bugün

öncelikle (bkz: balık hafızası)

yaşadıklarından, olaylardan ders almayan, öğrenmeyen ve en kötüsü unutkanlık gösteren toplum tipidir. bilinçli toplum olma yolundaki en önemli engellerden biridir. öyle ki; hayatın akışı çoğu zaman tekerrür eden bir süreçtir. bu nedenle, her iyi ve kötü olayın, hafızalarda yer etmesi, bundan bir ders çıkarılması, analiz yapılması ve gelişim ve ilerleme adına değerlendirilmesi gerekmektedir. balık hafızalı toplumlarda ise, maalesef ki bu süreç, olayın yaşanması, yankılarının 1-2 hafta bilemediniz 1 ay sürmesi ve olayın unutulması şeklinde gerçekleşmektedir. işte bu çok tehlikelidir. çünkü, yaşadıklarından bir ders çıkarmayan toplumun ilerlemesi, bilinçli bir toplum haline gelmesi, muassır bir medeniyet seviyesine ulaşması hemen hemen imkansızdır.

yüzyılın en büyük depremlerinden birini yaşayıp, hala derme çatma evler yapmak, bilinçsiz yapılaşmak, depremin değil bilinçsizliğin öldürdüğünün farkına varamamak..yanar döner siyasetçilerin vaatlerine kanmak, geçmişten ders almamak, ilerleme için, gelişim için önce kendi yurttaşlarının refahını arttırmanın gerekli olduğunu kavrayamamak..her "değiştim" diyene inanmak, önemli olanın değişim değil gelişim olduğunu anlayamamak..yani, kısaca, balık hafızalı bir toplum olmak..

bir toplum için en tehlikeli durum budur işte..
(bkz: türk milleti)
recep tayyip erdoğan'ın geçmişte cumhuriyet ve laik sistem adına getirdiği ağır eleştirileri unutup, şimdi düzdüğü samimiyetsiz methiyelere kulak veren türk toplumunun ta kendisidir.
emperyal devletlerin adeta yardımına koşar gibi sağa sola asker yollayan bir ülkenin, başındaki terör belasına karşı operasyon düzenlemesine izin(!!!) vermeyen küresel teröristin sözünden çıkmayan hükümeti, iktidar yapan, hala savunabilen toplumudur.
(bkz: susurluk)
(bkz: ugur mumcu)
(bkz: deprem)
(bkz: bankalarin hortumlanmasi)
(bkz: af)
(bkz: vs)
(bkz: maalesef) (bkz: turkiye)
marmara depremi sonrası, insanların acısı o kadar büyük ve taze iken kalkıp abuk sabuk, deli saçması laflar eden, "iyi ki sallandılar da allah'ın adını haykırmak akıllarına geldi" deme cüretini bile gösterebilen din istismarcısını, foyası ortaya çıktığında "ne var canım, jet-ski'ye binmek yasak mı, günah mı" diye savunan, savunabilen zatları bünyesinde barındıran toplumdur.
balık ve keten tohumuyla içli dıslı olması gereken kişiler
--spoiler--
recep tayyip erdoğan'ın geçmişte cumhuriyet ve laik sistem adına getirdiği ağır eleştirileri unutup, şimdi düzdüğü samimiyetsiz methiyelere kulak veren türk toplumunun ta kendisidir.
--spoiler--
"türkiye halkı" balık hafızalı iddiası çok yapılan ama aslında hiç unutmayan bir toplumdur. özellikle chp zihniyeti toplumumuzu balık hafızalı olmakla suçlar. seçimlere kadar halkı unutan chp, seçim zamanı yoğun medya desteği ile, şişirilmiş kamuoyu yoklamaları ile önde olduğunu savunur. sonra gerçekler seçimlerle ortaya çıktığında halkı iktidarın yaptıklarını unutmakla suçlar. onlara göre hiç halkın iktidarın yaptıklarından memnun olabilme ihtimali yoktur.

fakat chp oy alamıyorsa toplum ya iktidarın güzel uygulamalarını unutmamıştır veya geçmişte chp'nin yaptıklarını unutmamıştır. şimdi ben nasıl unuturum; chp'nin her konuyu anayasa mahkemesine götürdüğünü. ben eğer geleceğimle ilgili kararları anayasa mahkemesinin almasını istiyorsam, neden meclistekileri seçmek için oy veriyorum? benim verdiğim oylara saygı göstermeyip anayasa mahkemesinin içeriğe girmeye zorlayarak yapmaması gerektiren şeyleri yaptıran muhalefete neden oy vereyim? tekrar söylüyorum. her konuyu anayasa mahkemesine götüren bir parti olmaz. ona savcı denir. toplumun oy verdiği bir partiyi, aldığı kararları durmadan anayasa mahkemesine şikayet etmek halkı mahkemeye vermektir. eğer bir partinin yaptıklarını beğenmiyorsak bunun çözüm yeri sandıktır. sandığa değil de anayasa mahkemesine güvenen bir parti benden ne yüzle oy isteyecek?

toplumun balık hafızalı olmadığının belirtisi olan şeyler balık hafızalı olmanın delili olarak sunuluyor. mesela yukardaki spoilerde arkadaş demiş; "cumhuriyet ve laik sistem adına getirdiği ağır eleştirileri unutup" . asıl unutmadığımız için oy veriyoruz. eleştiri yapmayanlara oy vermiyoruz. samimiyetsizlik değil, düşünce özgürlüğü olmayan bir devlette başbakanın bile düşüncelerini söyleyememesi, söylerse partisinin kapatılması, hapse girmesini unutmuyoruz. chp'nin bizim oylarımız yerine anayasa mahkemesine güvenmesini unutmuyoruz. "cumhuriyet ve laiklik" diye savundukları ile insanların eğitimlerinin önlendiğini unutmuyoruz. muhalefet partilerinin iktidarda oldukları zaman yaşadığımız yolsuzlukları, faşizan uygulamaları, kadrolaşmaları, ekonomik krizleri unutmuyoruz.

şimdi akılları yeni ermeye başlayan üç beş ergen çıkıp 5-6 senelik hafızaları veya geçmişleri ile diğer insanları balık hafızalı olmakla suçluyor. diğerlerinin ne yaptığını bilmeden şimdiki iktidarın neyle kıyasladıklarını anlamak zor fakat onlar kendilerine göre tek gördükleri partiyi kötülüyorlar. aslında çok şanslılar. 1990-2000 döneminde türkiye'nin ağzına sıçılırken onlar daha bebeydiler. başkalarını balık hafızalı diye suçlarken önce kendi hafızanız kaç yıllık ona bakın...

bu ülkede ne yaparsa yapsın oy alamayacak partiler var. bunlar chp, mhp, demirel, çiller, mesut yılmaz yanlısı sağ, erbakan ve dsp. o insanlar ve partiler siyasetten silinmediği sürece görüşleri ne yönde değişirse değişsin oy almaları zor. insanlar çok çekti bunlardan... akp dışında kalan tüm bu eski partiler veya eski partilerden türeyenler akp'yi rakipsiz yapıyor. yeni siyasi oluşumlar gelmediği sürece akp iktidar kalacaktır.
türkler... bırakın 80 yıl öncesini 10 yıl öncesinde yaşadıklarını unutan veya sineye çeken bir milletiz.
kırmızı ete ağırlık vermesi gereken toplumdur.

(bkz: b12)
(bkz: elhamdülillah şeriatçıyız)
(bkz: sayın öcalan)
(bkz: ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim)
(bkz: saygı duruşunda sap gibi durmaya gerek yok)
(bkz: ananı da al git)
(bkz: içki yasaklansın)

gibi.
genellikle yurdun iç kesimlerinde paralellik gösteren durumdur. bunlar balık hafızalı olmamamayı balık yememekle sağlayabileceklerini sandıkları için, hafıza için gereken minimum protein, vitamin ve minerallerden mahrum kaldıklarından olsa gerek, her seçim zamanı sadece nişasta ve karbonhidrat takviyesiyle yaşamlarına tekrar devam eden bir toplumdur. ayrıca sobalarında sıklıkça da kömür yanar. nedendir bilmem.
et fiatlarının tavan yapmasıyla, tırmanışa geçmesi muhtemel hafıza sorunu. asıl problem sadece b12 eksikliği.
klasik chp söylemi. eskiden ismet inönü ilk demokratik seçimlerde kaybettikleri belli olduğu akşam çankaya'da balkona çıkıp nankörler diyerek bağırmıştı. sonra ise demokrat partinin oy almasını ve kendilerinin kaybetmesini halkın balık hafızalı olmasına ve cahil olmasına bağladılar. yıllardır aynı terane...
1984 romanını okumuş bünyeler için yeri pek manidar olan toplum.