bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

bugün evinin ordan geçtim.önünden geçemedim, doğrusunu söylemek gerekirse de seni bir seneyi aşkın süredir görmediğimden de cesaretim yoktu karşına çıkmaya.o yüzden de arkasından dolaştım. pencerene baktım, kimse yoktu camda ama ben şizofren gibi el salladım kimsenin bakmadığı cama. içimde bir yer cız etti tabi. akşam dönerken de yine geçtim. evdeydin ama ışıkların kapalıydı, televizyonun ışığıydı sanırım bana yansıyan. nasıl toparlayacağım bilmiyorum ama çok yakındık birbirimize, farkında olmasan da. biraz özlem oldu içimde, anılarımızı özledim, sabahtan akşama beraber vakit geçirmemizi, mesajlaşmalarımızı, ateş başı sohbetlerimizi. bak yine kötü oluyorum.gözüm doluyor. * ben ne kadar vazgeçtim desem de bendeki yerin apayrı. sana kızarım, darılırım, küserim belki kendi kendime ama her gece fotoğrafına bakmadan uyumam. ne zaman nerde kimle olursam olayım bir yanım hep sen de kalacak. her zaman senin mutluluğunu isteyeceğim, her zaman senin yüzündeki bir tebessüm için elimden ne gelirse yapacağım. neyse artık bitiriyorum bu konuşmaları. sana yazamadığım bir günün ertesi yine buradayım. belki bu satırlarda buluşuruz. belki okurken anlarsın benim kim olduğumu. belki o zaman birbirimizle konuşmaya, eski günlere dönmeye biraz cesaretimiz olur. ben seni hala çok seviyorum ultraszoro. iyi geceler. s.
güncel Önemli Başlıklar