yer yer çoğu gün anlıyorum ben, mesela sonuncusu bugün oldu.
bugün bir bilgisayara baya bir imrendim. elbette ki param yoktu. paranın yetişmesi için kaç tane dönemlik iş gerektiğini hesapladım. aile desteğinin * yavaş yavaş benim de aklımdan çıkmaya başladığını fark ettim. kaldı ki çıkmasa bile çıkmak zorundaydı zaten.
yavaş yavaş yalnız olduğumu fark ettiğimde diyeyim kısaca.
Aglamama neden olan şeylerin alamadigimiz oyuncak bebekler degil de, kalbimin ağrısı olduğunu fark ettiğimde büyüdüğümu anlamıştım. Keşke hep oyuncak için ağlasaydık.
Geçen pazar ablamın kızlarını parka götürdüm. Nasıl yırtındılar "Dayııı sen de gel, dayıcığım sen de kay lütfen!" Diye. Etrafa baktım kimse yok. Çıktım kulenin 10 basamaklı merdivenini iki adımda. "Ulan ne kısa sürdü tırmanmak" demeye kalmadan, kafayı tepedeki çatıya vurdum. Kaydıraktan, aşağıya kaymam da yaklaşık 1.5 saniye sürünce anladım.
kendime ilk defa 'nasıl para kazanacağım?' diye sorduğum andır. bunun üzerine bir de arkadaş ortamında '10 yıldır tanıyoruz lan birbirimizi' tarzı cümleler kurulmaya başlanınca bastonumu yoklamadım değil.