bugün

al pacino'nun siyah deri ceket+sakal+porto riko aksanı üçlüsüyle mest eden, sean penn'i harun kolçak modeli saçlarıyla ilk bakışta tanıyabilene helal olsun dedirten, biraz da scarface kokan brian de palma filmi. carlito'nun efendi efendi mapus damında tövbesini etmiş, gerekli parayı denkleştirip araba işine girme planları olan emekli bir gansterken avukatının gazına gelip bi sürü boka bulaşmasını alışmadık götte don durmaz ya da kanka ayağı göt ayağı diye de özetleyebiliriz gayriihtiyari. al pacino-sean penn ikilisinin yanında viggo mortensen'i tekerlekli sandalyede konuk oyuncu kabilinden 2-3 dakika değil de daha bi testisli rolde görmek fena olmazdı ya neyse artık o zamanların viggo'suna o kadar rol biçilmiş demek ki.
ha bi de unutmadan kapı kırma sahnesi anca ikinci sınıf erotik filmlerde görülebilecek türdendi, scarface'i yapan de palma'dan böyle sahneler çıkar mı... çıkıyor işte.
daha bu gece izlediğim, al pacino'nun yine döktürdüğü muhteşem film. insanın çevresinin ve geçmişinin yaşamı üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösteren bir film.
ayrıca filmin başında carlito'nun merak etmeyin güçlü bir kalbim vardır, pes etmez hemen falan demesine rağmen, filmin sonunda yoruldum diyip carlito'nun "escape to paradise" yazısına bakarken gözlerinin kaymasıyla, hani kalbin güçlüydü adi herif, dur lan şeklinde acı bir sitem ettiren, iç burkan filmdir.
bilardo sahnesiyle hayran bırakan film. ayrıca deri ceket ve sakallarla tam bir paçanga.
al pacino saplantımı tetikleyen, acilen izlenesi brian de palma filmidir. ayrıca filmin sonlarına doğru gelişen tren istasyonundaki kovalamacadaki al pacino nun yürüyen merdivende görünmemek için yatarak aşağı inmesi akıllara zarar bir sahnedir.
görsel

Bir başyapıttır.
Not: Imdb de hak ettiği değeri almayan filmdir. Aldanmayınız.
Al paçino'nun en sevdiğim filmi. Son yarım saati nefesimi tutarak izlemiştim özellikle.
özellikle al pacino'nun karizması yanında, süper sean penn oyunculuğu ile hatırlanacak, bilardo masası'nın oradaki sahnesini unutamadığım unutulmaz brian de palma filmi...
''Birileri beni aşağıya çekiyor. Bunu hissediyor ama göremiyorum. Daha önce de burdaydım, daha önce de vuruldum. Lütfen beni hastaneye götürmeyin. Lanet olası aciller kimseyi kurtarmıyor. Hayatınızda bir kez, gecenin bir yarısında sizi bulurlar ama ordaki en yetkili ne yapacağını bilmeyen Çin'li bi staj...yerdir.''
(bkz: Escape to paradise)
--spoiler--
başı ve sonu çok etkileyiciydi...
evet, kız hep carlito nun yanındaydı, hiç bir zaman yalnız bırakmadı....
--spoiler--
Brian De Palma'nın Al Pacino ile ne derdi var bilmiyorum ama adam oynattığı her filminde öldürttü Al Pacino'yu. Scarface ve bu filmde. Film güzeldi David Kleinfeld karakterine feci ayar oldum, adam ne güzel sevgilisiyle normal bir hayata başlayacaktı, bu aptal David Kleinfeld'ın Tony ve oğlunu öldürmesi yüzünden adamın hayatı mahvoldu, tam sevgilisiyle kurtuluşa giden trene binerken öldü, nasıl bir şanssızlıktır bu? En çok koyan o trenin önünde ölmesi, başka yerde ölse bu kadar koymazdı. Ayrıca Carlito kime güvendiyse kazık yedi önce Lalin, sonra David Kleinfeld, sonra Pete Amadesso ve en son Pachanga... Zaten bu tür işlerde kimseye güvenilmez. Adamın bela yakasını bırakmıyor filmin başında dediği gibi. Keşke şu aptal avukata yardım etmeseydi.
Scarface ile arasında kıyaslama yapılırsa çıkacak sonuç kişilerin film zevkine göre farklılık gösterir. bu filmde daha fazla aksiyon sahnesi var scarface ise daha gerçekci bir film mesela son sahne carlito' s way de olsaydı carlito oradan kesin sağ çıkardı ama bu carlitos way ı scarface den daha iyi yada kötü yapmaz bu tamamen izleyenin beğenisi ile ilgili bence, ha birde al pacinoya sakal yakışmış.
" Bazen bir iyilik, seni kurşundan daha hızlı ölüme götürür. "
mutlaka izlenmesi gereken ama nedense fazla değer verilmeyen Brian de Palma filmidir.

batağa saplanmış bir insanın hapishaneden çıktıktan sonra düzelmeye çalışmasını konu alır. tek istediği para biriktirip araba işine girmektir. mümkün olduğunca beladan uzak durmaya çalışır ama istemeyerekte olsa bazı işlerin raconundan dolayı belaya bulaşır. film o hayatı abartısız bir şekilde gözler önüne serer. al pacino yine döktürmüştür ama Sean Penn'i de unutmamak gerekir. ayrıca çok güzel bir finali vardır.
3 evet'le uğurladığım güzide film. 5 kere izlemişimdir minimum.
güncel Önemli Başlıklar