author

entry479 galeri6 video2
    479.
  1. eski ve ekşi dostum. özlediğim yazar. öperim yanaklarından gelse de 2 kaynatsak yahu.
    2 ...
  2. 478.
  3. eksikligi hissedilen buyuk ustad.

    -seftali gibun amcumu sikeculerr!!!
    0 ...
  4. 474.
  5. sözlük tarihinde bilinen ilk troll'lerden. kezban kelimesinin günümüzdeki anlamını bulmasına sebep olmuştur. başka da bi sikime yaramaz.
    0 ...
  6. 473.
  7. Bu bile evlenmis amuniyum.

    Kol killarindan yakit yapilasi yazar.
    1 ...
  8. 472.
  9. cem şancı 'nın evlenmesiyle yasa boğulandır.

    https://www.facebook.com/ …u/posts/10202238133008147
    https://www.facebook.com/ …1034820222&type=1&theater
    2 ...
  10. 471.
  11. pek çok yazısında aslında kadınlara değil erkeklere laf soktuğunu şimdi fark ettiğim yazar/author.

    o ''kezban'' ''şeftali gibün amcuğumu sikecekler'' tarzı aforizmaların sahibi aslında kadınlardan çok çekmiş ve kendince intikam almaya çalışan bir denyo değilmiş.

    bir gün kendisiyle mutlaka tanışmam gerek.
    0 ...
  12. 470.
  13. Ekşi'de yeniden açılmış bir hesap ismi. Ama sadece ismi var.
    Gerçek author değil.

    https://twitter.com/cem_s...status/367026987321131008
    0 ...
  14. 469.
  15. türkiyenin en mütevazi yazarıdır. facebooktan ekleyip sohbet edebileceğiniz kaç tane yazar var ki bu ülkede? çay içmeye çağırsanız gelir öyle bir adam, yazdıklarına bakıp kendini beğenmiş biri sanmayın efendim.
    0 ...
  16. 468.
  17. 467.
  18. author candır ve kandır ya, adam doğruları söylüyor diye sevilmiyor. en azından romantik bir adam değil, kıçını yırtmıyor valla. "seni severken çok acı çektim, kıçımın kılları ağrıdı" filan diye şiirler yazmıyor yani. hayalci biri değil ve realiteden bahsediyor. günlük hayatta karşılaştığımız, hatun masumiyetinin altında neler olabileceğini bence müthiş irdeliyor. fuck buddy olayını kezbanla birleştirip, gerçekten ironinin dibine vuruyor diyebilirim. o benim gözümde bir al bundy.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/276185/+
    2 ...
  19. 466.
  20. 465.
  21. okurlarının 20 Kasım saat 14'de, istanbul Tüyap Kitap Fuarı'nda, Destek Yayınları Standında bulabileceği roman kahramanı arkadaş.

    http://sivrikose.com/cont...ul-kitap-fuari-imza-gunum

    ve

    http://www.cemsanci.com
    1 ...
  22. 464.
  23. telefon seksi üstadı yazar arkadaşımız.
    1 ...
  24. 463.
  25. bu kadar boş bir karakter görmedim. ne trollüğü beceriyordu, ne de ciddi yazmayı.
    0 ...
  26. 462.
  27. çok sağlam bi yazardır. şu ana kadar gördüklerimin içerisindeki en iyisidir. sanırım bu kadın milletinden çok çekmiş. otisabiyle boy ölçüşecek adamdır. *
    1 ...
  28. 461.
  29. 460.
  30. 459.
  31. şişko yazarı tarafından hakkındaki soruların cevaplandığı karakter.

    1. bölüm:


    2. bölüm:

    0 ...
  32. 458.
  33. 457.
  34. abartmak konusunda fazla duyarlı kaslara sahip bir millet olmamızdan mütevellit "namuslu" iseniz, eleştiremeyeceğiniz yazar olmuştur kimilerine göre ve "kurgu yeteneği" denildiğinde de akla garip ve fantastik sayılabilecek bir şekilde "chuck palahniuk" veya ne bileyim "ursula le guin" falan gelmekte kimilerince. oysa istediğim, biraz yetenek ve azıcık da denge arkadaş. yeminle çok şey değil...

    hani "12 dilber" kitabı eğer ki "author" ve yazarın bakış açısından hayatı anlatan bir kitapsa kapaktaki gökdelenlerle, yazar arasında nasıl bir bağlantı kuracağız? he yazar çıkıp da "tutar diye böyle tasarlattık(ya da tasarlandı)" derse amenna ama okuyucuyu, yanlış bir beklenti içine sokarsın böyle bir kapakla. hadi daha anlaşılır yapalım mes'eleyi; bir adam, author kimdir ve nedir bilmeden kitapçıya girsin ve toplumumuzda yaygın olarak kullanılan "kapağa göre kitap" yargısı ile kitabı alsın, okuyası gelmez adamın, kapağa bakarak bekleyeceği şey bir "polisiye" bir "şehir macerası" falan olacaktır. benim mi suçum amınakoyim, algı böyle işliyor işte bu toprakta yaşayan insanların çoğunda.

    ve ayrıca "ben okumadım henüz" ile başlayıp da "ama" bağlacı ile kehânetlere bağlanarak sonlandırılan cümleler de ayrı bir yer edindi edebiyatımızda. "ben kitabı okumadım ama herhalde domates-biber-patlıcandır." peki neden okumadın? ilki e-kitaptı, beleşti ama ölüm pornosu, şahsım için henüz okunmamışken bu kitaba para vermek istemedim. "hayır, öyle değil." peki ama nasıl lan?
    2 ...
  35. 456.
  36. geçenlerde beyoğlu'nda bir kitapçının rafına sıkışmış olan "12 dilber" adlı kitabını hafif karıştırmak amacıyla elimi attığım anda mağazadaki tezgâhtarların iştahlı bakışlarına maruz kaldığım yazardır. sırf bundan dolayı dahi gereksiz bir "sahiplenme" duygusu hâsıl oldu içimde ve kitabı alıp da tezgâhtarlara "bu kitap da satar" ayarı vermek istedim, olmadı...

    kitabın kapağı sanki bir polisiye okuyacakmışsınız hissine kapılmanıza sebep oluyor(ki genelde yanıltıcıdır, kabul) fakat author'dan, böyle bir kurgu gücü beklemek fazla hayalcilik olurdu(en azından konseptini biliyorum, polisiye yazmak karı düşürmek için çok kullanışlı bir yöntem gibi durmuyor)(eğer günün birisinde bunu yaparsa özür dileyeceğim buradan).

    derken biz türklere has bir hastalık olduğunu düşündüğüm "arka kapak okuma-inceleme" eylemine giriştim(ki keşke girişmez olaydım, anlatacağım). yayıncı cem şancı ve author'un bir arada daha çok iş yapacağını düşünmüş ve arka kapak tasarımı da bu yönde yapılmıştı sanki. evet kitabın, ön kapağında da "cem şancı" ve "author" olarak iki isim yer alıyordu yanlış hatırlamıyorsam ama arka kapaktaki "internet ortamlarındaki binlerce yazısıyla gerek olumlu, gerek olumsuz bir şekilde insanların ilgisini çekmeyi başarmıştı" şeklindeki pazarlama kısmı bana göre felaketti. o kısımı okuduktan sonra arka kapak inceleme olayına nokta koydum ve sanırım bundan sonra hiç bir kitap için bunu yapmayacağım(ilk ve son oldu derler ya, öyle işte).

    derken kitabın içine girmeyi denedim, mahalle kahvesinde gençlere sevişmelerini anlatan çapkın abiler geldi aklıma. şu sperm çalma ile ilgili kısım gayet güzeldi ama bir kitabı aldıracak kadar gelmedi. he şundan bir 8-10 sene önce olsa belki alıp da işlevsel bir hâlde hayatımda kullanmak isterdim ama şu hâlde, pek işime yarar bir şey yoktu. kitabı, tekrar rafa bırakıp da gidip aşkın gözyaşları, şairin romanı ve biraz da isim şehir hayvan(evet, köşesindeki gibi yazmış lan yılmaz özdil) kitabını kurcaladım oradan da çıkıp randevulaştığım arkadaşımın yanına gittim.

    tezgâhtarların farkedilir ilgisini de sonradan anladım, onu atlamayalım. kitaba bakan her müşteri için iddiaya giriyorlarmış "alacak-almayacak" diye ve şimdiye kadar "alacak" diyen elemanın kazandığı olmamış.

    üzüldüm güzide sözlük yazarımızın hâline... eğer düşünürse ve biraz daha edebiyat değeri taşıyan, kısa yazılar yazabilirse bir kaç tane küçük çaplı edebiyat dergisi var bildiğim. görüşmeleri için yardımcı olmaya çalışırım.

    işi zor vesselam...
    7 ...
  37. 455.
  38. 454.
  39. 453.
  40. yeni macerası, Author: 12 Dilber ilk kez izmir Kitap Fuarı'nda okur karşısına çıkacak olan arkadaş.

    Romanın ilk imza ve Sohbet Günü ise, 24 Nisan Pazar, saat 15.00, izmi Kitap Fuarı, Destek yayınevi standında.
    1 ...
  41. 452.
© 2025 uludağ sözlük