Tamamen Kadınına bağlı dedirten durum
Biraz erkek zekası ile aşılamayacak değildir...
Ne kadınlar tanıdım espirir'yi havada kapan,
Ne kadınlar tanıdım tırnağı kırılınca ağlayan.
burnunun üzerinde ben olan bir bayandan başka bayan tanımamış olan insanın "bayanların genelinin burnunun üstünde ben olması" şeklinde düşebeliceği yanılgıyla benzerlik içeren iddadır.
bence kadınların espri yapan insan görünümü çizerek kendi sosyal duruşlarını ve saygınlıklarını düşürmek istememelerinden kayanklanıyor. maalesef ki bu görev, özellikle ülkemiz gibi muhafazakar toplumlarda, erkeğe verilmiştir. erkek yapınca insanlar kızar en fazla, ancak kadın espri yapmaya kalkışırsa, ki çok çok iyi espriler yapabilen bir kişi de olabilir, insanlar ona aşağı gözle bakarlar. bu durum yalnızca espri yapan kadın için değil, çok gülen kadınlar için de geçerlidir. ufak yaştan bu yana, 'kızlar öyle çok gülmez' diyerek yetiştirilen türk kızı, doyasıya gülmeyi ve doyasıya espri yapmayı ancak kendi hemcinsleri arasında ve kendilerine ait ortamlarda gerçekleştirebilir. böylelikle kamusal alan erkeğin kontrolüne verilirken, kadın kendi özel alanına hapsedilmiş olmaktadır.
toplumsal tabulardan mütevellit, kadınların argo konuşması ve/veya cinsel göndermeleri olan espriler yapması hoş karşılanmadığı gibi, cinsiyetlerinden ötürü komik de bulunmaz (şanslı olan sözlük yazarı olup buraya "boşalır" orası ayrı), en çok gülünen temalar bunlar olmasına rağmen. yanlış anlaşılmasın, cinsel içerikli esprileri kötü buluyor falan değilim, aksine "acziyet" ile birleştiğinde en çok güldüğüm temaların başında gelir. aklının ermeye başlamasından itibaren üzerindeki baskının farkında olan kız çocuğu ya da kadın, mecburen mekanizmayı farklı işletmeye başlar. hakkında "çok komik kız ya, acaip esprili" denip de, senin "espritüel zekası düşük seyrediyür la" dediğin hanım ablanın da, "ölçü"den fazlaca çakıp, cinsel içerikli espri yapmıyor ya da yapıp da alt metinli konuşuyor olması kuvvetle muhtemeldir. çünkü "zeki", "komik", "esprili" bir kadın; erkekler bu zorunluluğu taşımıyor olsa da, bu topraklar dahilinde "ölçülü olmak" ve "sınırı aşmamak" zorundadır. ölçülü espri kişiye hitap etmeyebilir tamam, ama bu tip "şaka"ların sevilmemesinin temel sebebi aslen kolayca anlaşılmamasıdır.
tanım: espritüel kadının ağzından "yarak" kelimesi duyamayıp, dolayısıyla gülemeyen bünyenin feryadı.
öncelikle espiri zekası nedir ne değildir diye yapılan araştırma sonucu espri zekası diye bir şey olmadığına olanın kıvrak zeka, espiri yapma yeteneği ve en önemlisi de espri yapma isteği olduğuna kanaat getirilmiştir. bir bayan aklına çok güzel de bir espri gelse bunu yapmaktan genel olarak kaçınır zira adı her an "piç" e çıkabilir ki bu kaçınılmazdır. bir erkek için "piç ya" sözü ne kadar iltifat gibi dursa da bayan için aynı manaya gelmez. ayrıca bizlerin espirilerinin büyük bölümünü oluşturan belden aşağı espriler ise yine bayanlar tarafından çok kullanılmaz.
espri yapan her erkeğin kendini cem yılmaz sanması sonucu vardığı kanıdır. önce senin esprileri görseydik dediğim. o değil de cem yılmaz, ata demirer, şahan gökbakar ve tiplemelerinin esprilerini biliyoruz zaten, hakkaten tekrarlamanıza gerek yok. valla bak.
kadınlar aslında o kadar kibardırlar ki, hiç gülmeyecekleri birşeye nezaketen gülebilirler. karşıdaki de kendini kemal sunal sanar ve ona has gülümsemesiyle bir anda şımarır. birbirine küfredip bundan zevk alıp gülen bir cinsin böyle bir tespit yapması ne de eğlenceli değil mi?
neyse bir şarkı göndermek istedim.*
Ayni nakarat
Hep ayni ayni
Yarisi bayat
Hep ayni ayni
Yarisi hayat
Ayni nakarat
Anlat anlat *
sacma bir tespitir. her insan baska seylere güler, eger erkekler ulan tas degil beton bu kari puhahah diye bir cümleye espiri diyorlarsa, bunada gülmeyen kadinlara esprituel zekalari düsük olduguna yorumlamak sacmaligin önde gidenidir.
sipiritüel zekanın yüksek olmasının baymama sebebi olduğunu belirtir söylemdir.
Ha siz bayan derken dişil kişileri kastediyorsanız. Ben güldürmek değil, işettirenlerini bilirim. Lakin hanımların genel olarak stratejisi güldürmek değildir.
erkek için espri yapmak, bir çiftleşme ritüelidir.
biraz özgür düşünmeye kalkıştıklarında genellikle karşılarında toplumu bulmalarının bir sonucu olmalı diye düşündüğüm durumdur. genelleme yapmaktan veya cinsiyet ayrımı yapmaktan gerçekten nefret etsem de böyle bir durum vardır. erkek egemen toplumda zeka kavramının standartlarının da erkekler tarafından belirlenmesinin bir sonucu da olabilir bu durum fakat çoğu kızımızın yarma eğrisinin bir hayli düşük olması gözle görülür bir durum.
ilk okuduğumda heralde bir ordinaryus yazar var aramızda, tespitleriyle bizi aydınlatıyor diye düşünmeme sebep olan, neyine dayanarak vardığı belli olmayan tespit.
bayanların espri yeteneği yeterli seviyede değilmiş,(seviye kriteri neyse artık) her espri girişimine gülerlermiş. bu da espiritüel zekalarının düşüklüğüne delaletmiş.
bildiğim kadarıyla espritüellik diye bir zeka alanı yok. daha doğrusu espri yeteneğinin üstün zekalılıkla pek ilgisi yok. sonra bayanların espri yeteneğine başvurmaya ihtiyaçları da yok. bu konuda şaklabanlık yetisi erkeklere bahşedilmiş. cemiyet içinde kendini ispatlamanın yollarından biri de milleti eğlendirmek, kendine gülünmesini sağlamak. ''güldürüyorum milleti, bana hasta oluyolar. kadınlar güldüren erkekleri seviyolar yaa!!! e şimdi böyle düşünen erkeğin mekanizması sürekli komikliğe çalışacak haliyle ve bu alandaki yeteneğini geliştirmeye adayacak kendisini. bayan neden espri yapsın? neden ağzını ayıra ayıra milleti güldürmek durumunda olsun?
sonra gelelim kızların her espriye gülmesine. yaptığın espriye değil de senin düştüğün komik duruma gülüyor olmasın bu hanımlar? ya da boktan bir esprisine gülünen erkeği kıskanmış olabilirmisin? ben ciddi bir ortamda yetiştiysem sıradan bir sözlük yazarının böyle uyduruktan tespiti bile bana komik gelir doğrusu. ama bunu zekayla bağdaştırma amacı ne olabilir? sen tebessüm ifadesini kahkaha olarak algılıyosan o zaman ben senin espritüel zekandan şüphe ederim.