diib kapsamında ithalat yapmışsınızdır, malınız bozulmuştur, sezon geçmiştir, süreli teşvik dolmuştur, kimseye satamamışsınızdır ama dtm'ye derdinizi anlatamamışsınızdır. muaf olduğunuz tüm vergiler 3 katıyla burnunuza dayanmıştır. bi açıkta siz kalırsınız tüzel tüzel ödersiniz, hizaya gelirsiniz.
zaten finanse edildiği için meydane gelen durum. finanse sebebi merkez bankasının ödediği yüksek faizlerlerdir. bu sürdürülebilir değildir.
serbest piyasaya merkez bankasının verdiği yüksek gecelik faizlerle müdahale edilmeseydi bu para ülkeye gelmeyecek, dolayısıyla tl bu kadar değerli olmayacak ve döviz yükselecekti. yükselen döviz de ithalatı pahalılaştırıp kısacak ve ihracatta da bize rekabet gücü sağlayacaktı.dolayısıyla cari açık olmayacaktı. üstelik iç piyasaya yönelen talep işsizliği azaltacaktı. şimdi ise piyasa baskılandığı için düzeltmesini bir krizle yapacak. bu da dövizle borçlanan şirketleri kötü etkileyerek belki iflaslarına sebep olacak. insallah bu krizden sonra sevgili büyüklerimiz akıllı davranırlar.
finanse edebiliyoruz diyerek ,küçümsenen bir sorun gibi sunulan ,bizim gibi,eğitim seviyesi ve gelişmişlik seviyesi düşük olan ülkelerde her daim sorun olmaya ve yaratmaya devam edecek olan ekonomik bir problemdir.çünkü,ithalatla büyüyen bir ekonomimiz var.
genelde dış ticaret açığı ile karıştırılan kavram. cari açık, dış ticaret açığına turizm gelirleri ve yatırımlar gibi sıcak para akışının eklenmesiyle elde edilir. yani dış ticaretin açık vermesi her zaman cari açık oluşturmaz.
ülkenin cari işlemleri ve sermaye hesaplarının borçlarının toplamı, alacaklarının toplamını aşıyorsa, bu ülkenin aradaki fark kadar cari açığı var demektir.
ulkemizin sürekli pozitif bir ivme ile seyreden en onemli ekonomik sorunlarından biri. kanımca tek cozumu, sermaye hesaplarını büyütmektir. Soyle ki;
Odemeler dengesi= Cari denge + sermaye hesabı
Cari denge=Mal dengesi+Hizmetler Dengesi+Yatırım Gelirleri dengesi+Cari transferler; bu hesap son yıllarda sürekli - bakiye vermektedir.(ozellikle mal dengesinde 2006 yılında dahi 32 milyar dolar acık vardı) Bu - bakiyeyi sadece sermaye hesabındaki fazlalık eski haline getirebilir. Bunun da olması icin ülkemize sürekli sıcak paranin gelmesi gereklidir.Tabi bu surec ekonominin dısa bagımlılıgını artırmaktadır ancak su da asidardır ki, bizim gibi akdeniz ekonomilerinin buyumek icin küresel sermayeye ihtiyacı her zaman vardır.
cari açık ekonominin gelir gider dengesinde gelirlerin giderlerden az olmasıyla meydana gelen açık pozisyondur.
türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde oldukça fazla görülür aynı zamanda gelişmiş ekonomilerde de pekala rastlanabilir fakat gelişmiş ekonomiler için sorun büyük olmaz, örneğin a.b.d. için kredi bulmak oldukça kolay olduğundan cari açıktan doğan pozisyonları krediler ile finanse etmesi kolay iken gelişmekte olan ülkelerin genelde kredi notlarında ki düşük seviyelerden dolayı kredi bulmaları dolayısıyla açıklarını finanse etmesi zor olduğundan cari açık büyük sorunlar yaratabilir.
cari açık problemi kısa dönemler için kredi ya da faiz yoluyla finanse edilebilirken uzun dönem için yapısal reformların yapılması şiddetle gerekir aksi takdirde cari açık finansmanının yapılamaması ile ülke sürekli dış şoklara daha fazla maruz kalır, bunlar beraberinde döviz kurlarında hızlı değişiklikler, yüksek dış açık, yüksek faiz ve enflasyon gibi bir dizi istikrarsızlığı beraberinde getirir.
2000 lira maaş aşan bir insanın her ay bankadan 10000 lira kredi çekip bu paralarla ben zenginim havasına girmesidir cari açık. işte bu adam ne kadar zenginse bizim ülkemizde de o kadar gelişme vardır.
2011 ilk çeyreğinde de türkiye nin cari açığı artmaya devam ediyor, dünyada kriz kahini olarak anılan Prof. Dr. Roubini istanbul da yaptığı konuşmada türkiye nin giderek artan cari açığının tehlikeli boyutlara ulaştığını ve acil olarak önlem alınması gerektiğini belirtti.