beyaz çorap beyaz don beyaz atlet giyen erkek

bir uyum içinde olan erkektir. *

eleman bir de esmerse zebrayı andıracak hadisedir..
geçmiş olsun...

kıyafeti ile doğru orantılı ise gayet normal bir giyim tercihi yapmış olan erkektir. haftada 1 don değiştirip renkli donlarla gezeceğine, her gün don değiştirip beyaz don giymesi daha makbuldür. beyaz eşittir temizlik. kapito?

hiç bir kadının yanında soyunmasındır. *

eğer fashion tv club party organizasyonlarından birine katılmayacaksa, son derece isabetli davranan arkadaştır.zira rahattır kendisini esintiye bırakmıştır.siyah olsa, eflatun olsa kaç yazar.kilit nokta rahatlıktır.damaklarda eşofman tadı bırakmasıdır.

(bkz: bayram çocuğu)

(bkz: 3 ü bir arada)

muhteşem üçlüyü bir araya toplamış erkektir. güzellik göreceli bir kavram olduğu gibi, güzel giyinmek yada güzel görünmekte görecelidir. ama toplum olarak faşist bir yapıya sahip olduğumuzdan, kendimiz gibi olmayan insanlara ezilecek böcekmiş gibi bakıyoruz, ve insanlarında onu bu şekilde görmesi için belkide hayatımız boyunca çabalamadığımız kada çabalıyoruz.

bu tercihlerinde sadece çorabı bile değiştirse yeterli olacak erkektir. zira diğerleri iç çamaşırıdır, kendinden başka bilen olmayacaktır.

Görünmediği sürece pekte sorun olmaz, sonuçta hepsi iç çamaşırı oracıkta soyunmayacağına göre sizi rezil etme gibi bir olasılığı yok, hem bu kadar da ince ayrıntıya takılacaksak vay bizim halimize..

giyinmeyi bilmeyen erkektir arkasından edilen iltifatlara kulağını tıkamamalıdır.

pazar günleri için babam'dır.
kolay büyümüyoruz hiçbirmiz. bunu fark etmek için uzun yıllar geçmesi, geçen bu uzun yıllarda da yaptığımız hataların boyumuzu aşması gerekiyormuş. işte burda yine zaman giriyor devreye. önceden çok kızsan da, beyaz atlet, beyaz don, beyaz çorap giymenin ne anlama geldiğini anlıyorsun. beyaz demek bağlılık demektir.

çocuktum. babam hafta içi çalışır ve tek tatil günü olan pazar gününü hep beraber geçirmemiz için uğraşırdı. pazar günleri tüm ailenin birlikte olması bir kuraldı ve planlar bu kurala göre yapılırdı. arkadaşlarla pazar günleri buluşulmazdı örneğin veya ödev varsa pazar gününe bırakılmazdı. çünkü ailenindi o gün!

kızardım, hatta kaçmaya çalışırdım pazar günleri. ulan arkadaşlarımızla da mı görüşemeyeceğiz düşüncesi her ergenin beynini kemisen ve damarlarında hızlı akan kanın daha da hızlanmasına sebep olur. işte öyle zamanlar. anlayamamışlıklar.
şunu diyeceğim, benim babam pazar günleri beyazlar giyerdi. derdi ki, sen temiz olursan etrafındakine saygını belli edersin. sen nasılsan çevren de ona göre şekillenir. sanki içindeki beyaz donu ve atleti dışardakiler görüyormuş gibi davranırdı. evet görmezlerdi. ama içsel olarak etrafına saygı göstermenin mutluluğunu yaşar bunun önemini bize anlatmaya çalışırdı.

beyaz çorap giyerdi örneğin ve ayakkabıları her pazar sabahı boyanırdı. temizlik önemliydi. temizlik önce kendine sonra etrafına saygıydı. beyaz senin temsil eden bir renktir. anlamam pek de erken olmadı.

şimdi bakıyorum etrafıma, ne kendine saygı duyan var ne etrafındakilere. sadece giyimle olmaz tabi ki saygı, ailene zaman ayırmaktır. arkadaşlarla geçireceğin birkaç saat, aileyle geçirilecek saatlere oranlanmaya başladımı fenalaşmış demektir tüm dengeler. ailen yoksa sen de yoksun aslında. bunu herkes anlamalı.

şimdilerde hayatımızda değişen bir şey yok. hala pazar günleri özel, ne kadar aile fertleri kendi hayatını kurup ayrı yaşasa da, babam hala pazar günleri beyazlar içinde beklemekte. bu durumu bilmek ne kadar kendi hayatınızı kursanız da etken yaratıbiliyor insanda. çok değil bir kaç saatinizi ailenize ayırmanızı ve bağlarınızı koparmamanızı sağlıyor. demek ki benim babam, pazarları beyaz giyinerek bize "bir" olmayı öğretmiş. ve ben hala daha pazar günlerini beni bekleyen babamın, yani ailemin yanında geçirmeyi yeğliyorum. tabi ki beyazlar içinde.

türk kızlarının beyaz atlı prensidir.

buna tanıma kanımca en çok uyacak populasyon tır şoförleridir.
+Nitekim adam uzun yoldan geliyor, bi de sıcak bastımı allahhhhhhh, stiriptize başlar bunlar...
-önce gömlek yavaşça çıkarılır, gömleğin altından şehvetli bir beyaz atlet ortaya çıkar ama sonra farkedilir ki beyaz terden sararmış. (moral bozma yok) Ayrı bir seksapeli vardır bu tip atletlerin.
-ardından sıra pantolona gelir. yavaş yavaş, süzüle süzüle... Donun altından malafat kendini belli eder. sağa sola gider gelir. isyanlardadır. Felç geçiriyordur. Sıcak fena bastırmıştır. Arada bir şoforün gazabına uğrar. illeri geri kombine hareketler ve akabinde yapılan vibrasyon hareketi malafatı kendine getirir. Serinletici etki yapar.
-Daha sonra hamle ayakkabılardır. Onlarda seksi bi hareketle köşeye fırlatılır. Yerini yarı transparan parmak arası terlikler alır.
-Ve kombinasyonu harika bir Yanks güneş gözlüğü tamamlar.
+Bu şahısların meydanda tırdan öyle bir inişleri vardır ki sanırsın ki uzay gemisinden Cemil ipekçi inmiş. O derece insanlarda (özellikle kadınlar ve çocuklar) olumsuz etki bırakır.

arielmatik reklamında oynayacak adamdır.

başlığı okuduktan sonra anlık bir şekilde gözümün önüne gelip bir saniye sonra gitmiş ardından ümit besen in -beyazlar içinde seni öyleceeee diye haykırması flash back ini beynimde patlatmış erkektir.

baban da bu şekilde gezdi.

(bkz: bu adam benim babam)

herkes de armani boxerla gezemez ki.

Kamil koç'ta muavindir.

üç beyazdan uzak duracaksın.

beyaz kelebekler üyesidir.

beşiktaşlı olabilitesi vardır. siyaaah beyaaaaz.

türk kızlarının kötüleye kötüleye bitiremediği özünde iyi olan bir insandır.

bir kadının gördüğü anda kaçacağı.

(bkz: kar tanesi)