che guevara'nın ugrunda öldüğü degerlerle birlikte satılığa çıktığının kanıtıtdır.daha önce bahsettiğim gibi ekonomiye neoliberalizm adı altında yaklaşanlar, insani değerleri de satılığa çıkarırken; bu pazarda müşteri olanlar da bence sucludur.
tüm bunların ışığında yıllardır etnik köken farklılıklarını şavaş sebebi olarak gösterip; dünyaya silah satan emperyalist güçler, che guevara'nın suratlarına kustuğu kusmuğu bile nakte çevirmişlerdir. (bkz: che guevara nın sacının acık arttırmada satılması)
sol fraksiyonlar ile sag fraksiyonların ic ice girmeye basladıgının kanıtı.
tisortu giyern adam, sag fraksiyon kullanarak, insanlara sol fraksiyonunun reklamını yapıyor.
hadi che ile dalga gecelim, hadi che yi sevenlerle dalga gecelim dusuncelerinizi bir kenara koyarak bu adamın tecrubelerini ve yapmak istediklerini ogrenin. ben de eskiden dalga geciyordum. eskidendi...
genç yaşta olanlarını dışlamadan, hor görmeden, dalga geçmeden, ötelemeden konuşmak gerekir. belki bir özenti... diyelim ki öyle. olsun! çatlı ya özenmemiş ya! che yi anlatmak ve bir kitap hediye etmekle işe başlanabilir.tisörtü çıkarıp, che yi anlamaya başladığı gün, mutlu bir gündür. öteleyerek insan kazanılmaz. diyeksiniz ki, bunların bir de kazık gibi olanları falan var, ya da bir eli yağda, bir eli balda, alış ve veriş merkezleri gezenleri... sittiredin gitsin! umutsuz vaka.
giydiği o t-shirt ün kapitalizm sayesinde ona ulaştığından bihaber olan teoride komünist pratikte kapitalist düzenin bir parçası olan insan. hoş, hangimiz öyle değiliz ki?
ne yaptığından bi haber olan bu gencimiz kendisini bir sınıfın içerisinde görmek ister! bakınız genç diyorum! etrafına bakar. gördüğü manzara; abilerinin, ablalarının, dolaplarında bulduğu che ya da bir futbol takımına ait olan tişörttür (örnekler çoğaltılabilir). burada futbol takımıyla che guevara nın temsil ettiği konular asla eş değer değildir ki özellikle birbirinden alakasız başlıklar seçtim. gencimiz kendisine rol model seçtiği kişiyi çaktırmadan taklit eder. sadece che guevara değil, özellikle seçilen sürekli siyah tişörtler, hip-hop kıyafetler, takılan kolyeler de bu eşyalara dahildir. genç kendisini keşfedesiye kadar pek çok evrim geçirebilir. önceleri pembe den hiç vazgeçmeyen kızceğiz sonra birden beach pantolonuna taktığı zincirle kendisini metallica camiası içerisinde temsil etmek ister. temsil edilecek alanları burada saymaya kalkışmak gibi saçmalama niyetinde değilim çünkü biliyorum ki değinilmeyen kısımları raflardan siz indirebilirsiniz.
baktığımızda buraya kadar olumsuz giden hiç bir şey yok.
peki, ya bu gençliğe yeni adım atmış er kişisi kendisini en az bir yere ait hissetme zorunluluğundan ömrü boyunca bir kez olsun çıkabilecek midir? hiç bir şeye ait olmadan bireyliliğinin tadını bir kez olsun alabilecek midir? insandan bahsediyoruz arkadaşlar! insan sosyal olmak zorunda bırakılan kapana kıstırılmış bir mahluk olmaktan çıkarılmalı. hiç değilse legademaları örnek alp belli bir yaştan sonra kendi seçimiyle yoluna devam etmeyi bir kez olsun düşleyebilmeli! yapamasa da düşlemeli bence.
son ve ön yargılı olarak; che tişörtünü giyen genc kominist (olduğunu sanan); ileride bir gün kendisi olabilmeyi başarabilme oranı, kendini diğer sınıflarda ifade etmeye çalışan gençten kat be kat önde olacaktır. giydiği tişörtün ne ifade ettiğini önünde sonunda bilecektir. ya da bilmeye yaklaşacaktır.
kişiliğini kendisi olarak ifade edebildiği gün ise; ne bir tişört, ne bir kolye, ne de bir ayakkabıya ait olmadan özgürlüğünün tadını çıkarıyor olacaktır.
