baklava kelimesi etimolojik (kelime kökeni) olarak incelendiğinde ise karşımıza baklahu kelimesi çıkıyor. baklahu nun bohça hamur anlamına geldiği ve baklavanın açılması için gereken, oklavanın kökenin ise yine orta asya'daki oklahu kelime kökünden geldiği düşünülüyor.
baklava kelimesi ayrıca türkçe'de büyük sesli uyum kurallarına da uygundur.
bir yiyeceğin veya içeceğin kelimesinin kökeni onu hangi millete ait olduğunun delilidir.
yoğurdu bile sahiplenen hırsız bir milletin yine hırsızlık yapma hevesinden başka birşey değildir.
Bir haberde vardı Yunanlar tane hesabı satıyordu bu baklavaları. Turistlerse alıp beğenmeyip Türkiye de yediğimiz daha güzeldi. Yunan yemeklerini Türkler daha iyi yapıyor yorumunda bulunuyordu. Bizim sahip çıkamayışımız bir yana kaç yıldır komşuyuz , birinizi ustanın yanına ver öğrenirdi bu ne rezalet.
denize dökülmesi gereken şahıs söylemidir.
Öz be öz güzel şehrimiz Gaziantep'imizin bir o kadar öz tatlısıdır.
Kendine Türk kimliğini kabullendiremeyen cibilliyetsizlere sesleniyorum, çektirin gidin Yunanistan'ınızda yeyin o zaman, artık yiyecek baklava mı bulursunuz, yoksa ekmeğe talim mi edersiniz bilemeyeceğim Yunan evlatları.
Ortak kültürü olan komşumuzla kötü olmaya gerek yok.
Ortak değerlerimizin olması bizi düşman değil dost yapar.
Baklavayı herkes kendi meşrebince yapar.
Yine kültürü mide ile bağdaşlaştırmalar başlamış. Ya arkadaş boşuna yunan ya da Türk baklavası diye tartışmaya girmeyin. Bu tatlı önünüze cibuti baklavası diye servis etseler yine yiyeceksiniz. O yüzden boşverin gitsin.