(esrar dede bir mevlevi dervişidir. şeyh galibin yoldaşıdır. beyitte geçen semâh-ı râh eylemek ise bir mevlevi deyimidir ve yolda yürürken cezbe haline gelip sema etmek anlamına gelir)
Ba sabâ hemrâh befrist ez ruhet guldesteî
Bû ki bûî beşnevîm ez hâk-i bustân-i şumâ
(Ey cânân! Sabâ (rüzgârı) ile yanağından bir tutam (bir deste) gül gönder (sabaya yoldaş et), ola ki senin ayağını bastığın gül bahçesinin toprağından bir kokucuk duyarız.)
bir lebi gonca yüzi gül-zâr dirsen işte sen
hâr-ı gamda 'andelîb-i zâr dirsen işte ben
(gonca dudaklı ve gül bahçesi (gibi güzel) yüzlü kimdir, dersen; işte o sensin. gam dikenliğinde ağlayıp inleyen (bu) bülbül kim, diye de sorarsan; o da benim.)
fürkatünde teşne-leb hâtır-perîşân haste-dil
künc-i gamda bî-kes ü bîmâr dirsen işte ben
(senden ayrı kalışın acısı ile içi yanmış; perişan, gönlü hasta; gam köşesinde kimsesiz kalmış birini sorarsan; o, işte benim.)
not: zerre, bilinen en küçük parçacıktır. havada uçuşan toz taneciklerine zerre denilebilir. bunlar güneşte daha iyi görülürler. güneş de eskiden bilinen en büyük nesne sayılırdı. o yüzden zerre ve güneş karşılaştırması sıklıkla yapılır.
beyitleri severim, hele ki bu dizeler bana beni hatırlatıyor bilenler bilir, insan her zaman yaşadığı bir sürelik kısımda hayırla yad edilecek eserler bırakması ancak "hoş bir sada" ile (güzel olan ile) mümkündür, bu kubbeye(sözlükte) de hoş sada bırakmış isem ne mutlu bana, kendinize iyi bakın efendim...
(üstadın rind dediği kimse gönül eridir, kalenderdir. gönül eri odur ki, dünya meclisin nedir? yolun başını bilir sonunu bilir.
dünyamızı ansızın karanlık örtebilir, sözünde ise hususen bir anlamla ele alır ki, dünyamızdan kasıt herkesin kendi iç alemidir. (bkz: insan alemden bir surettir.)
bestemiz çalar, şevke dalar insan! hiç bitmeyecekmiş gibi keyfinden keyif bulur. insanın bu dünyadaki hayatıda böyledir, hiç bitmeyecekmiş gibi yaşar ve dalar hayatın hengamesi içine...
ve o çalan beste en güzel yerinden kopar... alemde ahenk vardır. her şey ahenk içinde akar ve yolunu bulur! ama o da ne? insanın ahengi ebediyyen kopar. üz-er hepimizi...)
bir insanın hayatının seyri böyle devran eylerken, şairimiz 2. dizede uyarır bizi nâ-gâh zalâm örtebilir bu şevketli hülyada... ölümün soğukluğu ve yaşamın sıcaklığını hatırlatır bize yahya kemal. hayatın neden değerli olduğunu zıttıyla birlikte tekerrürle izah eder, karamsarlık yüklemez tam aksi der ki;
birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
bonus;
Ölüm âsude bahar ülkesidir bir rinde,
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter.