıdığımız canlılık evreni. Şeffalığın görünürlüğü. Bütün olağan algıların sınanmasına imkan tanıyan , görebildiğimiz en uzak dikey , kıvrımlı çizginin soruları. Karanlığın içinde buharlaşmadan kalabilmek? eşya yok., bulabileceğimiz en ufak bir yansıma nedeni yok. biraz daha devam edince karanlıkta yol alanın ne olduğunu anlamak, yolun neyi katettiğinin yolun ne tarafından katedildiğinin , eninde sonunda uzaklığın mesafeden doğru kırılmadığının -arası bulunmaz ikilinin ,daha çoklunun - yolun geri dönüş tecrübesinden, durağanlığın hareketi - hareketin durağanlığı içermesinden. Beklemek kimyasını değiştiriyor zamanın, sürekliliğin enine esniyor boyutu.
kuralsızlığı kural olarak benimseme'' anlayışı üzerine kurulmuştur. sanatı, dil, ölçü, uyak, biçim ve anlatım kaygılarından kurtarmak , kalıplaşmış bütün sistem , kural ve gelecekleri yıkmak amacını güder.
yaşamaya katlanabilmek için yeni bir anlam aranıyordu.. madem ki her şey boşunaydı, şu halde bir de geleneksel buyruklarla sınırlanmak neden?.. dadacılar, bir kahvede, manifestolarını okuyacaklarını duyurdular. giordano bruno'yu yakanların torunları toplandı, şaşkınlıktan ağızları beş karıştı. belli bir gün ve saatte, tristan tzara, manifesto yerine, rasgele bir gazeteden bir yazı okumaya başlamıştı. paul eluard'la theodore rankel, çalpara çalıp tempo tutuyorlardı. yüzyıllar boyunca akıl ve iradeyle bastırılmış bulunan insanın coşkun iç değerleri, olabildiğince koyverilmişti ortaya.
özgür insan düşüncesinin girdiği yeni yol; (bkz: gerçeküstücülük)
kendi kurallarını sürekli yenileyerek uygulamalarının eskimesini olanaksız kılan bir sanat anlayışıdır. dünya savaşlarının arasında yaşanmış gelip geçici bir sanat düşüncesi değildir. insanların üzerinde çarpa etkisi yaratmak için tristan tzara tarafından ortaya atılmıştır. Eylemleri ve yarattıkları dünya "bir bak bakalım, işe yarar mı bu" anlayışını yansıtmaz. Aksine dünyanın eskimişliğinden kurallarının anlamsızlığından dertlidir. Bir gün dünyanın kendi çöplerini toplayıp onlardan yeni bir şey yaratmasının hayaliyle yaşar ve sürer.
birinci dünya savaşı sonrası bir grup postmodernizm yanlısı olduklarının farkında olmayan sanatçıların zürih'te bir kafede toplanarak aldıkları karar sonrası açığa çıkan, ismini fransıcada tahta at olan dada'dan alan, bilinen, alışılageldik her türlü estetik anlayışına ve savaş, strateji, ahlak gibi kabul görmüş her türlü kavrama baş kaldıran, alay eden, insanların içindeki karamsarlığa pesimist bir tavırla ironik şekilde kara mizahla cevap veren sanat akımı.
(bkz: dada dadaizm veya dadacılık) 1. dünya savaşı yıllarında başlamış kültürel ve sanatsal bir akımdır. dada dünya savaşının barbarlığına, sanat alanındaki ve gündelik hayattaki entelektüel katılığa bir protesto olmuştur. mantıksızlık ve varolan sanatsal düzenlerin reddedilmesi dada'nın ana karakteridir.
bu akım, dünyanın, insanların yıkılışından umutsuzluğa düşmüş, Hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olduğuna inanmayan bir felsefi yapıdan etkilenir. birinci dünya savaşı'nın ardından gelen boğuntu ve dengesizliğin akımıdır. dada'cı yazarlar, kamuoyunu şaşkınlığa düşürmek ve sarsmak istiyorlardı. yapıtlarında alışılmış estetikçiliğe karşı çıkıyor, burjuva değerlerinin tiksinçliğini vurguluyorlardı
rock müziği doğuran ve ona temel hazırlayan akımdır . duchamp ' ın tuvaletten söktüğü pisuarı , dadaizm ' in en açıklayıcı örneğidir . Sürrealist akıma adeta kaynak oluşturmuştur .
kelime köken olarak fransızcadır. " dadaïsme " kelimesinden aynen alınarak dilimize katılmıştır. fransızca da fazla kullanılmayan "tréma" * içeren sözcüklerdendir.
durali ali destanı ki, kem-küm ve saba ettirnazi-aye *
--spoiler--
why? who cares? who doesn't care?
dada is dead or is dada still alive
we cannot revive something that is alive just as we cannot revive anything that is dead.
is dadadead?
is dadalive?
dada is.
dadaism. *
--spoiler--
erzurum'da ilk olarak 1890'larda bir kaç dadaşın kendi arasında gönlünü eylemek icin kurdugu izm. diger izmlerden farklı olarak dadaslar bu akımı kurarlarken cag kebabının yanında bol ayran iciyorlardı.