kişiyi kendini sorgulamaya yönelten bir afşar timuçin şiiri;
Ben kimim, yaramaz bir çocuk
Sessizliğiyle kendine gizlenen
Bugün bile simyacılar iyi kötü
Bir şeyler bulup çıkarmak isterken,
Ben kimim zamanın kıyısında direnen?
Uçaklar uzaklara kanat vururken,
Ben kimim kırılıp kalmış?
Eski bir tekne gibi
Ben kimim çocuk düşlerinden
Anlaşılmaz ülkülere uzanmış?
Ben kimim bilemiyorum
Açlığıyla olmadık sevgilerin
Bir küçücük bakışta oyalanan
Ben kimim olur olmaz zamanlarda
Kendine ve her şeye ağlayan?
trt nin tek kanallı olduğu zamanlarda ekrana sakallı amcanın biri çıkar.şu tarihte şurada doğdum. eserlerim bunlardır bu tarihtede öldüm bilin bakalım ben kimim diye sorardı.evde krize girerdik ailecek. dikkat edilen diğer tarafı ise hiç bir bayan daha ekranda ben kimim diye sormaması idi.
oturur vaziyetteki * bir kişiye arkadan yavaşça yaklaşarak gözlerini kapatmasıyla yönelttiği soru. şimdi bilmeyen kişi kendini kötü hisseder. böyle sıkıntı içerisine girer. oysa ki niye giriyorsun bilemeyebilirsin. ama bazı dangalaklar adeta elini göz yuvasına yerleştirirler sımsıkı. resmen gözünü çıkartır gibi. bir bilme ben sana gösteririm der gibi. insan bildiğini de unutur.
arkadan birinin yaklaşıp gözlerinizi kapamasıyla sorduğu soru.eğer kız arkadaşınız yapmışsa, başka kız isimleri söylemek hayra alamet değildir.
erkek mi kız mı yapıyor ellerin yumuşaklığından hissedebilirsiniz, lakin bazı kızlar sizi yanıltabilir*
topluma körü körüne bağlı olmayan ve her olaydan menfaat çıkarmak yerine insanlığı da faaliyetlerine konu edenin, kendini sorgulayarak ufak ta olsa bir değişime imza atmasıdır. unutulmamalıdır ki damlaya damlaya göl olur. her iyi niyet insanlığın yararına olduğuna göre, şahsi menfaatin bir tarafa bırakılması ve değişimin yine kişisel imkanlarla toplumun yozlaşmasını engellemesi uğraşıdır.
(bkz: insan için insan)
her insanın kendisine sorması muhtemel soru cümlesidir.e insan bi noktadan sonra kendini tanımak istiyor.bu yüzden insanlar zaman zaman ve/veya her zaman kendilerinbe bu soruyu sorarlar.
bu sorunun insan hayatında en sık sorgulanan dönemi ergenliğe tekabül eder. kendini ifade çırpınışlarındaki birey, tek bir sorunun cevabı üzerine yoğunlaşır; ben kimim?
işin tuhaf olan kısmı yine aynı dönemde bu sorunun cevabının bulunduğunun sanılmasıdır. aynı yanılgı hayat hakkındaki genellemelerde de görülür. zaten çoğu hayatın anlamını bulduğunu ve bu sebepten ötürü hiçbir anlamı olmadığını söyler dururlar.
lakin zaman lazımdır tam bu noktada. farkedilmeyen budur çoğu zaman. yaş aldıkça ben kimim sorusunun cevabı için uzun yılların geçmesi gerektiği öğrenilir. lakin bundan da mühim olan bir öğreti varsa o da hayatla ilgili genellemeler olacaktır. hayatın sürprizlere ne kadar meyilli olduğu, hakkında tanım yapmanın ne denli zor olduğu zamanla kavranacaktır.