bugün

kalbine vura vura ''ulan ben senin için kendimden vazgeçtim" diye bağırmak istiyorum.
artık yoruldum anlayabiliyor musun?
olmamasından, saçma sapan kopuşlardan. yoruldum.

sadece sıradan bilmesen, hatırlamasan yeter sanırım beni.
öylesine yoruldum ki, artık bundan fazla beklentim var mı yok mu onu dahi anlayamaz haldeyim.
"...
Ben sana kırmızı kiremitli bir çatı
Begonviller ve bir mavi kapı
Ve illa amansız bir avlu getirsem.

Dünya soğur, akşam serinlerken,
Benim sensiz sevinecek bir şeyim yok.
Kılı kırk yardım, altını üstüne getirdim,
Ve işte en geniş cümlem:

içimi açtım sana.
içini açmak için."
direkt yüzüne söyleyemeyeceğin sözü dolaylı olarak anlatma şekli. ifadenin hedefi tutturacağı ihtimali düşüktür.
görsel
hayat sigaramın dumanı gibi sadece beni zehirliyor.
'artık sende herkes gibisin.'
naptın muhtar!
Ben seni kötüleyemem hiç. Çiçekli bir yol vardı yürüdüm derim. Ayaklarıma dikenler battı ama her ormanda böyle şeyler olur derim.
yalnızlık insan çok şey öğretirmiş..ama sen gitme, ben cahil kalayım.
Ben anlarım çünkü en iyi ben tanırım seniiiii.
karı-erkek aşklarının iğrençliği altında eziliyorum bu gece.
Senin için zerre anlam ifade etmediğimi biliyorum. Bu yüzden bu yazıyı bile haketmiyorsun fakat ben sırf içimden geldiği için yazacağım. Ve sen de benim için eskisi kadar önemli değilsin. Bunu bil. Bugünlerde seninle olan ortak arkadaşlarımızla yani benim en iyi arkadaşlarımla deli gibi gezip eğleniyorum. Bu gece de rakı sofrası kurduk. Bi cesaret naptığını sordum. Ve sorgu için 6-7 gün hapse girdiğini duydum.

Çok canımı acıtmıştın zamanında ama ben sana iyi olmuş diyemedim. Kendi acılarım yetmezmiş gibi yüreğime başka bir acı oturdu. Şuanda dışarıda iyi olduğunu bildiğim halde içim sızladı moralim bozuldu. Kimbilir kendi sevgilin neler hissetmiş. Düşünemiyorum bile.

Gün gelir de aklına gelirsem beni değil ama benim duygularımı kaybettiğin için ömrü billah kendini affetme olur mu? Çünkü ben senin beni terkedip başkası ile sevgili olmana, bana zerre değer vermemene, kaza geçirip babamı kaybetmeme rağmen bir geçmiş olsun başın sağolsun dememene rağmen üzüldüm bugün.

Dilerim allahtan bir gün sevgimi hakedecek biri ile evlenirim. Ve seninle olmadığı için milyonkere şükrederim.
imam hatipler kapatılsın.
siktir git.
Keşke senin gözlerinle görebilsem kendimi. işte o zaman anlardım değer kavramımızın terazideki durumunu.
Tanıdığım en kaliteli orospu çocuğu sensin!.
En sevmediğim insan tipi iletişime açık olmayan insan tipi. Buna ek olarak da tavırları değişen örneğin ilgili biriyken birden hoop iletişimi asgariye indiren insan. hani konusursun da bu konu hakkında yok bir derdim tasam o nerden çıktı ki der. bir de ikizlere gelgitli derler ya neyseben sevmiyorum ya hayatımda belirsizlik filan. bir kişi ya hayatımda olsun istiyorumdur ya da olmasın . olmamasına alışılır bir şekilde de, hicbirsey olmamış gibi arkadaşlığa devam eden insanlara tahammülüm yok. sevgim hatta belki daha öncesinde saygım azalıyor gitgide
O ateş ki kalbimin içindedir tutuşmuştur, günden güne artıyor. Dövülmüş demir olsa dayanmazdı buna, eriyecek yüreğim..
Pamuk ipliğinden zincirlerim var şimdi..

Zor bilinmezlerim, kendimden ezberlediğim hecelerim var.

Uykuda düşmek gibi uyanışlarım, karanlıklarım, kabuslarım var...

Apansız yollarım var, sonlarının kuytuluğundan bir haber. Sonsuz bir sızı, ardından yaşlanmış fikirlerim var.

Parkinson kıvamı kirpiklerim var.

Akşamlarım var güneşini uyandırmaya yeltendiğim, sabahlarım var ipe un sermeyi bekleyen.

Saatlerim var dakikalarından habersiz ve saniyelerim var hiç geçmeyen.
bugün evinin ordan geçtim.önünden geçemedim, doğrusunu söylemek gerekirse de seni bir seneyi aşkın süredir görmediğimden de cesaretim yoktu karşına çıkmaya.o yüzden de arkasından dolaştım. pencerene baktım, kimse yoktu camda ama ben şizofren gibi el salladım kimsenin bakmadığı cama. içimde bir yer cız etti tabi. akşam dönerken de yine geçtim. evdeydin ama ışıkların kapalıydı, televizyonun ışığıydı sanırım bana yansıyan. nasıl toparlayacağım bilmiyorum ama çok yakındık birbirimize, farkında olmasan da. biraz özlem oldu içimde, anılarımızı özledim, sabahtan akşama beraber vakit geçirmemizi, mesajlaşmalarımızı, ateş başı sohbetlerimizi. bak yine kötü oluyorum.gözüm doluyor. * ben ne kadar vazgeçtim desem de bendeki yerin apayrı. sana kızarım, darılırım, küserim belki kendi kendime ama her gece fotoğrafına bakmadan uyumam. ne zaman nerde kimle olursam olayım bir yanım hep sen de kalacak. her zaman senin mutluluğunu isteyeceğim, her zaman senin yüzündeki bir tebessüm için elimden ne gelirse yapacağım. neyse artık bitiriyorum bu konuşmaları. sana yazamadığım bir günün ertesi yine buradayım. belki bu satırlarda buluşuruz. belki okurken anlarsın benim kim olduğumu. belki o zaman birbirimizle konuşmaya, eski günlere dönmeye biraz cesaretimiz olur. ben seni hala çok seviyorum ultraszoro. iyi geceler. s.
ben bu yazıyı sana yazıyorum...
bugün mahkemeden ifade için çagırmışlar seni. benden çaldığın para için. insan hala seviyorum dediğini, boşandığı kadını soyar mı yahu? aklım almıyor bir türlü. insan kendi evinden düğün takılarını, karısının alyansını çalar mı? hem de mutlu günlerimizde. hala seviyorum, aşkımdan ölüyorum diye böğürüyorsun.
altınları çaldığını farkedince boşanma kararı aldım ben. hiç suçu başkasında arama. altın, para bunlar ne ki? ben farkedince neler olacağını az biraz kestirmişsindir. demekki para benden daha tatlıymış. ateşe verir yakardım parayı, gözümde olmazdı, bir kaç yıl daha eşşekler gibi çalışırdım, zerre koymazdı. yahu ben sana kalbimi, kendimi, hayatımı, 4 yılımı verdim. yediğin önünde yemediğin arkandaydı.
hala sevdiğini, köpek gibi acı çektiğini söylüyorsun birde. birlikteykende beni deli gibi seviyordun. güya. bu nasıl sevmektir? tırnağıma kıyamıyordun, kalbime, aklıma nasıl kıydın?
Laiklik elden gidiyeaaahhhhhhhhhh.
Sen gerçekten sevmeyi becerememişsin. Olmamış yani, sevmiştim deme kimseye ayıptır. Sen beni hep sevdiğini sandın. Çünkü gerçekten sevseydin şu an yanımda olurdun. Şairin de dediği gibi " beni dünyalara değişseydin de insanlara değişmeseydin". Sevseydin eğer gitme fikri bile nefesini kesmeye yeterdi. Gidebilmeyi aklına getirmekten korkardın. Sen gittin. Ve hâlâ gitmeye devam ediyorsun. O gittiğin yol yol değil, defalarca anlattım sana, anlamadın beni. Yanlış yapıyorsun dedim, sen ise gittin ve yanlışların üstüne yanlış ekledin. Yanlışlar çizmeyi aştı. Hâlâ aynı yanlışları yapmaya durmadan, yavaşlamadan devam ediyorsun. Bi dur allahın aşkına. Kalmadı mecalim.
Ve evet ben de yanlış yapıyorum. Sen tüm bunları yaparken, ben seni sevmeye devam ediyorum. Yanlış yapıyorum. Sana, seni seviyorum diyebilmeyi özlediğim için, seni gönlümde sakladığım için; evet yanlış yapıyorum.
Ve en çok da bir gün tekrar dönmek istediğinde yüzüme bakıp nasıl konuşabileceksin, nasıl bir açıklama getireceksin şu yaptıklarına onu merak ediyorum. Zira ben seni affedebilmek için defalarca konuşturuyorum bizi, kafamda. Cevap veremiyorsun... dilerim ki cevabın vardır her şeye. Dilerim ki seni affedebilmem için bana güzel sebepler verebil. Bunu ne kadar çok istediğimi inan anlatamam. Gittiğin yol yol değil, açıklayamayacağın şeyler yapma.

Bilmiyorum giriyor musun sayfama, okuyor musun entrylerimi. Eğer okuyorsan bil ki ben bu yazıyı sana yazdım.

Geç kalma sakın, seni seviyorum
acısıyla tatlısıyla 2 yıl geçirdik seninle,

2 yılda hayatımı mahvettin.

tamam sevmiştim, sevilmiştim ve bunu sonuna kadar hissetmiştim ama hiç kendimi bu kadar bir boşlukta hissetmemiştim.

uludağ hesabımı silmiştim senin için, ekşide yazar oldum o arada, sonra senden habersiz bu ulu hesabını açtım, ekşide kendimi fularlı hissetmekten istediğimce yazamıyorum da.
burda da eski samimiyetimi de yakalayamıyorum.

ne yapacağım ben şimdi? nereye ne yazacağım? kime ne anlatacağım?

2 yılda senle güzel yaşamışım ama kendimi unutmuşum ben.

nerde kalmıştım?

keşke save alsaydım..