beykoz..hayatı ilk algıladığım yer.. yazılanlara baktımda.. ne garip tanıtmışlar istanbul'un cennet bahçesini.. o güzel çevreyi.. o güleryüzlü insanları.. herkezin bir birine benzediği alış veriş mekanlarına, cafelere tercih edilmesi.. edilebilmesi ilginç geldi bana..**
istanbul'un asıl ruhunu çok iyi yansıtır bu güzel küçük kasaba.. şiirden hiç çakmayan bi zata bile, sahilinde oturup çayını yudumlarken ilham perilerinin istilasına uğraması olasıdır.. ** gitmediyseniz gidin, gittiyseniz bi ara yine gidin ve bu sefer heryere iki kere bakın.. bi kendiniz bir de evliya çelebi için..
tahminimce dışardan bakanlar için harika, mükemmel, eşsiz bir yer olarak görülüyor beykoz. fakat benim gibi doğma büyüme beykoz'lu iseniz beykoz'da uzun süre kalınamayacağını er yada geç anlarsınız. nedenlerine gelecek olursak;
1-Beykoz'da iş sahası yok, çalışılabilecek en yakın semt mecidiyeköy. oraya uzaklığıda maalesef 20 değil 40 dakika(açık trafikte)
2-akşamları çıkıp dolaşabileceğiniz, oturup muhabbet edebileceğiniz, "kim lan bu lavuklar?", "abi dalalım mı şunlara?" sorularından uzak, rahat edebileceğiniz mekanlar maalesef beykoz'da mevcut değil.
3-O tarz bir yere gitmek isterseniz adres kadıköy. Açık trafikte yaklaşık 1 saat uzaklıkta.
4-hep bahsettiğim o açık trafik bir kapanırsa (hafta sonları) kadıköy'e gitmeniz 2 -2.5 saati bulabiliyor ve yıllarca o trafiği çeken biri olarak söyleyebilirim ki cinnet geçirme sebebidir.
5-Maalesef dış görünüşü benim gibi olan* insanlara ya uzaylı, ya turist, ya da eşcinsel gözüyle bakılıyor. umarım ben ilklerden biri olduğum için bana böyle denk gelmiştir yavaş yavaş alışıyolardır heralde.
6-çünkü beykoz bir emekli semtidir. kesinlikle gençlere uygun değildir. Eğlenmeye giderseniz(taksim, bakırköy vs.) gecenizi!?! 22'de noktalamanız gerekir, aksi taktirde ya dönemezsiniz yada taksi kullanmak zorunda kalırsınız.
7-beykoz'un asıl güzel olan ve tavsiye edilen yerlerine de hayli uzaksınızdır. Kavak, ali bahadır, mahmut şevket paşa, riva, poyraz, polenezköy, yuşa tepesi ortalama 1'er saat uzaklıktadır.
8-şu anda, bulgaristan yada istanbul'un bi ucu diye tabir edilen beylikdüzü'nde oturuyorum, gezmek mi istediniz atlayın e5 ya da tem'den gidin gezin. eğlencemi? taksim yarım saat. her yerde alışveriş merkezi, sinema salonları, bilardo, bowling, cafeler, fast food'lar. Beykoz bunların hepsinden mahrum bir yer, bu gidişle uzun süre de öyle kalacak.
osmanlı tarihinin en önemli seyyahlarından olan evliya çelebi, beykozu şu satırlarla anlatmıştır;
"..lebi deryadan bağlar kenarından gitmek üzere servi burnu'nun üç bin adım güney tarafında, bir liman-ı âzimin kenarındadır. sekiz yüz haneli, bağ ve bahçeli, mamur bir kasabadır. camii, mescidi, hamamı, sibyan mektebi, küçük sokakları, ağaçlarla müzeyyen çarşı ve pazarı vardır. çarşı ve pazarı çok bakımlıdır. halkı bahçıvan, oduncu ve balıkçıdır. ab-ı havası nefistir. iskelesinde bir kılıç balığı dalyanı vardır. beş altı gemi direğini birbirine bağlayıp denize dikmişlerdir. karadeniz tarafından kılıçbalıkları geldiğinde direğin tepesindeki âdemler ellerindeki taşları kılıç balıklarının arkasına doğru atınca balıklar emin yerdir diye liman ağzına doğru girer. burada ağlara takıldıklarında balıkçılar kayıklarla kılıçbalıklarına yanaşıp kargı ve tokmaklarla bunları avlarlar. buradan içeride akbaba, sultan, ali bahadır, dereseki, alemdağ, koyun korusu, yuşa nebimesireleri vardır."
kesinlikle kurtarılmış kaymak tabakaya verilmiş bir yer değildir belki de sahilde orta gelir grubuna ait insanların en sık yaşadığı (bkz: orhan veli kanık)'ın doğduğu eve evsahiplik eden, yeniköy'e motorlarla 10 dakikada geçilen (hem de süper bi manzara eşliğinde) süper istanbul ilçesi.