ben bu yazıyı ona yazdım

entry3436 galeri20 video3
    3321.
  1. Bir dönem Bohemya'da (yakın çevre dahil) sardinya töresi gereği, adonis figürü besleyen nesiller düşünün!

    Töre için Mayıs kadın, kışın soğuk yüzünü mavi ipeğe sarıp kaldırmış, bitkileri büyütsün sıcaklığım diye. Mantar kabuğundan saksılara ekermiş güzelliğini, mayıs kadın.

    (Bitkiler neden saksılarda büyümeye zorlanır?)

    Ölüm ve dirilmenin tanrısı attis, adonis'den düşkün mü ki kanıyla menekşeleri büyütüyor.

    Sizce, kybele'ye hangisinin aşkı yeter?

    Sormayın mayıs kadını. Unuttunuz siz de besbelli. ölüm figürü gömleğine bürünmüş büyük tanrılar da çoktan unuttular küçük kadınları!
    13 ...
  2. 3319.
  3. 3318.
  4. bunu okuyorsan bil ki sayende anladım aşık olmanın ve gerçek aşkın zorluğunu.
    0 ...
  5. 3317.
  6. 3316.
  7. Kim derdi ki bir gün senin hayatımda olacağını.

    inan bazen ben bile inanamıyorum.

    Ama bildiğim tek bir şey var o da seni sevdiğim.

    iyi ki seninim ♡
    1 ...
  8. 3314.
  9. içimden geç, içimi sik falan ne terbiyesiz sözler bunlar böyle. Birileri bazı yazarları sert bir dille uyarmalı.
    1 ...
  10. 3313.
  11. içimden geç, içimi sil.
    artık özlemek istemiyorum.
    0 ...
  12. 3312.
  13. ne zaman aklima gelsen icimden gecen tek kelime var "sevmistim". gerci aklima da gelmiyorsun artik. guzel olabilirdi. guzel olabilirdik.

    sen bena neden boyle yaptin!!?
    0 ...
  14. 3248.
  15. Kimsin bilmiyorum ama ikindi vakitlerinden sonra düşen akşamüstü seslerine karışsın istiyorum seslerimiz. Sen bana bira içmesini öğretirsin, ben sana şarap içmesini, sen bana kısa cümleler kurmasını öğretirsin, ben sana uzun cümleler kurmasını. in misin cin misin, gökte misin yerde misin? Hangi iklimdesin, hangi varoluş sancısı içindensin? Kimliğin, soysopun, dinin, rengin ve dilin... inan bildiğim bir tekerleme ve ağzıma almam bu tekerlemeyi. Çünkü bilmeceleşen ve ötekileştiren bir tekerleme.

    ikindi vaktinde görüşünceye değin, iyi bak kendine. Kendine iyi bakman güzel şarkılar söyletecek. Esen kal.
    2 ...
  16. 3247.
  17. Yutkunmama bile fırsat vermedin sen...
    Öyle ki hevesimi kursağımda,
    Beni de bir yaz günü gurbette bıraktın.
    Kendimden göç ettim ben,
    Çok zor bilemezsin...
    3 ...
  18. 3246.
  19. Aklıma ismin cismin düştüğü her an kötü cümlelerle anıyorum seni. Küfürlerim kaçınılmaz. sıçayım bacağına hayatımı mahvettin.
    1 ...
  20. 3245.
  21. 40 dakika boyunca ona içimi açtım kendime inanamıyorum
    Yarın pişman olucam muhtemelen ne vardı bu kadar diye, malum olaydan girdim içimden çıktım. Gerçekten içimden çıktım

    Tepkilerindeki yapmacıklığa aldırmadım, devam ettiği yalanlara da aldırmadım
    Ben sana kızıyorum, dürüst olmadığın için kızıyorum. Ve sen bana hala dürüst olamıyorsun

    Yediremediğin için mi bilmiyorum, kuyruğu dik tutmak için mi onu da bilmiyorum. Ama endişeni hissettiğim için anlatıyorum

    Belki de bu son şans, belki de ben de seni yargılamamalıyım. Ben bu kez, yine bir kez, sayfaları koparmaya hazırım. Sen dürüst olmaya hazır mısın?

    Ben bu yazıyı 16 eylülde yazmışım

    Şu an bana söylenen 5 yıl öncesi, topa tutulduğum konular 5-6 yıl öncesinden başlıyor

    Ben vazgeçtim. Senden umudumu kestim, hepinizden de vazgeçtim.
    2 ...
  22. 3244.
  23. Hiçbir şey yazamadım. Asıl zoru bu.
    1 ...
  24. 3243.
  25. Bence artık ona yazmayı bırakmalısınız. Çünkü o uzun uzun yazdığınız entryleri ne o okuyor ne de biz.
    2 ...
  26. 3242.
  27. Ben gemileri yaktım. Bıraktığın gibi biri de değilim. Bilmiyorum aslında cunku ben sana karşı cok farklıydım. Belki de hala ayniyimdir cunku sen ayrıcalıklıydın. Ama suna Eminim ki bazı düşüncelerim senle birlikte geçmişte kaldı. Sana verdiğim ayrıcalığı kimseye vermemekte cok güveniyorum kendime. Fakat bu ayrıcalığı sana vermiş olmanın gercegi karşısında o özgüvenim kaybolup gidiyor.

    O Derenin altından cok su aktı sen belki de baska eller tuttun baska dudaklar öptün başkaları ile uyandın sabahlara. Bense hiçbirini yaşamadım. Belki de bu yüzden kendime güveniyorum cunku o ayrıcalığı veremem artık kimseye, sana bile. Lakin... tüm bu gerçeklere ve özgüvene rağmen bir detay var. Sanki birden karşıma çıkıp sarılsan ben sana daha sıkı sarılacakmışım gibi. Hicbirseyi hatırlamayıp kendimi yine sana kaptirabilirim korkusu var içimde. iste senin en büyük ayrıcalığın da bu...

    Lütfen, geçen günlerde yaşadığım o şok sonrası kendini anımsatma artık bana. Bir kaç yıl önceki hislerime geri döndürme beni. Çünkü ben artık birini sevemeyecek ve üzülmeye hic niyeti olmayan biriyim. Beni kendini anımsatarak karşıma çıkarak kendimden uzaklaştırma. Yaşayıp yaşamadığını dahi bilmediğim şekilde kal, geri donup ‘iste ben geldim ve bir gün seni üzeceğim’ deme. Çünkü cok sevdin cok sevdim cok üzdün cok üzdüm. Beni bende bırak ki daha fazla üzülmeyelim.
    0 ...
  28. 3241.
  29. 3240.
  30. Ben hatalarım için
    Sana yaptıklarım için
    Hiç affetmedim kendimi.
    1 ...
  31. 3239.
  32. Tatile gidiyorsun dört gözle snaplerini beklerken tutuyorsun deniz manzarasını atıyorsun. olm manyak mısın?? Atsana güneşlenirken bir fotonu senden daha güzel manzara mı var?
    1 ...
  33. 3238.
  34. Hapsolduğum kapıları açabilecek sen varsın.
    Göz bebeklerinle merhabalaşmayı özlettin.
    Çivit yağmurlarda ıslanıyor mavi hayalin.
    Söyle her yol sen mi yoksa sende mi beden.
    Dişlerini bileylediğin geceden belli hasret.
    Üzüldüğün ben miyim yoksa kapılarda kalmış gözlerin mi.
    Sahi sen beni mi düşünürsün yoksa sevdanı mı yalnızlığında geceden.
    Ya da boşver sen düşünme dehliz, ben yazarım karanlığını.
    8 ...
  35. 3237.
  36. Duyarsan gel...

    haziranın sanırım ya 13 ya da 14'düydü. sabah evden çıkmış biraz marketlik yapıp, gazetemi alıp eve dönecek, kahvaltımı yapıp biraz da dinlenecektim. keyfim de gıcırdı hani...

    sevinçle evden dışarı çıktım. keyifli keyifli alışverişimi yaptım. market raflarında duran ürünleri çok severim, almasam bile evirir çevirir, içeriğini okur hsngisi daha iyidir diye mukayese ederken en az markette yarım saat vakit harcarım. seviyorum, ne yapayım. neyse aldıklarımı ödeyip, bir güzel itinayla poşetledim ve marketten çıktım. elime bozuk paraları veren kasiyer kızların eş zamanlı olarak gözlerimin içine bakmalarına hala alışamamış olsam da hala mahçup düşsem de, o kapıdan çıkarken mutluluğuma zeval gelmez.

    neyse efendim, hemen marketin karşısında bulunan yılların bakkalı macir b... abimden de gazetemi alıp halini hatrını sorarak ayrıldım. o gün her şey çok yolunda gitmekteydi ve eve doğru beni yaklaştıran her adımda sanki mutluluğum gittikçe büyüyor, içim yaz tatilinin daha henüz ilk günlerindeki bir çocuğun sevincine benzer bir sevinçle dolup taşıyordu.

    hava güzel, hayat güzel, evde usul usul demlenmekte olan çay güzel...

    eve emin adımlarla yaklaşmaktaydım tam da karşı taraftan güzel, bakımlı bir genç kız seke seke yürüyordu. masum gözlerle yardım bekleyen bir antilop yavrusunu andırır gibiydi.

    bana doğru yaklaştığına gittikçe emin olmaktaydım. ilk önce kendimden şüphe ettim, şöyle bir etrafı kolaçan ettim belki de yaklaşmakta olduğu kişi ben değildim. ne var ki aramızda tahminen 5-6 metre mesafe kaldığında bir ses işittim.

    -" pardon" hüzünlü bir pardondu bu...
    görüyorsunuz ki ayakkabımın topuğu kırıldı, yakınlarda bildiğiniz bir ayakkabıcı var mı acaba? buranın yabancısıyım da.

    şöyle bir düşündüm bir iki durak ötede bildiğim yaşlı bir mahalle ayakkabı tamircisi vardı.

    ama bu güzeller güzeli kızı, oraya kadar yürütebilmek benim için bir üzüntü sebebi olurdu. topuğu kırılmış ayakkabısını eline almış ve diğer ayağındaki ayakkabı ayağında bulunmuş olduğundan dolayı ayak parmaklarının ucunda kendini yükseltmekteydi, dengelemekteydi.

    bir ara gözlerim ayaklarına ilişti. o kadar güzel, hoş bir ayakla o güne değin karşı karşıya gelmemişimdir. içimden bir şeylerin akıp beni, tesiri altına aldığını hatta kahredeceğini anlamıştım.

    biraz duraksadıktan ve karşımdaki kızın güzelliğinin büyüsünden uyanma gayretimden sonra nerede ayakkabı tamircisi olduğunu söyledim.

    fakat kız üzüldü tabi. orayı kolay bulamayacağını ve bu halde yürüyemeyeceğini belli eder gibiydi.

    aklıma hemen bir fikir geldi.

    dedim ki,

    + hanımefendi 'kibarlıği da elden bırakmam tabi.' arzu ederseniz ben bir koşu hemen idareten kırılmış olan ayakkabınızın topuğunu acilen olmak kaydıyla bizim amcaya anlatırım 3 dakikada bilemediniz 5 dakika içinde buradayım. bizim evin önünde hemen kaldırım taşı var. orada dikkat de çekmezsiniz siz buyrun dinlenin ben bir koşu gidip geliyim. poşetlerimin yanınızda kalmasında bir sakınca yoktur umarım.

    - yoğ yoğ. tabi. kalabilirler. sizi de yoruyorum. kusura bakmayın...

    + olur mu òyle şey...

    falan filan derken ben uçarcasına gittim gerçekten de acilen topuğu çaktırtıp 5 dakika içinde kızın yanına döndüm.

    kızın gözleri mutluluktan parlıyordu. ben de güzel bir kızı mutlu etmenin ve bir işe yaramanın kıvancını duyuyordum yüreğimde.

    -bu iyiliğiniizi nasıl öderim bilemiyorum. çok teşekkür ederim. çok iyisiniz. şanslıyım ki allah sizi çıkardı karşıma...

    + ben ne yaptım efendim. benim yerimde kim olsa bunu yapardı.... gibi sözler söyledim.

    ayakkabısını zerafetle giydikten sonra ayağa kalkan güzeller güzeli kızımız gözlerimin içine bir minnet ve sevgi duygusuyla bakıp, samimi bir şekilde elini uzattı. ben de aynı samimiyetle uzattığı eli sıktım. 1,2 saniye tebessümle bakıştık birbirimize. içimde o anda, ona karşı hissetmiş olduğum yakınlık ona sarılmam gerektiģini söyler gibiydi. ama elbette bu olamazdı.

    son sözler yakındı. kapıdan çıkacak ve sonsuza değin uğramayacaktı giden sanki. derin bir iç çekişle bir söz işittim.

    -hoşçakalın...
    her şey için tekrardan teşekkürler.

    ben başımı öne eğip orada öylece kalakaldım. omuzlarım çökmüştü evde demlenmekte olan çay kan ağlıyor, elimdeki anahtar apartmanın kapısını ölümümüme açmak için bekliyordu.

    o yanımdan ayrılırken, son bir söz ve hatıra olarak bana bırakmış olacağı, o son el sallamasıyla son darbesini vurup gitmekteyken, bense yalandan dış kapıya doğru anahtarı itelemekteydim. nihayet sokağın köşesini mutlu bir antilop gibi zıplaya zıplaya dönüp gözden kaybolduğunda dünyam başıma bütünüyle yıkılmıştı.

    o şirin sesini, tavrını, güzel yüzünü, hikayemizi sonsuzluģa uğurlamıştım.

    eve girdiğimde yüzümden anlaşılıyor olmalıydı ki validem sordu;

    -oğlum bir şey mi oldu? giderken pek bir neşeliydin, kötü görünyorsun.

    +yok anne biraz yorgun hissediyorum sadece...

    iyi o zaman, kahvaltı hazır. hadi seni bekliyoruz
    2 ...
  37. 3236.
  38. insan 10 yıl boyunca her derdini acısını paylaştığı adamı, arkadaşı şehit düşünce aramaz mı?işte ben bugün aramadım seni...öyle kırılmışım ki sana, beni öyle kırmışsın ki bu kez acını paylaşmak içimden gelmedi. oysa hep böyle durumlarda telefona sarılırdım di mi?hep destek olurdum di mi?evet, yine üzüldüm ama bu kez senin üzüntünü paylamak içimden gelmedi.zaten sen gerçekten üzülmeyi bilir misin ondan bile emin değilim.bana yaptıklarına, bana olan davranış şekline bakarsak vicdanın konusunda ciddi tereddütlerim var.çünkü hiçbir vicdanlı insan senin bana yaptıklarını yapamaz. işte tüm bunları hatırlayınca bugün 10 yıl yaptığımdan farklı davrandım sana. insanlığımı yitirdiğimden değil senin bana yaptıklarına bir karşılık olarak farklı davrandım...beni bu duruma getirdiğin için mutlusundur belki, büyük iş başardın. benim gibi birini bu duruma getirmek herkesin harcı değil.
    0 ...
  39. 3235.
  40. Gittiğinden beri dinlediğim her şarkıda sen anlatılıyorsun gibi ya da ben öyle anlamak istediğimden bana öyle geliyor. Sen gittikten sonra şarkılar daha bir anlam kazandı, şiirler, yazılar, en ufak bir ses, gördüğüm en basit şey bile daha bir anlam kazandı. Seni her şeyinle seven tek kadın olduğumu biliyorum, ben her zaman buradayım. şimdi olmaz ama eğer bir gün başka bir şekilde bir yerde karşılaşırsak belki yine olur, ilk aşklar unutulmazmış, unutamıyorum da zaten. Senin için gözyaşı döken ve ne olursa olsun, ne denirse densin seni bırakmayan bir kadın var burada, varlığımı bil ve hisset. Sen ne yaparsan yap, ne demiş olursan ol, her şeye rağmen seni seviyorum. Seni sevdim ve hep seveceğim.
    1 ...
  41. 3234.
  42. Gidişinden dolayı sana kızmayacağım.
    Ben bütün suçları üstlendim.
    Ama kırgınım sevdiğim.
    içimdeki bütün faylar kırıldı, tüm gemiler yandı.
    Altından kalkamayacağım bir yük kaldı sırtımda şimdi.
    Ben senden gitmeyi seçmedim, buna beni sen mecbur ettin.
    Uzun geceler beni bekliyor farkındayım.
    Çoğu zaman ağlayacağım gizli saklı, içimi kimseye dökmeden toparlamaya çalışacağım.
    Biliyorum bazı şarkılar daha çok acıtacak ve her güzel filmde ben seni hatırlayacağım.
    Sen beni kırdın anlıyor musun?
    Kimsenin, kimsenin yapamayacağı bir şeyi başardın.
    Çünkü ben seni sevmeyi seçtim.
    Ve insan yalnızca sevdiklerine kırılır sevgilim.
    Başka biri olsa çıkarsın hayatından olur biter ama sen benim yabancım değilsin.
    Seni böyle severek bana bunu yapmana ben izin verdim.
    Kırgınım sana...
    Ama en ufak bir kinim yok inan.
    Çünkü sana inanmak, seni sevmek, sana güvenmek benim kendi seçimim.
    Seni herkesten farklı gördüğüm için özür dilerim...
    4 ...
  43. 3233.
  44. Her şey senin tülü yarı aralık bir pencereden gizlice beni izlediğin, oturduğum sandalyeden kalktığımda gideceğimi anlayıp panikle kendini dışarı attığın o günkü gibi kalmalıydı. Sevip de söyleyememeyi senden öğrendim. içimde kaldın be adam.
    2 ...
  45. 3232.
  46. Artık seni sevmiyorum galiba. Aslında sevmediğimden de emin değilim, tek emin olduğum şey seni ne yaparsam yapayım unutamıyor olmam. Sen de sanki unutmamamı istiyormuşsun gibi davranma. Benim tek başıma aldığım bir karar değildi ayrılmak. ilişkiyi oyuncak haline getiren de sendin. Ben sana senin dediğin gibi her zaman yanındayım, seni bırakmayacağım gibi sadece lafta kalan cümleler kullanmadım, ben sana bunu hissettirdim. Sen ne yaparsan yap ben senin yanındaydım. 'Sen, sana kaybetsen de yıkılmayacağını haykıran birini kaybettin.' Şaka gibi ya çok kısa sürede hayatımda ne kadar büyük bir yer edinmişsin. Sana dokunamadım bile eğer dokunsaydım daha kötü olurdum heralde. Benim orada olduğumu bile bile yolunu çevirip kendini bana göstertip, kendini benim gözüme gözüme sokma.
    Her neyse, sana yaptığın seçimlerle hayatında başarılar dilerim kendini bana gösterip durma.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük