ismi söylenince akılda sadece bir araba değil, sürücü koltuğunda oturan kısa kollu çizGili Gömlekli kunduralı bir baba, yan koltukta çantası kucağında yolu tarayan bir anne ve arka camdan dışarıya bakan çocuklarını uyandıran arabadır. Yani sadece bir araba ismi değil, maneviyatın ismidir. Hiç beyaz toros'a binmemiş olsam da beni bile duygulandırır.
en güzel anılarıma ev sahipliği yapan arabadır. çocukluk anılarımın çoğunda vardır kendisi. onla o virajlı, uzun yayla yolları ne keyifliydi be. küçüğüz ya bir bağlılık var ailenin aldığı ilk araba olmasından. o bağlılıkla öyle bir otururdum ki koltuğa, sanki en iyisi oydu.
çok severdim velhasıl. satıldığında ne ağlamıştım küçükken. sonra bir kaç kez gördüm arabayı, sahibi sağolsun bizden sonra hiç bakmamıştı. ancak plakasından tanıyabildim. 01 rc ...
vampirler nasıl sarımsaktan korkuyorsa kürtler de beyaz torostan korkar. eğer evinizin etrafına kürtlerin uğramamasını istiyorsanız eve yakın bi yere beyaz toros parkedin. ben denedim yüzde yüz çalışıyor.
artık geri gelmesini ve misyonuna kaldığı yerden devam etmesini istediğimiz efsane araçtır.
Hevallerin, gundilerin, ne verilen hakları, ne özgürlükleri, ne kardeşliği,ne bütünlüğü, ne de insanca yaşamayı hazmedeceği yok anlaşılan.
Ee madem öyle; şeytan azapta gerek!
3. vitese geçerken milimetrik bir kavrama noktası bulunan, kaloriferini yaksan zemherinin ortasında cehennem harareti yaşatan yakmasan içindekilerin bıyıklarından buz saçakları sarkmasına sebep olan kullanıcısı polis değilse gaziantepli olma potansiyeli hayli yüksek, yandan bakıldığında başı götü bir tomofil.
