bugün

cümlelerinde hiç sektirmeden ve asla dalgınlığa gelmeyeceği bir şekilde "farkındayım "yerine "ayrımındayım" kalıbını kullanmayı tercih eden yazar.
Yüreğim seni çok sevdi derken her aşkı yaşayan kişinin yüreğini delip geçen yazıları yazan kadın yazarlarımızdan.
cogunlukla ince cocuk kitaplari yazmistir. ancak 400 kusurluk piraye si de bir oturumda bitirilecek kadar guzeldir.
(bkz: yüreğim seni çok sevdi)
kafa dağıtmak için, sürükleyen ama basitlikten fazla da kurtulamayan kitapların yazarı. piraye'nin ardından yüreğim seni çok sevdi'yi okuyunca bir çok benzer şey gözüme çarpmadı değil. birini okuduysanız diğerine pek gerek yok bence.
Yüreğim seni çok sevdi,Piraye ve Eroinle dans kitaplarında sanki aynı kişiyi anlatan yazar.Adları farklı olsada düşünce yapıları,giyim tarzları,aile yapıları hep aynı.Akıcı ama sonucu önceden biliyorsunuz.
Artık farklı şeyler yazsın diye bekledığim yazar.isimler,mekanlar değişiyor fakat; kahramanlar aynı yinede sürükleyici.
ikinci kitabının Piraye'den daha güzel olduğunu düşündüğüm yazar.
bütün kitapları birbirine benzeyen yazar. hep aynı kelimeler, aynı ifadeler.. nedense hep şiir sevdalısı insanları konu ediyor. olaylar hep şiir seven birine çıkıyor.
Eroinle Dans'ı okuduktan sonra, bir hevesle Piraye'yi okuyup, hayal kırıklığına uğradığım bir yazar. Çok akıcı bir dil kullanan bir yazar. Ancak Piraye kitabında Nazım Hikmet'le çok güzel bir giriş yapıp devamını getirememiş.
"piraye", "eroinle dans", "yüreğim seni çok sevdi" ve son olarakta "en son yürekler ölür" adlı kitabı çıkmış olan yazardır. Tarzını hiç değiştirmemesi artık okuru sıkmaktadır.. Hep bi Kemalettin Tuğcu'luk söz konusudur...Kahramanları kitapların sonunda hep ölür...
bir aralar herkesin elinde pirayesi vardı. dedim bir okuyayım nasılmış. kurgu bakımından günümüz çağdaş fakat çevresinden bihaber insanının fazlasıyla ütopik bir kurgusu olduğu belliydi. üslup bakımından ise oldukça güzel kitaptı. ardından bir baktık ki bu sefer herkesin elinde yüreğim seni çok sevdi cümleli kitabı. isimden kaybetti en başta ve okumadım. keza en son yürekler ölür de öyle. neymiş insan vücudunu en son kalp terkedermiş vs. üslubun iyiliği güzelliği de bir yere kadar artık. düzgün ve farklı bir kurguyla birlikte cümlesiz kitap adı bekliyoruz kendisinden. kitapları sanki bir dizinin bölümleri gibi gelmeye başladı artık.

farklı kitabı yok mu, evet var. çocuk kitapları. kardeşimde fanatik galatasaraylı isimli kitabını gördüğümde bir an için şaşırdım bu kadının bunlardan haberi var mıymış diye. e madem ki var neden biraz daha açılmıyor ki? hep aynı sularda yüzüyor. amacı yalnızca çok satmaksa eğer çok yanlış yapıyor.
bi kaç yıl önce piraye adlı romanını aldım fakat sonra bi türlü elime alıp okuyasım gelmedi en sonunda annem aldı okudu pek bi beğendi. sonra yüreğim seni çok sevdi mi öyle bi romanını aldı okudu annem. dedikine hep aynı şeyleri anlatıyo. üniversiteli aşıklar üzerinden yazmış sanırım ikisinide.
neyse bende ondan ötürü bi önyargı oluştu şimdi hiç okuyamıyorum. bir de kitaplarının isimlerini biraz melankolik, arabesk bulduğum bir yazar. olsun yine de en azından bu kitaplara meraklı insanlara hitap edip kitap okuma oranımızı bir aralar yükselten yazar.
kitaplarında yarattığı baş karekterlerde kendine sonsuz özgüveni olan kadınlar ele alınmıştır.yani baskıcı toplumumuzda her zaman özlem duyduğumuz kadın tiplemesiyle geçiyor okurlarının karşısına.
dil acısından oldukça zayıf olduğunu düşündüğüm yazardır zira kitaplarını okuduğunuz da bunu daha iyi anlayacaksınız. 'piraye' ve 'yüreğim seni çok sevdi' kitaplarındaki kadın karekterlerinin aslında aynı kişi olduğunu düşünürsünüz. konu bakından hayal gücü çok geniş olmadığını gördüğüm yazardır. kitaplarındaki konular genelde aynıdır. 'kavusamayan aşıklar' teması hakimdir bunun yanında 'eroinle dans' kitabında tamamen farklı bir çizgi ile karşımıza çıkmıştır.
ankara üniversitesi eczacılık mezunu sohbetide kendi kadar şeker olan yazar.
bütün kitaplarında üniversiteli aşıkları anlatıyor. duygusal olduğunuz anlarda bir kitabını tek gecede bitirebilirsiniz. ağlarsınız. fakat normal bir gününüzde aynı kitabı okurken etkilenmeniz söz konusu olmaz.
sadece tek bir kitabı seçilerek okunası yazar. zira bütün kitaplarının baş kahramı kızlarımız hep aynı. olaylar aynı olmasa bile sanki aynı karakter bütün kitaplarında baş kahraman.. ve nedense bu kızlarımızın sonu hiç belli olmayan, kendilerine ölesiye hayran birer platonik aşkları var. kız ne yaparsa yapsın, evlensin hala var ve akıbetleri her daim belirsiz.. ayrıca neden hep kötü sonları tercih ediyor bunu da anlayamıyorum.. günümüz acıtasyon modasına takılmış olsa gerek.. bir de şunu söyeleyemeden geçemeyeceğim, piraye gerçekten güzel, sürükleyici; ama kitap boyunca kızın salaklarına ve nihayetine küfretmemek mümkün değil..
piraye kitabını okuduktan sonra yazdığı kitaplardan uzak durmaya çalıştıgım yazar. kitapları genelde basit aşk hikayelerini konu almaktadır. yaratıcılık yok. akıcılık yok.
sürekli kendini tekrarlayan yazar........
piraye adlı romanını 1 gün içerisinde bitirmiştim. ve bitirdiğim zaman kendimi hüngür hüngür ağlarken bulmuştum. şahsen beni çok etkilemişti zaten o sıralar duygusal bir ruh hali içerisindeydim. bu kitapta üzerine tuz biber oldu ve beni ağlamaktan bitap hale getirdi.
ayşe kulin in bir alt ipek ongun un bir üst modeli yazar.

ipek ongun'un liseye getirdiği kızları canan tan istanbul'un güzel üniversitelerine yerleştiriyor.

nazım hikmet'e olan hayranlığı ise hemen kendini gösteriyor.
zarif bir kadın.
kitapları genç kızlara hitap ediyor.
kitap okumayı onun kitaplarıyla sevdim ve en güzel romanı en son yürekler ölür!
kitaplarının çoğunda (bkz: piraye yüreğim seni çok sevdi eroinle dans vs) kendini tekrarlamaktan başka bir şey yapmayan yazar.
bütün kitaplarını okuyarak rahatlıkla analiz edebildiğim, cümleleri direk söylemek yerine fazlasıyla dolaylama özelliğine sahip kadın yazar.
cümlenin başıyla sonunu ayrı sayfalarda bulabilirsiniz.