Devletimizin dedesinin babasıdır.Zira anadoluda kurulu ve istanbul'a sahip bir devlet olarak babamız Devlet-i Aliyye, dedemiz Anadolu Selçuklu ve dedemizin babası ise Bizans (Doğu Roma) dır.
zayıflayan roma imparatorluğu'nun ikiye bölünmesinin ardından doğuda kurulan imparatorluk.
imparatorluk kendisine bizans ismini vermemiştir.
bizans ismi ilk olarak 1557'de Alman tarihçi Hieronymus Wolf tarafından kullanılmıştır.
sebebi ise istanbul'un başkentlik yaptığı roma imparatorluğu olduğunu belirtmek içindir.
istanbul şehrinin konstantin adına konstantinopolis olarak adlandırılmasından önceki ismi byzantion'dur.
ve bizans isminin kökeni buradan gelir.
lakin tekrar etmek gerekirse bu terim doğu roma imparatorluğu'nda dahi kabul görmemiştir.
doğu roma imparatorluğu halkları romalı olarak kabul edilmiştir. bugün rumlar denilen topluluğun ismi de buradan gelmektedir.
sanılanın aksine bir başka bilinen yanlış ise doğu roma imparatorluğu'nun yunan olduğu gerçeğidir.
bu tanım doğru değildir. doğu roma'nın güçlü dönemlerinde bölgede yaşayan bir makedon, bir trakyalı tıpkı yunanlar gibi romalı sayılmıştır ve aralarında bir fark gözetilmemiştir.
lakin doğu roma imparatorluğu'nun elinde kalan son toprak parçaları yunan nüfusa ait olan yerler olduğu için yunanlar kendilerini doğu roma'nın mirasçıları görmüşlerdir.
batı roma ile bir dönem mezhep ayrılığından ötürü tamamen düşman olmuşlar ve birbirlerini sapkın olarakta nitelemişlerdir.
Teke tek savaşta neredeyse hiç zaferini görmediğim sözde imparatorluk. Araplar,türkler,sırplar ve bulgarlardan sağlam tokatlar yemiş ve göt kadar konstantinopolis'te yok olmuşturlar.
Sultan Orhan zamanında Bizans’ta taht kavgaları oluyordu. Kantakuzinus’un yardımına giden Türkler, Bizans’ta büyük bir itibar kazanmışlardı. Saraya serbestçe girip çıkabiliyor, Bizanslılara hakim sıfatını takınıyorlardı.
sen kalk o koskoca yüce imparatorluğa saldır iki eli kanlı katiller adamlar mutlu huzurlu kalesinde yaşıyormuş yahu senin neyine be e barbar.yazık oldu ama büyük yunanistan inşaallah yakında geri dönecektir.
Hieronymus Wolf Denilen şahsiyet tarafından, batı ile dogunun farkını anlatmak için uydurulmuş bir isimdir. Rumlar tarafından değil, greklerce destek görmüştür.
Daha sonrasında Montaigne tarafından da savunulan bu kavram, Avrupalı devletlerce kabullenilmiş, o devirden sonra Doğu roma'ya Bizans denmeye başlanmıştır.
Yunanların, Rum devletini grekmiş gibi göstermelerinin bir sonucudur.
Ayrıca Batı'da bulunan Osmanlı düşmanlığı da bunun yayılmasında etkili olmustur. Çünkü, roma imparatoru unvanı kayser'in, padişahlar tarafından kullanılması hoşlarına gitmemektedir.
(#31274441) türkler anadolu ya gelip de yunanlıları zıplatmadan önce ermenileri sürekli kesen yunan devleti
Yani şu entry de gördüğünüz gibi bizden önce bu kadar samimi değillerdi hatta romen diyojen'in "ermeni taşkınlığı ve barbarlığından" yakınan yunan halkı için malazgirt ovasına gitmeden önce ermeni bölgelerini yaktığı bilinmektedir aynı durum süryaniler için de geçerlidir
Ne oldu Türkistan'dan gelip koyunca çok mu acıdı da eskiden yok etmek istediğiniz halk ile can ciğer kuzu sarması oldunuz.
erken bizans dönemi, ikonoklazma, orta bizans dönemi, latin istilası, paleologos dönemi diye ayrılır.
ilk dönem zaten bir geçiş dönemi olduğundan pek bir özgünlük yoktur. sonra ise iknoklazma gelir( ki resim sanatı çalışanlara kolay gelsin) bu ikon kırıcılık anlamına geliyor, yani şimdi bu ortodokslarda ikonlar vardır bildiğin taşımalı tablo gibi bir şey ve bunlar alıp okşarlar koklarlar işte acaba bu millet bu resimlere mi tapıyor diye resimler yasaklanmıştır. ( aslında islamın etkisinde kaldıkları söylenir ancak daha çok resmin gücüyle alakalı bir durumdur resme darbe vurmak demek kiliseye darbe vurmak demekle eşdeğerdir çünkü resim hristiyanların yayılmak için kullandığı bir silahtır)
bide batı ve doğu kiliselerinde çok ayrılan bir yan olarak resim sanatının özelliklerine değinmek lazım.
batı bildiğin resimleri sahne sahne bir şeyleri anlatmak için kullanmış doğu ise( ortodokslar yani) bir şeyleri anlatmaktan çok belli bir sıraya koymak ve resim üzerinden bir tapınma gibi kullanmıştır. doğu kiliselerinde her resminde ayrı bir yeri vardır ve kurallara bağlanmıştır öyle kafanıza göre boyuyamazsınız yani her yanı.
orta bizans döneminde ise özgünlük vardır. kapalı yunanhaçı denilen ti (+) kilise mimarisinin tacı oluyor. bide sekiz destekli tip var bu dönemde ama gerek yoktur. özgünlüğün neden kaynaklandığını anlamak önemlidir, ortodoks haçı bildiğin her kenarı eşittir. o yüzden bunu onunla ilişkilendiriyorlar. ( katoloiklerde bir tarafı daha yüksektir ve onların palan şekillerine bakarsanız bunu görürsünüz)
latin istilası dönemi var bide ki, bu dönemde haçlıların doğunun kültürünü aldığını söylerler, o meşhur ayasofya diye bildiğiniz( ilk dönem kubbeli bazilika tipine giriyor) yağmalanmıştır içinde değerli bulunanlar alınmıştır.( artık ne almışlar orasını bilemeyeceğim). ayrıca latinler yağmalayıp gitmemiş bide yönetim kurmuştur burada.
son olarak paleologos dönemi var ki, bu da geliyor bir süre kalıyor sonra fatih geliyor ve alıyor.( tabi resmi tarih böyle anlatıyor ancak fatihten önce şehirde camilerin olduğu ve türklerin orada yaşadığı da söylenen bir şeydir)
öyle bir devlet hakkında, çok iyidir felaket güzeldir o kadar güzeldir ki öyle böyle anlatılamaz demekle olmuyor.
bizans ve osmanlı kıyaslanabilecek tarafları olmakla birlikte kendi gerçekliği içinde değerlendirmek de lazımdır.
selimiye ile gidip ayasofya' yı karşılaştırmak hem mimarisi hem kendi gelişim çizgisi olarak saçmadır. klasik osmanlı dönemi yapısının zirvesi ve özgün tipi olarak kabul edilebilir. ( yani osmanlı içinde bundan daha iyisi olmaz diyorlar) ancak gidip dünyanın en iyisidir dersen işte işi çığrından çıkarırsın.
abartmamak lazımdır diyebiliriz.
bizans hakkında görüşüm ise bizans diye bir şey olmadığındır. ( doğu roma)
Sadece adı imparatorluk olan memlekettir, zira küçüldükçe küçülüp en sonunda sadece istanbul dan ibaret tek şehirli bir imaparatorlukçuk olarak kalmıştır.
Sözüm ona imparatorluktur, yedibinbeşyüz askerle baskentini koruyan, osmanlı sayesinde en sonunda imparatorlugu aynı zamanda baskenti olan istanbuldan ibaret kalan, malazgirt savaşında da ülkesini koruyan askerlerinin çoğunu parayla tutarak ayakta kalmaya çalışan bir imaparatorlukcuk.