daha bu gece izlediğim, al pacino'nun yine döktürdüğü muhteşem film. insanın çevresinin ve geçmişinin yaşamı üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösteren bir film.
ayrıca filmin başında carlito'nun merak etmeyin güçlü bir kalbim vardır, pes etmez hemen falan demesine rağmen, filmin sonunda yoruldum diyip carlito'nun "escape to paradise" yazısına bakarken gözlerinin kaymasıyla, hani kalbin güçlüydü adi herif, dur lan şeklinde acı bir sitem ettiren, iç burkan filmdir.
al pacino'ya en yakışan tarz da oynadığı filmlerden biri, bu adam bu tarz filmlerde oynamalıydı hep bir kaç tanesi dışında farklı tarz rollerde benimseyemedim ben bu adamı.
mükemmel ötesi film bence scent of a woman ile birlikte en iyi al pacıno filmi scarface'den çok daha iyidir. Bu arada hiçbir oscar adaylığı almayıp top 250 de de olmaması sinemanın ayıbıdır.
--spoiler--
gail: bunun nasıl biteceğini biliyorum. bir garda vurulacaksın. ayakkabılarına kan dolacak ve yere düşeceksin. tabi hayallerinle birlikte...
carlito: gail...hadi kaçalım buralardan. tren garında kimse izimizi bulamaz...
--spoiler--
offff ulan of hep bu sahnede ağlarım. kız realist bir şekilde sevdiceğinin öleceğini biliyor ama yine de, onunla sona gidiyor. aşkı cüzdan gören modern kadınlar gaile'nin asaletine kurban olsunlar.
imdb de 7.9 almış olsada (ki bana göre gayet iyi bir puan, bu insanlarla zevklerimizin çok ayrı olmasına rağmen) oyunculuk ve zevk adına izlenilmesi gereken filmdir. yönetmen olarak filmin can alıcı ilk sahnesinde de adı geçen Brian De Palma, oyuncularda ise Al Pacino, Sean Penn, Penelope Ann Miller gibi nadide oyuncuları barındırır. Al Pacino severseniz eğer kesinlikle izleyin, sevmesenizde izleyin, seversiniz. raconu, vicdan, cesaret, sevgi, sadakat gibi güzel konuları işlemekte. saygılar Al Pacino. Stand up guys'ı izledim bu akşam içim burkuldu yemin ediyorum, sende mi yaşlandın.
mükemmel mükemmel ötesi bir film.. carlito'nun(al pacino) zamanında mafya ve sokakların anasını siktim halleri, artık suç dünyasından ayrılmak isteyen tavrı, sağa sola verdiği mükemmel öğütler için bile izlenir.. muhteşem bir film amk ya.. al pacino sen çok yaşa..
adam kadının sol omzundan öpüyor bi sahnesinde; sadece bunun için bile izlenir bu film. ne öpüyor ama! sahneyi geri alıyosun bi daha öpüyor, bi daha geri alıyorsun bi daha öpüyor mesela; sonra bi daha bi daha!
the untouchables deki mafya çatışma sahneleri ve öncesindeki gerilim burada da vardır. Brian de Palma'nın imzası gibidir bu insanı geren sahneler. Sean Penn ve Al Pacino nefis oynamışlardır.
mutlaka izlenmesi gereken ama nedense fazla değer verilmeyen Brian de Palma filmidir.
batağa saplanmış bir insanın hapishaneden çıktıktan sonra düzelmeye çalışmasını konu alır. tek istediği para biriktirip araba işine girmektir. mümkün olduğunca beladan uzak durmaya çalışır ama istemeyerekte olsa bazı işlerin raconundan dolayı belaya bulaşır. film o hayatı abartısız bir şekilde gözler önüne serer. al pacino yine döktürmüştür ama Sean Penn'i de unutmamak gerekir. ayrıca çok güzel bir finali vardır.
de palma'nın en iyi filmidir. hatta pacino'nun the godfather 2'den sonraki en iyi filmidir.
dibe batmış bir adamın bataklıktan kurtulmak adına çırpınmasına rağmen geçmişinin peşini bırakmaması sonucu düştüğü çukurda ne denli debelendiğini anlatır. über-en iyilerim arasındadır. score'u ayrıca über-iyidir. 20 yıl olmuş ben sinemada izleyeli, zamana bak. yaşlanmışım ulen.
scarface den sonra tekrar biraya gelip yine çok iyi bir iş çıkaran brian de palma - al pacino ortak yapımı film. scarface kadar ses getirmemesinin nedeni içinde tony montana gibi bir ruh hastası barındırmaması.
anlatabilmek için kelimelerin yetersiz kalacağı, klişe bir konusu olmasına rağmen, al pacino nun müthiş oyunculuğuyla bir başyapıta dönüşen film. al pacino nun neden efsane olduğunun en güzel kanıtı.
carlito s way, ölmeden önce izlenmesi gereken bir filmden çok daha ötesidir. insanın en depresif anında açıp izleyerek, o filmi izlemeyi bir seremoniye dönüştürdüğü ve bu eylemi gerçekleştirmenin, garip bir şekilde kendisine iyi geldiğini düşündüğü filmlerdendir. çünkü carlito'nun hayalleri ve hayata tutunma çabası bunu gerektirir.
bu film, meşhur kapı kırma ve bu sahnenin ardından gelen erotik sevişme sahnesi gibi her filme nasip olmayacak güzellikte bir sahne içerir ki, bu sahne, gangster ve mafya konulu bir filmin bile nasıl sanatsal ve estetik bir şekilde izleyiciye sunulabileceğinin en büyük göstergesidir. carlito'nun elinde çöp tenekesi kapağı ile yağmur altında sevdiği kadını izlediği sahneden, blardo ve hastane sahnelerinden hiç bahsetmiyorum bile.
sen nasıl bir insansın? ya da sen insan mısın? diye sormaktan alamıyorum kendimi. filmin sonunda sedyede giderken etrafa boş gözlerle attığın bakış, nasıl bir bakıştır? siyah deri ceket, yumurta topuklu ayakkabılar, dağınık saç ve kirli sakal, hatta altın saat bir insana bu kadar mı yakışır? ve yürüyen merdivenden yatarak inerken, o sol bacak niye kalkık?