ateistlerin ahlaki yapısı

entry25 galeri0
    24.
  1. ortamda şekil yapmanın ve havalı görünmenin özentiliğinden kaynaklanan bir ateist değilse, yani gerçekten bilimin ışığında tanrının olmadığını ve düzenin bir doğal denge olduğunu kendi kafasında mantıksal bir çerçeveye oturtmuş bir ateistse ahlaki yapısı çoğu inançlıdan daha güçlü olur. çünkü ateizmde yayılmacılık yoktur ve insanlara tanrının olmadığını ispatlama, herkesi ateist yapma gibi bir tutumu yoktur. bu yüzdendir ki herkese saygı çerçevesinde yaklaşmanın mantıklı olduğunu tercih ederler. tabi bizim ülkemizde biraz ütopik bu. ateisti bile yayılmacı saldırgan amk. sanane sen zaten tanrının olmadığını kendi kafanda bitirmişsin inanlara saygı göstersene biraz. daha içinde olduğun şeyin farkında değilsin sağa sola şekil yapıyorsun. amk özentileri bir boka yaramazsınız, milletin fikirleriyle insanlara artistlik yapıyosunuz görende sizi bir bok sanar. daha insanlığa dair hiçbir fikriniz yok sizin. ekosistemde her canlının görevi vardır sizin yok amk tamamen boşuna yaratılmış varlıklarsınız. olmasanız da olurmuş.
    3 ...
  2. 23.
  3. Aslında çok gariptir ama en yakın arkadaşım ateistir ve hitap olsun konuşma olsun ağzından hiç Allah kelimesi eksik olmaz. "Allah Allah ya, Allah belanı versin vb". Ben onla bu konuda dalga geçtiğimde hep , "napiyim Türkiye'nin ahlaki yapısı bu" der.
    0 ...
  4. 22.
  5. milyonlarca insanın din savaşlarında öldürülmesi,
    din tüccarlarının halkı soyması,
    insanların din yüzünden diri diri yakılması,
    kadınların hayvandan değersiz sayılması (4 kadınla evlilik ve 2 kadının şahitliğinin 1 erkeğinkine eşit olması),
    gibi bir çok saçmalık varken ateistlerin oksijen israfı olduğunu iddia eden yazarları görmemize neden olan ahlaki yapıdır. bir insan evlatlığının eşiyle nasıl evlenebilir buna allahın emri diyenler var peygamber olsam böyle bir emir gelse uymaz gerekirse cehennemde yanardım.
    0 ...
  6. 21.
  7. 20.
  8. hapishanelere bakmak yeterlidir.

    çooook ahlaklı müslolar hapislerde sürünüyor. hırsızlık, cinayet gırla ama sorsan müslüman bu puştlar. yani ahlaklı. vay sizin ahlakınıza sokayım.
    0 ...
  9. 19.
  10. Ahlakını dine dayandırmıyordur din için çalmıyorsan iyilik yapıyorsan yapma arkadaşım ateistin ahlak yapısı nettir neden sonuç aramaz içinden geldiği için güzel ahlaklıdır ya da kötü müslüman bu dinen kötü bir şey yapmamam gerek diyorsa ateist bu insanın etik anlayışına aykırı bana yapılmasını istemiyorsam yapmamam gerekir der.
    0 ...
  11. 18.
  12. Her insanın olduğu gibi dinamiktir, yetiştiği aileye ortama göre şekillenir.
    Bu dindar ve dinsiz olmasıyla ilgisi yok.
    0 ...
  13. 17.
  14. 16.
  15. 15.
  16. Tanıdığım insanlarda olan yapıdır. Şimdi affedersiniz de açın gazeteleri bir sürü müslümanın ahlaksızlığını görürsünüz. Daha bugün imamın 14 yaşındaki engelli kıza tecavüz haberini okuduk ülkecek. Ayrıca ahlakı sadece inançla bağlantılı tutan zihniyeti de avamlığından dolayı tebrik ediyorum. Müslüman geçinenin günlük yaşantısı ortada aaa pardon %99'u Müslüman olan oruç tutmayı artık dini vazife olmaktan çıkarıp gelenek haline getirenleri de görüyoruz. Yani arkadaşım yolda yürürken ağzının orucuyla utanmadan göğsüme popoma bakan Müslüman kardeşimiz! Sığ düşünmeyin.
    3 ...
  17. 14.
  18. 13.
  19. olmayan yapıdır. çünkü allah'tan korkmayan adam hiçbir şeyden korkmaz. bu yüzden de ahlaka ihtiyaç duymaz.
    2 ...
  20. 12.
  21. samimidir. en azından, kişiliğini insanlığını yansıtır.
    sen ki eğer ahlaklı olmanın tek sebebi cehennem korkusu olan bir insansan, senden zaten bir şey beklenemez.
    ulan hala müslümanım deyip bacısına, yengesine atlayanlar; başı açık diye gözüyle tecavüz edenler; plajlara gidip kapanın diye broşür dağıtanlar ahlaklıyım diye geçiniyor.
    önce insan olun amk.
    size ahlakı veren din değil insanlığınızdır.
    2 ...
  22. 11.
  23. Ahlaklı olanı elbet vardır ama bu kaçınılmaz sonu değiştirmez.
    0 ...
  24. 10.
  25. kişilerden örnek vereceksek badeleme olayını hatırlatırım. hoca gelen müridlere kadın erkek farketmeden oral seks yaptırıyordu kişiler üzerinden tartışma yapılamaz ancak mesele uzar.
    1 ...
  26. 9.
  27. 8.
  28. iğrenç ötesi bir şey.

    (bkz: babaannenin elini öpmek yerine amını öpmek)

    Al sana ahlak.

    Özür dileriz biz anlayamayız tabi.
    0 ...
  29. 7.
  30. bir ateist olarak olmadığını düşündüğüm yapıdır. karı-kedi keseriz, sübyancılık yapıp 9 yaşındaki bebelere halleniriz, kolu komşuya bütün karılara o gözle bakar en az 4 eş isteriz. öyle gariptir ateistler... özetle anlayamazsınız.
    1 ...
  31. 6.
  32. Entry notu: Eğer uzuuun uzun okumak istemiyorsanız, direk "özet" bölümü olan, spoillerli bölümü okuyun arkadaşlar.

    bir ateist ahlaka çok farklı yönden yaklaşabilir, mesela bir nihilist* ise, "ahlak yoktur" der. yada hedonist* ise "ahlak'ı boşver gel sevişelim" der. egoist* ise "kanka ahlakı siktir et de, senden daha ahlaklıyım lan ben." der. ama her şeyden öte, insan bir ahlakı benimserken, olduğu kişilerden kaçmaması gerekir. ünlü nihilist filozof nietzsche'ninde dediği gibi ahlak, doğmamış bir çocuktur. herkes ondan bahseder ama ortada bebek dahi yoktur. ama ateizmden öte felsefenin, incelediği ahlak felsefesinden bahsetmek isterim.

    *öncelikle ahlak ve ahlak felsefesinin ne olduğunu bilmemiz gerekir.

    Ahlak, Arapçadan Türkçeye geçen ve Türkçede; bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları anlamına gelen bir kavramdır. Genel anlamda ahlak ise toplum içinde oluşan geleneklerin, değerlerin ve kuralların oluşturduğu; herhangi bir bireyin, herhangi bir grubun ya da bütün toplumun doğru veya yanlış, iyi veya kötü davranışlarını belirleyen, yönlendiren ve şekillendiren sistemsel yapıya verilen addır.

    Ahlak, tek bir yapıya bağlı kalmak zorunda değildir. Bu bağlamda; iş ve aile ortamında, siyaset arenasında ve hatta yaşamın bütün alanlarında ahlaktan söz edilebilir. işte ahlak felsefesi, ahlaktan söz edilebilecek bütün alanlarda, ahlakı açıklamaya ve değerlendirmeye çalışan felsefi soruşturma dalıdır.

    Ahlak felsefesi, insan yaşantısındaki değerler, kurallar, yargılar ve temel düşüncelerle ilgilenir. Yani ahlak felsefesi en genel anlamıyla, insan yaşantısının ahlaki boyutunu ele alır ve değerlendirir; insan davranışlarını ve bu davranışların doğru mu, yanlış mı; iyi mi, kötü mü olduğu sorularına cevaplar arar.

    "doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır." friedrich nietzsche

    Peki evrensel bir ahlak kanunu var mıdır? aslında bunun cevabı kesin yoktur. bu konuda fikir ayrılılıkları olmuştur. bu fikir ayrımlarını size, "ateist olanlar" vs. "ateist olmayanlar" olarak iki ayrı gruplarda açıklayacağım. böylelikle hem farkı birlikte görür, hemde kızların yanında zırvalayabileceğiniz bir takım havalı bilgi öğrenirsiniz.

    ateist olmayan:

    immanuel kant

    Kant’ın “Salt Aklın Eleştirisi”nin önsözünde söylediği ve onunla ilgili yapılan çalışmalarda vurgulanan şu söz dikkatimizi çekmektedir: “imana yer bulmak için bilgiyi inkâr etmek zorunda kaldım”. Kant’ın bu sözünün, felsefesinin bir özeti olduğunu ve bu iki kavramın (bilgi ve iman) kritik felsefe açısından aynı öneme haiz olduğunu söyleyebiliriz.

    "Öyle davran ki, davranışların genel kural haline gelsin." immanuel kant

    immanuel kant'a göre ahlak:

    immanuel kant için asıl olan "insanın iyiyi istemesi"dir. kant, ahlak yasasının koşulsuz bir buyruk (kategorik imperatif)olduğunu söyler. yaşamdan türetilmemiştir, doğuştan gelir. koşulsuz buyruk hiçbir koşula bağlı değildir ve her durumda geçerlidir.

    baruch spinoza

    baruch spinoza tanrı ve evrenin bir ve aynı şey olduğunu söyler, zaten kendisi de panteizm akımını savunur. bu görüşü tüm tanrıcılık (yinede inancı var) anlamına gelir. yaratıcı özgürdür ama bu özgürlükle gerçekleştirdiği her şey, onun kendisini belirlemesidir. Tanrı'nın özgürlüğü, doğadaki olayların zorunlu olmasını gerektirir. bu zorunlu doğa yasasıdır. insan ancak buna uyduğu zaman yaratıcıya ulaşabilir, dolayısıyla erdem sahibi olur. doğa yasasına uyabilmek için (ahlak'tan bahsediyoruz efendim) insanın tutkularından arınması ve kendisini bu yasaya bırakması gerekir.

    özet geçersek: ahlakı savunan filozoflar (ateist olmayanlar) yaratıcıya laik olabilmek için kendilerine bir takım kurallar koyma taraftarıdır. eğer bu uzun yazıyı hala okuyorsanız hadi şimdi de asıl konu başlığı olan ateistlerin ahlaki yapısı 'na göz atalım.

    ateistler (vay kafirler vay)

    nietzsche

    öncelikle efendim, ben bu herife saygı duyduğumdan ve sempati beslediğimden dolayı biraz size ondan bahsetmek istiyorum. özellikle burayı okuyarak, genel kültürünüze bir şeyler katabilir, hepsinden öte değişmenizi sağlayacak kararlar alabilirsiniz (umarım.

    Prusya'da doğan f. nietszche'nin babası rahiptir. o daha çok küçükken babasını kaybeder. diğer çocuklarla hiç oynamayan ninetzsche'nin en büyük zevki bir kenara
    çekilip kutsal kitabı okumaktır. öyle güzel ve içli okur ki dinleyenleri ağlatır. ama on sekizine geldiğinde tanı'ya olan ihtiyacını yitirir. bir üniversitede görev alır ve profesör olur. bir yandan da piyano çalar, sonatlar besteler, ünlü bestece wanger'le dost olur. bu arada almanya ile fransa arasında çıkan savaşa katılır ancak gözleri görmez, sağlığı da çok bozuktur. askerden döndükten sonra emekliye ayrılır. bu arada yakın dostu wanger'in sınırsız bencilliğinden ve brahms'ı kıskanmasından rahatsız olur ve hiçbir şey söylemeden ondan kaçar. ölümün eşiğinde olduğu bu dönemde tek dostu felsefedir. zerdüşt böyle dedi adlı ünlü eserini yazar ama hiç okuyucusu yoktur. bu konuda şöyle der: "çağının ahlak sistemiyle savaşmak korkunç bir şey olmuştur daima. bu savaşta var olan ahlak sistemi, savaşanlardan mutlaka öcünü alır." bu söz doğrudur. bir gün felç olr, çılgınca mektuplar yazmaya başlar ve akıl hastanesine kaldırılır. hastaneden çıktığında önce annesi, sonrada kızkardeşi ona bakar. nazi olan kızkardeşi, ona en büyük kötülüğü de yapar. pek çok yazısını kendi çıkarları doğrultusunda kullanır ve düşünürün yanlış anlaşılmasından çekinmez. bir süre sonra yaşamını yitiren nietzsche'nin şu sözleri yaşamını özetler: "insanın gülen tek hayvan oluşunun nedeninin en iyi ben anladım galiba. byük işkenceyi en çok o çekiyor, o yüzden de kahkahayı icat etmek zorunda kalmış."

    nietzsche'nin hayatında az-buz nasıl bir fikre sahip olduğunu anladık. ama özetleyecek olursak,

    ona göre evrende sadece değişme vardır. bu değişmeyi sürdüren ve yaşamın kendisidir. öyleyse yaşam, her şeyin üstündedir. insan aşılması gereken bir şeydir. ve kendini aşabilmesi için her şeyi aşması gerekmektedir. buna din, ahlak ve diğer dogmatik her şey dahildir.

    Son olarak egzistansiyalizm*'in kurusucu jean paul sartre'den bahsedip kimsenin okumadığı bu entry'me son vereceğim.

    sartre'ye göre insanın doğuştan gelen ve onu belirleyen bir özü olmadığını savunur (yani diyor ki: "bak kanka diğer filozoflar bana diyor ki, "doğuştan gelen bir ahlak anlayışımız var." ama öyle bir şey yok, dur açıklayayım..") tüm varlıklar kendi içinde sadece insanda, "varoluş", "öz" 'den önce gelir. insan, önce var olur, sonra özünü kendisi ortaya çıkarır. yani diyor ki, önce tüm ahlaki yapımızı yıkar ve var oluşumuzu tamamlamak için kendi değer yargılarımızı, ahlakımızı kendimiz oluştururuz. diyor.

    Özet geçersek,

    --spoiler--

    Ateist olan şahıslar, hayata bir kez geldiği için ahlaki değerlerin ona şekil vermesinden çok, kendileri ahlaka şekil vermeye çalışır. kendileri için değerli olan şeyleri kendileri seçer. özgür olmak, onlar için en önemlisidir. inançlı insanlardan farklı olarak (yermek için söylemiyorum.) kendilerini, yaratana laik kılabilmek için sınırlandırmazlar. onlar için özgürce yaşanmamış bir hayat, boşa geçmiş bir hayattır. ve ahlak anlayışını "özgürlük" kavramına göre, genelek ve görenekleri etkisi ile şekil verir.
    --spoiler--
    1 ...
  33. 5.
  34. Ateizmi yaşamak yaninda mecburen anarşizmi de yaşamayi getirir. Bunun için ateizm bir ideale baglidir. Bagli olduğu ideolojide ahlaki topyekûn hiçe sayar. Bütün bunların isiginda su sonuç cikar ahlaki değerlere önem veren ateist olamaz. O başka bir şeydir.
    0 ...
  35. 5.
  36. korku ürünü ya da dayatma değildir. tamamen kendi vicdanlarının bir sonucudur.
    1 ...
  37. 4.
  38. bakın ateistler ahlaksız diyemeyiz fakat ahlaklı olması için neden yoktur.
    ama inançlı nin tabiki birçok davalı nedeni vardır. kimsenin olmadığı biryerde dünyada sorumlu olmayacağını bilse ateistin parayı çalmasi normaldir. Çünkü calmamasi için temelli bir neden yoktur. şimdi biri çıkıp diyecek kendine ait değerleri vardır çalmaz. bakınız kendine ait değerlerinden de kendi sorumlu olduğu bunu yapsa bile pişman olmasi için bir neden yok. hayvanlarin vicdanı olur mu kendi cevaplasin. yokluk üzerine kurulu sistemde ahlaktan bahsetmek zordur. bana kalırsa ateist göreceli nadiren ahlaklidir onun ahlakli olmasida mantıksızdir. ozaman ateistler için ahlak ancak kant in marks'ın ortaya koyduğu şeyler den ibarettir. adam sadece bunların isimlerini biliyor. bunlarin tassagini bilen zaten şeytanla dans ediyordur.
    2 ...
  39. 3.
  40. belirsiz ahlak yapısı.. Dinsiz adamdan her şey beklenir sözü bu nedenle doğrudur.. çünkü belli bir ahlak yargıları yoktur.. Yani adamlar bize uygun gelen şeyleri yapabilir ama yapmayabilirde .. kısacası her şey beklenir..
    1 ...
  41. 2.
  42. gelenek ve felsefe kesişimi bir yapıdır genelde.
    1 ...
  43. 1.
  44. ateistler birine iyilik yada kötülük yaparken bunu allah korkusu yada cennetin cazibesi için değil gerçekten iyi yada kötü insan oldukları için yaparlar. ahlaklı olmak ve insanlara zararlı olmamak için allah korkusuna ihtiyaçları yoktur. bir başkasını kendi inançsızlığına dahil etmek gibi bir kaygıları yoktur yani cihat yada haçlı mantığı ateizme aykırıdır.
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük