moda semtinde antikalarla dolu köşkünde yaşam sürmüş, uzun saçları ile parmaklarındaki göz alıcı yüzükleriyle piyano çalmış, ömrünün yarısı belçika'da geçmiş olmasına rağmen bir anadolu halk ozanı gibi kendini kabul ettirmeyi başarmış merhum sanatçımız.
galatasaray lisesi mezunu olan civan delikanlı türk popunun efsanesi olup çıkmıştır. omzuna inen sırma saçları, birbirinden ilginç kıyafetlerini, ağzının iki yanından çenesine uzanan bıyıklarını kimse yadırgamaz olmuştur. yaptıkları asya'yı avrupa'ya bağlayan boğaz köprüsü gibi doğu ve batı sentezi olarak isimlendirildi.
yediden yetmişe milletin sevgilisi olarak geçti gitti bu dünyadan. memleketin ilk barış'ı olarak dünyaya geldi, eğlendirdi, eğitti, güldürdü, unutulmaz ve silinmeyen eserler ve hatıralar bıraktı, sonunda da ağlattı ve gitti. tek başına bir okul, ekol, akademi, hoca, güfteci, besteci, turizm ve dostluk elçisi, barış ve sevgi adamıydı. insanları kaynaştıran ve ortak noktada birleştiren bir vicdanın temsilcisiydi. gençliğin idolü, eğiticisi, öğreticisi, sağa sola sapmadan ülkeyi, milleti, devleti, ülke menfaatleri etrafında toplayan, onlara en güzel ve yerinde mesajları veren insandı.
başrol oynadığı ve tek sinema filmi olan; baba bizi eversene'yi ölüm yıldönümü anısına izlediğim büyük sanatçı.
1975 izmir'ini merak edenler için de güzel bir nostalji olabilir.
"Kozan Yaylası'ndan geldim Barış'tır adım" diyen hemşehrimiz; Örnek karakteri, vatanseverliği, "Göktürklerden aldım" dediği bıyıkları ve "Oğuzlardan aldım" dediği uzun saçlarıyla Türk müziğinin en önemli figürlerindendi.
"Bir gün ölürsem öldüğüm günü değil, doğduğum günü hatırlayın" demişti.
ablamla aynı gün doğmuş olan bir ağabey. barış ağabey.
edit: doğum değil ölüm günü ablamın doğum günüyle aynı ancak ablam 1 şubat 1988, o 1 şubat 1999.
1943 doğumlu, 1999 vefat tarihli güzide sanatçımız. bir şarkıcıdan fazlası, insanları kucaklayan bir toplum kişisidir. 200'den fazla eseri olup bazıları yabancı dillerde de seslendirilmiştir. çocukları sevmesi ve çocuklara yönelik programlar yapması ile ünlüdür. hala okullarda onun şarkıları çocuklara öğretilir ve eğitimde kullanılır.
renkli kişiliğinin yanında derin bir yanı da vardır. ben duygusal şarkılarından daha fazla haz alan biri olarak kazandığı onlarca ödülü sonuna kadar hak ettiğini düşünmekteyim. fransızca ve ingilizce seslendirdiği şarkılar da vardır.
bir nesil onun şarkıları ile büyüyüp sağlıklı bireyler olarak gelişmişlerdir. günümüzde kendisi gibi sanatçıların tekrar var olabilmesi adına toplum olarak bunu isteyip elde edersek tekrar olgun bir neslin yetişebileceğini düşünüyorum.
müziğe genç yaşında başlayan barış manço aynı şekilde hayata erken veda etmiştir, her iyi insan gibi.
Bir modernize ozan, renkli kişilik, efendi insan, 7'den 77'ye her yaştan kimseye hitap edebilmiş üretken sanatçı.
Mega manço isimli albümündeki süleyman adlı eğlenceli şarkısı da süleyman demirel'e yönelik bir taşlamadır. Bugün aynısını akpli bir siyasiye yapsa mahkemelik edilirdi.
Erken kaybettik, bir 10 yıl daha yaşayabilseydi akp-chp-mhpnin nispeten iyi zamanlarını görmüş olurdu. Bir 20 yıl fazla yaşasaydı muhtemelen günümüz siyasilerine de giydirirdi.
"… Unutmak kolay demiştin, alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni, yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş, kalbimde sızı, unutmadım seni
Unutamadım, unutamadım, ne olur anla beni…"