bursa

    95.
  1. eğer 'bir süre' orada yaşamak için gittiyseniz en işlek caddesinde yürürken gördüğünüz dağ üzerinize gelir,vakit ekimdir ve gökyüzü gri.boğuluyorum dersiniz,yalnız hissedersiniz,yaş 19dur ve bu uzaklık canınızı yakar,yanınızaki kız tanımadık olmasına rağmen gecelerce aynı odada kalmış,birlikte canta taşımış, tanışmaya çalışmaktan memnun olmuşsunuzdur.bursa küçüktür ve istanbul çok uzak artık...bursa'nın dağı sizi nereye gitseniz takip eder,siz kaçarsınız o kovalar,bir kutunun içinde nefes almaya çalışan bir böcek gibi,tepetaklak olursunuz kimse düzeltemez sizi sizden başka.
    sonra birşeyler olur kalabalıktaki her yürek canınız olur,yanınızdaki kız canınızdan öte...gittiğiniz yerde bilirler ki tek şekerli elma çayı içersiniz siz söylemeden gelir oturduğunuz masaya. merhaba dedikleriniz kadar büyür şehir,kocaman olur içinizde.
    hayatınızı hayatınız yapan o 'bir süre' biter. uzak olan bursa'dır artık. deniz derya olan şehir boğar bu sefer sizi,aklınız dağlarda kalır. bursa güzeldir,eviniz manzarası özlemdir, can dedikleriniz dağılır ve parlamaz gözleri artık, istanbul'un sisinde boğulur renkli gözleriniz, nefesiniz yerine tuşları, duygularınız yerine ikonlar vardır artık. bursa dağdır,taştır ama candır.
    60 ...
  2. 11.
  3. ilginç bir yerleşimi olan şehir..
    otogar_heykel 1 saat.
    heykel_ataevler 1saat.
    ataevler-otogar 1saat
    heykel_üniversite 1 saat
    (bkz: bu nassı)
    55 ...
  4. 1.
  5. türkiye'nin dördüncü büyük şehri.
    51 ...
  6. 7.
  7. 1942.
  8. Çoçuklarının heryerde tehlikeli şeyler yaptığı şehir.
    22 ...
  9. 356.
  10. yepyeni değil, yepisyeni demektir.
    misket, bilye değil, cilli demektir.
    çay koymak değil, çay dökmek demektir.
    kışları uludağ'a, yazları mudanya veya kumla'ya gitmektir.
    sabahları her yeri siyah mat girintili çıkıntılı bir kaplama ile kaplanmış araçları görmektir.
    gemlik'e doğru denizi görmektir.
    sokaklarda, caddelerde buz gibi suları olan çeşmelerden su içmektir.
    heykel'e çıkmaktır.
    hünkar'da çay içebilmektir.
    "heykel'deki heykelin hangi ayağı havada" diye sormaktır.
    akmerkez dendiğinde asmerkez'in çağrışmasıdır.
    bukart sahibi olmaktır.
    tekstil ve otomotiv cennetinde yaşamaktır.
    özdilek'te su böreği yemektir.
    kültürpark'a gitmektir.
    ulucami de dua etmektir.
    başka şehirlere giderken kestane şekeri götürmektir.
    mudanya korsan cafe'de sahlep içmek, sahil boyunca yürükmektir.
    yıldız tepesinde yakamoz izlemek ve sevgilini öpmektir.
    kozahan, pirinç han, yeşil, hünkar, tophane'de çay ve nargile içmektir.
    trafik sıkışmaya başladığında bursa'ya yaklaştığını anlamaktır.
    sütaş'ın günlük sütlerinden içmektir.
    gerçek iskender kebap yemektir.
    hayatında en az bir kez bursa'nın ufak tefek taşları eşliğinde folklör oynamış olmaktır.
    kaliteli bıçakların nerede bulunduğu bilmektir.
    bur-sa-lı-sın diyenleri umursamamaktır.
    çok modern, çok büyük, çok gelişmiş olmasa da bursa'nın büyülü bir şehir olduğunu bilip vazgeçememektir.
    uludağ yolunda içmektir.
    arap şükrü'de rakı balıktır.
    teleferikten korkmamaktır.
    teksas deyince amerika'yı değil bursaspor'u hatırlamaktır.
    bursalı olmakla gurur duymaktır.
    22 ...
  11. 2747.
  12. Zamanın bir iplik gibi birbirine dolaştığı şehir. Bir anda bir sokağa girersiniz ve zamanda 300 yıl öncesine yolculuk yaparsınız. Ulucami'de 16.yy'ın, o şatafatlı zamanların kur'an sesini dinlerken; dışarda an, ağır ağır akıyordur.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1354721/+
    23 ...
  13. 2753.
  14. 480.
  15. osmanlının başkentlerinden güzide şehir.

    şehirleri kerhane, bar, am, göt çokluğu ile değerlendiren, bunlar ile verdikleri puanlar ile geri kalan güzellikleri unutan insanların beğenmediği süper şehir.

    (bkz: beğenmeyen diktirsin gitsin efendim)
    23 ...
  16. 2760.
  17. Zaman denilen kavramın insana en merhametli davrandığı şehirdir. Büyürüz, yaşlanırız, ölürüz, çürürüz ama bursa'da eski bir caminin avlusundaki şadırvanın sesinden geçmişi dinleyebiliriz.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1364129/+
    17 ...
© 2025 uludağ sözlük