özel mülkiyeti yok etme pahasına, bilimi, ilmi, irfanı halka mal etme arzusu ve düşüncesidir. bireyci değil, halkçıdır. halkın bilgiye erişim özgürlüğünü maksimize kılmayı amaçlar.
bilim ve felsefe "sadece" insanlığın yararına çalıştığı 16.yy sonlarında aydınlanma olarak tanımlanan olgu şu maddelerle özetlenmiştir;
1-dünyayı yaratan bir tanrı vardır.
2-dinlerin varlığı tartışılır(olabilir/olmayabilir)
3-melek ve şeytan varlığı tartışılır( insanın nefsi şeytan, vicdanı melek olarak değerlendirilebilir )
4-ilahi adalet vardır ( herkes yaptığı iyilik ya da kötülüğün karşılığını mutlaka dünya hayatında görür )
5-Eşcinsellik, cinayet, türler arası(insan-hayvan vb.) eşleşme gibi davranışlar yasaktır. sapıklıktır.
6-Kadın-erkek eşit değil eştir. Kıyaslanmamalıdır. Birbirini tamamlayıcıdır.
insanların dünyayı kontrol etme ve kendi istediklerini başkalarına kabullendirme güdüsü aydınlanma olgusuna etki ettikten sonra maddeler şu şekilde değişmiştir;
1-tanrının varlığı tartışılır.
2-dinler yoktur.
3-melek ve şeytan yoktur.
4-ilahi adalet yoktur. herkes kendi adaletini sağlamalıdır.
5-eşcinsellik vb. davranışlar normaldir.
6-kadın-erkek eşittir.
dinler karşısında hızlıca güçlenen aydınlanma hareketinin önünü kesmek için dini liderler bu değişimi desteklemiştir.
Insanlarin kendi aklini kullanmaya cesaret etmesidir. Ona ogretilen dogmatik bilgiler dahil tum konularda kendi aklini kullanip bu bilgilerin dogrubolup olmadigini dusunmekle baslar. Her konu da baskasinin aklini diil kendi aklini kullanmaktir. Turkiye de hic bir zaman halk aydinlanmasi olmamistirm avrupa da ise ortacagda olmustur. Halk aydinlanmasi yasamadigimizdan mutevelli avrupa birligine istenmiyoruz. Cunku avrupa sadece ekonomiye degil kültürel duzeye de bakıyor. Turkiye ile avrupa dusunce yapisi ve kukturel seviye olarak daglar kadar fark var. Maalesef gerçekler acı olsa da kimse değiştiremez.
düşüncenin bizim düşünce sürecimize girip, duygularımızla bütünleştiği ve deneyimde geçtiği noktaya denir. yani idrakimiz deneyimden geçip anlayış halini aldığında aydınlanmış oluruz. bu da korkunun üzerine bilgiyle gitmekle oluyormuş. *
Kainatın merkezinden "kendince" tanrıyı alıp , yerine insanı koyan ; bu durumdan hareketle insanda engelleyemediği tapma duygusunu , yine kendi "ürettiği" "insan-tanrılarla" gidermeye çalışan ; getirilerinden çok götüreleri olan akım.