bugün

mavi sakal'ın kaan altan'lı altın döneminden, kan kokusu'ndan fevkaladenin fevkinde bir şarkı

ben kimleyim
ben nerdeyim
sessizlik kanımdan daha ağır
ben kimleyim
ben nerdeyim
yaşların yaşlarımdan daha ağır
ben kimleyim
ben nerdeyim
sessizlik kanımdan daha ağır
ben bekledim
ben sevindim
yaşların yaşlarımdan daha ağır

bir ağırlık çöktü anlarıma
bu ağırlık her şey uzak bana
bir ağırlık çöktü hayatıma
bu ağırlık her şeyden zor bana

ben neyleyim
ben çok sevdim
sensizlik senliyken daha ağır
ben neyleyim
ben çok sevdim
sensizlik senliyken daha ağır

bir ağırlık çöktü anlarıma
bu ağırlık her şey uzak bana
bir ağırlık çöktü hayatıma
bu ağırlık her şeyden zor bana
bir ağırlık çöktü anlarıma
bu ağırlık her şey uzak bana
bir ağırlık çöktü hayatıma
bu ağırlık her şeyden zor bana

bölümü insanı bitiren sindirilesi bir biçimde baktığınızda anlamının da çok derin olduğu mavi sakalın en dinlenilesi şarkısı...
ben neyleyim
ben çok sevdim
sensizlik senliyken daha ağır
ben neyleyim
ben çok sevdim
sensizlik senliyken daha ağır
kısmıyla ve mavi sakalın oluşuyla kendine bağlayan şarkı.
gecenin bir körü, geçmiş özlemimi en derininden körükleyen, yıllandıkça güzelleşen mavi sakal parçası. darbuka mest ediyor.
kiminle olduğunun farkında olmayan şapşal.
"sessizlik kanımdan daha ağır" kısmı ile beni yıllardır tripten tribe sürüklemiş, insanı parça parça bölebilme özelliği de olan mavi sakal eseri. tuhaf şarkılar dinliyorsunuz, bitiyor ardından tekrar başa alıyorsunuz, hissettiklerinizin doruk noktası oluncaya kadar bu devam ediyor. ardından flashback giriyor. *
(bkz: sensizlik senliyken daha ağır)