berceste beyitler

entry60 galeri1
    60.
  1. Her çi reft ez-ömr yâd-ı ân be nîkû mî-konend
    Çehre-i imrûz der-âyîne-i ferdâ hoşest

    Ömürden geçip giden ve geriye kalan her şey
    güzel bir sûrette anılır.
    Bugünün çehresi, yarının aynasında güzeldir.

    Sâ’ib-i Tebrîzî
    0 ...
  2. 59.
  3. Aşka kâbil dil mi yok şehr içre yâ dil-ber mi yok
    Mest yok meclisde bilmem mey mi yok sâgar mı yok

    Bu şehirde aşka kabiliyeti olan gönül mü yok ya da sevgili mi yok?
    Mecliste sarhoş olmadığına göre acaba şarap mı yok, kadeh mi yok?

    Şeyhülislâm Yahyâ
    1 ...
  4. 58.
  5. Ey gönül bir derde düş kim anda dermân gizlidir
    Gel karış bir katreye kim anda ummân gizlidir

    Ey gönül! Öyle bir derde düş ki içinde derman gizli olsun.
    Gel, öyle bir katreye karış kî içinde umman gizli olsun.

    Eşrefoğlu Rûmî
    0 ...
  6. 57.
  7. Âteş-i aşka düşelden beri bildim bunu kim
    Vâ'izin nâr-ı cehennem dediği firkat imiş

    (aşk ateşine düştüğümden beri bunu bildim
    vaizin cehennem ateşi dediği ayrılık imiş).

    usuli.
    1 ...
  8. 56.
  9. Ol ganiyim ki bu bâzâr-ı fenada feleğe.
    Metelik vermek için bende bozukluk yoktur.

    hafız yusuf ararat.
    0 ...
  10. 55.
  11. bir yar arardım tab'ıma muvafık
    muvafık sandığım yar çıktı münafık.
    0 ...
  12. 54.
  13. Dost bi-vefâ, felek bi-rahm, devran bi-sükûn.
    Dert çok, hemdert yok, düşman kavi, tali' zebûn!

    (bkz: Fuzuli)

    Anlamı; “Dost vefasız, felek acımasız, dünya karışık
    Dert çok, dert ortağı yok, düşman güçlü, talihim âciz”
    0 ...
  14. 53.
  15. şarâb-ı aşkını nûş ettir yâ rab
    içelim im’ânla bayrâm edelim
    “irci’î” hitâbın gûş ettir yâ rab
    göçelim îmânla bayrâm edelim

    AŞKÎ'ye bezl eyle sen dîdârını
    Lutfunla sevindir ben dildârını
    Firdevs-i âşiyân eyle dârını
    Açalım ihvânla bayrâm edelim

    aşkî/ (bkz: muzaffer ozak)
    11 ...
  16. 52.
  17. Derdim nice bir sînede pinhân ederim ben
    Bir âh ile bu âlemi vîrân ederim ben

    Nef’î.
    0 ...
  18. 51.
  19. nâbi olamaz her güle bir bülbül-i mahsûs
    cânân olur ammâ olamaz cân müte'addid

    (ey nâbî! her güle bir bülbül mahsûs olamaz, cânân çokça vardır ama cân çok olamaz.)

    (bkz: Nabi)
    7 ...
  20. 50.
  21. Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi
    Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi

    Yahya Kemal.
    1 ...
  22. 49.
  23. Ders-i aşkın müşkilin Yahyâ nice halleylesin
    Söyleyenler kendini bilmez bilenler söylemez

    Şeyhülislam Yahya.
    1 ...
  24. 48.
  25. Tüketdi sanma hezârân hikâyet-i aşkı
    O kıssadan dahi söylenmedik neler kaldı

    (bkz: Keçecizâde izzet Molla)
    10 ...
  26. 47.
  27. “Gözgü-durur dünyâ sana ibret gözüyle baksana
    Senden gelir yine sana bu kahr u lutf u hayr u şer”

    (bkz: Yunus Emre)

    gözgü: ayna
    8 ...
  28. 46.
  29. ger nâme-i vefâ resed u ger peyâm-ı cevr
    mâ-râ hoşest herçi zi-cânâne mî-resed

    (ister vefa mektubu ister cefa haberi gelsin
    sevgiliden gelen her şey bizim için güzeldir)

    (bkz: selimi)
    12 ...
  30. 45.
  31. öyle sermestem ki idrâk etmezem dünyâ nedir
    men kimem, sâki olan kimdir, mey ü sahbâ nedir?

    gerçi cânândan dil-i şeydâ için kâm isterem
    sorsa canân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedir?

    (bkz: fuzuli)
    10 ...
  32. 44.
  33. aşıklar kimdir? derlerse sadi şiraziye kulak verelim;

    âşıkân koştegân-i ma’şûkend
    ber-neyâyed zi-koştegân âvâz

    (âşıklar, maşukun yolunda ölenlerdir,
    ölülerin avazı çıkmaz ki)

    (bkz: sâdi-i şîrâzî)
    12 ...
  34. 43.
  35. ez vey heme mestiyyu gurûr est u tekebbür
    vez mâ heme bîçâregî yu acz u niyâz est

    (bkz: hâfız-ı şirâzî)

    (o hep mest içinde, hep gururlu, hep kibirli.
    bîçârelik, âcizlik ve niyaz ise bizden yana.)
    7 ...
  36. 42.
  37. În kadar kez to boved çend dilî şâd besest
    Zindegânî be-murâd-ı heme kes netvân kerd

    (Bu dünyada senden sadece birkaç kişinin memnun olması kâfîdir. 
    Herkesin arzu ettiği hâl üzere yaşamak bir insan için mümkün değildir)

    (bkz: Sâ’ib-i Tebrîzî)
    9 ...
  38. 41.
  39. güzeller mihri-bân olmaz dimek yanlışdur
    ey bâkî olur va’llâhi bi’llâhi hemân yalvarı görsünler

    (bkz: baki)

    *yalvarı kelimesinin diğer bir anlamı da gümüş paradır.
    8 ...
  40. 40.
  41. 39.
  42. “ey ki hergiz ferâmuşet nekonem
    hîçet ez bende yâd mî âyed?“

    (ey seni hiç unutmadığım!
    hiç beni hatırladığın oluyor mu?)

    (bkz: hafız-ı şirazi)
    11 ...
  43. 38.
  44. çi mestiyest nedanem ki ru bema averd
    ki bud saki-yu bade ezkuca averd

    (bilmem ki uğradığımız sarhoşluk, ne çeşit sarhoşluktu, saki kimdi, bu şarabı nereden getirdi?)

    (bkz: hafız-ı şirazi)

    öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
    men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür

    (bkz: Fuzuli)

    dil farklı olsa da kalpler birdir!!
    13 ...
  45. 37.
  46. aşk çun da’vî cefâ dîden guvâh
    çun guvâhet nîst şod da’vî tebâh

    (aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide
    eğer şahidin yoksa davayı kazanamazsın)

    (bkz: mevlânâ)
    11 ...
  47. 36.
  48. herkesi kû dûr mand ez asl-ı hîş
    bâz cûyed ruzgâr-ı vasl-ı hîş

    (aslından uzak düşen herkes
    onu aslına kavuşturacak rüzgârı bekler)

    (bkz: Mevlana)
    12 ...
© 2025 uludağ sözlük