bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

Sen gerçekten sevmeyi becerememişsin. Olmamış yani, sevmiştim deme kimseye ayıptır. Sen beni hep sevdiğini sandın. Çünkü gerçekten sevseydin şu an yanımda olurdun. Şairin de dediği gibi " beni dünyalara değişseydin de insanlara değişmeseydin". Sevseydin eğer gitme fikri bile nefesini kesmeye yeterdi. Gidebilmeyi aklına getirmekten korkardın. Sen gittin. Ve hâlâ gitmeye devam ediyorsun. O gittiğin yol yol değil, defalarca anlattım sana, anlamadın beni. Yanlış yapıyorsun dedim, sen ise gittin ve yanlışların üstüne yanlış ekledin. Yanlışlar çizmeyi aştı. Hâlâ aynı yanlışları yapmaya durmadan, yavaşlamadan devam ediyorsun. Bi dur allahın aşkına. Kalmadı mecalim.
Ve evet ben de yanlış yapıyorum. Sen tüm bunları yaparken, ben seni sevmeye devam ediyorum. Yanlış yapıyorum. Sana, seni seviyorum diyebilmeyi özlediğim için, seni gönlümde sakladığım için; evet yanlış yapıyorum.
Ve en çok da bir gün tekrar dönmek istediğinde yüzüme bakıp nasıl konuşabileceksin, nasıl bir açıklama getireceksin şu yaptıklarına onu merak ediyorum. Zira ben seni affedebilmek için defalarca konuşturuyorum bizi, kafamda. Cevap veremiyorsun... dilerim ki cevabın vardır her şeye. Dilerim ki seni affedebilmem için bana güzel sebepler verebil. Bunu ne kadar çok istediğimi inan anlatamam. Gittiğin yol yol değil, açıklayamayacağın şeyler yapma.

Bilmiyorum giriyor musun sayfama, okuyor musun entrylerimi. Eğer okuyorsan bil ki ben bu yazıyı sana yazdım.

Geç kalma sakın, seni seviyorum