bugün

beykoz

osmanlı tarihinin en önemli seyyahlarından olan evliya çelebi, beykozu şu satırlarla anlatmıştır;
"..lebi deryadan bağlar kenarından gitmek üzere servi burnu'nun üç bin adım güney tarafında, bir liman-ı âzimin kenarındadır. sekiz yüz haneli, bağ ve bahçeli, mamur bir kasabadır. camii, mescidi, hamamı, sibyan mektebi, küçük sokakları, ağaçlarla müzeyyen çarşı ve pazarı vardır. çarşı ve pazarı çok bakımlıdır. halkı bahçıvan, oduncu ve balıkçıdır. ab-ı havası nefistir. iskelesinde bir kılıç balığı dalyanı vardır. beş altı gemi direğini birbirine bağlayıp denize dikmişlerdir. karadeniz tarafından kılıçbalıkları geldiğinde direğin tepesindeki âdemler ellerindeki taşları kılıç balıklarının arkasına doğru atınca balıklar emin yerdir diye liman ağzına doğru girer. burada ağlara takıldıklarında balıkçılar kayıklarla kılıçbalıklarına yanaşıp kargı ve tokmaklarla bunları avlarlar. buradan içeride akbaba, sultan, ali bahadır, dereseki, alemdağ, koyun korusu, yuşa nebimesireleri vardır."