ifade olarak 16. Yüzyılda başlayıp 18. Yüzyılda tamamlanan bir dizi bilimsel ve felsefi gelişmenin özgünlüğünü ve çığır açıcı niteliğini vurgulamak için kullanılır.
Bu sürece damgasını vuran kopernik'in "gök kürelerinin döngüsü hareketi (1543)", isaac Newton'un "doğa felsefesinin matematik ilkeleri" gibi yayınlanmış kitaplar bu devrime zemin olmuştur.
Newton ile başlamıştır. Newton, yerçekimi kanununu keşfederek iki dünya arasındaki kopuşu belirlemiştir. Bilimsel Devrim dört devrim arasında ana devrimdir. Bütün diğer devrimler onu takip ederek gerçekleşmiştir. ikinci olarak Siyasal Devrim’den bahsedilir. Siyasal Devrim’de kopuş modern demokrasinin önce ingiltere ve Amerika’da ardından da Fransa’da belirmesiyle gerçekleşmiştir. Bu devrimler ile gelen yenilik demokrasinin diğer yönetim biçimlerini ortadan kaldırarak tek ve meşru, rasyonel devlet biçimi haline gelmesidir. Artık iktidarın kaynağı eskiden olduğu gibi Tanrı’dan değil halktan gelmektedir. Ve demokratik olan yönetim aynı zamanda akılcı/ussalda olmalıdır. Üçüncü olarak Kültürel Devrim gerçekleşmiştir. Kültürel Devrim’de evvela düşüncenin laikleşmesini ve her alanda tüm ölçütlerin rasyonelleşmesini öngörmekteydi. Din toplumun temelinde yer alamazdı. Son olarak da Endüstriyel/Sanayi Devrimi gerçekleşmiştir. Sanayi Devrimi ile basit aletlerden makinelere geçilmiştir. Modernleşmenin safhaları da sanayi devrimi’nin aşamalarında yaşanmıştır.