herşeyi alıyorlar benden. sevdiğim bi' yazar vardı. (burdan değil). şimdi onun yazılarından mahrum mu kalıcam ben. tabi alışılmışın dışında yazıyor. yüzlerine vurunca gerçekleri, üstüne bir ton nefret inşa ettiği doğrularını yıkınca insanların, zorlarına gidiyor. anlıyorum. kendisinin hiç haberi olamayacak olsa da yazdıkları bu adaletsiz dünyada bana güç veriyordu. o kadar güzel yazıyordu. öte yandan saçımı bile benden alıyorlar sözlük ya. sadoş gitti. fredi zaten terketti gitti. yakında ben de terketcem, gitcem. nereye bilmiyorum ama.
yalnız şarkının akustik versiyonlarından birinde şarkının bir noktasından sonra harun coşuyor. onu gören burak şaşırıyor. sonra gülümsüyor, gitarı daha bi' içten çalmaya başlıyor. sonra o kısmı her izleyişimde onlarla birlikte ben de coşuyorum. etkileniyorum o andan. hissetmek, hissettirebilmek ne güzel sözlük. keşke hep o samimi anda takılı kalsam. ben de yapmacığım, ben de karanlığım. ama içten bir davranışa, bakışa, gülümseyişe asla kayıtsız kalamam.
yine sabah olacak. off.
Aynaya baktığımda; yarısı beyazlamış saçlar, kül rengi sakal, 27 yaşında olmayan bir adam görüyorum. 'Her beyazlayan saç telinin hikayesi var' derler. Kaç tanesine sebep oldunuz?
Bir insan, kendine eşit mesafeli iki insana neden farklı davranır? Aile ve sevgi arasında bir bağ var mıdır?
Saçma saçma roman okumaktan bıktım. Dışarı çıkıp bilboardları okumak istiyorum, film afişlerini okumak istiyorum, mezarlığa gidip fatiha okumaya bile razıyım. Okumak istiyorum. Belkide yanlış yazıyorum. Okunmak istiyorum bence. Harf harf, Sayfa sayfa, yavaş ve bol molalı okunmak istiyorum.
Ben bunları yazarken, telefon ışığına kanan kelebek belirdi. Ben de öyleyim. hayata kandım mal mal uçuyorum çevresinde.
birazcık yaşama hevesim varsa senden yola çıktığım için ve çıldırasıya ölmeyi istiyorsam yine senin yüzünden.
resim sinema müzik... çoğunlukla böylesine şeyler için herhalde. imkansızı başka ne türlü mümkün kılabilir de başkalarına anlatabilirdi ki insan?
Üzgün ya da kırgın değilim ne istediğimi bilmesem daha kötü olurdum muhakkak. hem artık gelişini beklediğim biri de var. mutlu değilim hatta çok üzüleceğimi biliyorum ama belki o gelir ve beni anlar hatta ben dönemeyecek olduğumda özler de kim bilir.
geç zaman, geç geç. unut kendini, unut unut. her şey çok güzel olacak, güzel güzel. ay ay sokağa çıkıp deli gibi koşasım var. ilkbahar falan gelse ya ya. alın kışınızı da başınıza çalın da da da.
bazen birgun keske daha uzun olsa diyorum daha cok kitap okuruz falan. bazende bir gun bi kac saatten ibaret olsa diyorum hic yasanmamis olsun falan. yani hayat zor.