bugün
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- beni özlediniz mi doğru söyleyin8
- icardi1905'in sözlüğü bozması15
- dünya bandırmalılar günü14
- libido düşmesi10
- bir erkeği cezbeden şeyler21
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek16
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü29
- karşı cinse giyim önerileri13
- okul müdürü nasıl korunabilirdi11
- türkiye den soğuma sebepleri11
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- eric bana9
- tamirciye veren kadın12
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- bir kızı kucakta zıplatmak10
- anın görüntüsü14
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler22
- motosikletle 210 km hız yapmak11
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- şu an hissedilen duygu17
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek10
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar13
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne16
- psikolog fiyatları16
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- macar bakanının türklük açıklaması13
- toggun yanması8
- flörtü eleme sebepleri20
- öğretmen maaşları15
- ölümlü dünya 29
- suratı sabunlamak11
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek27
- uludağ sözlük discord grubu8
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- bik bik silik yesin kampanyası9
- nervio'nun güzel ellerinden yiyeceğim dayak10
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri11
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak17
- görüldü bile atmayan insan tipi22
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
yamulmuyorsam ilk kurulan türk devleti.orduyu ilk kez onlu sisteme göre düzenlemişler.
kurucusu teoman olan tarihte bilinen ilk türk devletidir.başkenti ötüken dir.çin seddi nin yapılma sebebi devlettir.en parlak dönemini mete han zamanında yaşamış olup mete han orduda onlu sistem düzenini kurmuştur.kurultay adı verilen mecliste mete han zamanında oluşturulmuştur.pazırık kurganından çıkan dünyanın en eski halısı da hunlara aittir.
Asya Hun Devleti'nin kullandığı silahların farkı
Sadece hafif zırhla korunmuş ve tamamı atlı okçulardan oluşan bir ordunun, nasıl bunca orduları yok ettiği ve hattâ iyi eğitimli, tam zırhlı ve yüksek tecrübeli Roma lejyonlarını yendiği, ilk bakışta hayret vericidir. Bu zaferlerin sırrını çözebilmek için, Hunlar'ın savaş taktiklerini, silahlarını ve nasıl organize olduklarını iyi bilmek gerekir.
Atlar, Hun askerî kuvvetinin temel taşıydı. Daha sonraları Avarlar ve Macarlar gibi Türk kavimleri de atı, ataları Hunlar gibi iyi kullanmışlardır. Hun atları, Avrupa atlarından farklıdır. Bunlar daha küçük, tüylü ve daha dayanıklı, cesurdular. Bu atlar sayesinde Hunlar, düşmanlarından 5 kat daha uzun mesafeleri, onlarla eşit sürede alabiliyorlardı. Bütün askerler, yanlarında en az iki at taşırlardı ve bu yedek atlar sayısı, 5 e kadar çıkardı. Bunun, iki nedeni vardı. Eğer savaşta atı ölürse, diğer atlardan birini kullanabiliyordu ve üstelik çok sayıda at, düşmanların, Hun kuvvetlerinin miktarını tam olarak kestirmesini engelliyordu. Hun askerleri, ikmal yolları kurmazlardı. Her asker, yiyeceğini, silahını, çadırını, sefere çıkmadan önce ayarlamak zorundaydı ve bunları yedek atlara yüklerdi. Hun atları da, askerleri gibi, çok hafif zırhlı idiler. Hunlar, semeri kullanmasını biliyorlardı, fakat, üzengiyi kullanmamışlardır. Aslında kullanmalarına gerek olmadığı da bazı Çin ve Avrupa tarihçileri tarafından bahsedilmektedir. Çünkü, Hun askerleri, ata, sözleri ile hakim olabiliyorlar, böylece ok ve kılıç kullanırken, çok rahat hareket edebiliyorlardı. Emirlerle atların düşman atlarını ısırması ve yere düşen düşman askerinin ezilmesi sağlanıyordu. Üzengi, Avarlar sayesinde 5. yüzyılda Avrupa'da yayılmaya başlamıştır.
Hun atlı okçuları, "Birleşik Yay" diye bilinen, çok güçlü ve etkili, ağaçtan yapılma, boynuz ve deriyle kaplanmış bir yay kullanıyorlardı. Elbetteki bu yaylar, yerin altında binlerce yıl kaldıklarından, bugün sadece kemikle kaplanmış kısımları mevcuttur. Bir Macar okçuluk uzmanı ve seyisi, Lajos Kassai, yıllar sonra Hun hikâyelerine, buluntulara ve arkeolojik kazılara dayanarak Macar, Hun ve Moğol yaylarını üretmeyi başarmıştır. Bu şekilde bir yayla, bir asker, 2 yaya sahip olmuş oluyordu. Bu yaylar, kuru tutulmak zorundaydılar. Askerler, yanlarında deriden yapılma bir sadak taşırlardı. Bu çeşit bir yayı üretmek, genelde yarım sene alıyordu. Öncelikle kayın ya da akça ağaç diye bilinen uygun ve şekil alabilir bir ağaç olması gerekiyordu. Yay'ın gövdesine, boynuz ve sert odun parçaları yapıştırılıyordu. Deriyle kaplanarak, nem karşısında önlemler alınmış oluyordu. Bu yay sayesinde, Avrupalı askerlerin kullandıkları yaylardan daha etkili ve hızlı bir şekilde atış yapabiliyorlar, daha az yoruluyorlardı. Şimdi düşünün, 10 000 atlı asker, düşman karşısında ve atlarını sadece sözleri ve diz hareketleri ile yönetiyorlar, ellerinde en az 3-4 ok var, yani bu bir dakikadan az bir sürede, aynı anda 40 000 ok demek.
Hun ordusu yakın savaşa pek girmese de, mecbur kaldığında genellikle mızrak ya da pala, hançer kullanırlardı. Askerler, küçük yaştan itibaren eğitilmeye başlanır, onlara at sürmesi, yay ve kılıç kullanması öğretilirdi. Okçuluk talimleri, genellikle fare, kuş, gelincik, daha sonra tavşan ve tilki gibi küçük hayvanlara karşı yaptırılırdı. Böylece, büyüdüğünde mükemmel derecede at süren ve yay kullanan, kusursuz bir atlı okçu savaşçı yetişirdi.
Hunlar gibi atlı göçebe milletler, genellikle savaşlarda mahvediciydiler. Kullandıkları taktikler, Avrupa orduları ve Çin piyadeleri için bilinmeyen ve sezilemeyen tuzaklarla doluydular. Hun askerleri, hep sayıca üstün kuvvetlerle savaştıkları için, öncelikle onların sayılarını etkisiz hale getirene kadar ok yağmuruna tutar, iyice yıpranan düşmana mızrak ve kılıç hücumuna çıkarlardı. Oklara karşı kalkan kullanmayı deneyen ordulara karşı ise, grup halindeki okçularla ateş ederlerdi. Önce havadan ok yağmuru başlar, diğer grup da hemen, kalkanlarını havaya kaldırmış askerleri oklardı. Genellikle, pusu kurarak hücum etme taktiği kullanılırdı. Avrupalı ve Çinli tarihçiler, Hunlar'ın en tehlikeli ve hileli taktiğini, yani bizim bildiğimiz Turan Taktiğini şöyle tanımlamışlardır: Ordu bütün kuvvetleri ile düşman hatlarına hücum eder, kısa bir süre çarpıştıktan sonra, bir işaretle geri çekilir, gözünü hırs bürümüş düşman, zaferi kazandığına inanıp Hun ordusunu takibe koyulur, ancak ani bir işaretle Hun atlıları, eğerlerinin üzerinde ters döner ve 3-5 ok atarak ön hücum hattının saldırısını kırarlar ve bu sırada yanlara açılmış Hun okçuları, düşmanı iyice çevirmiştir. Avrupa tarihçileri bile, bu taktikleri ve iyi organize olmuş savaş düzenini, barbar ve kana susamış ilkel kavimlerin yapamayacağını kabul etmiştir.
Hun Ordularının büyük kısmı okçu birlikten oluşuyordu; lakin "qaenk" dedikleri kılıçlı birliği neredeyse hiçbir yerde geçmiyor..
"Qaenk"ler okçuların zayıflattığı düşman ordularının içlerine girer ve "Sqmu" adı verilen özel yapılmış kılıçlarıyla düzen sağlamaya çalışan sersemlemiş orduları dağıtırdı.. Bu kılıçların özelliği, keskin yanının taraklı olmasıve jilet gibi keskinliğe sahip olmasıydı.. Hun demircileri kılıç yapımında çeliğe kattıkları özel bir madde ile kılıçların aşırı sağlam olmasını sağlarlardı; aşırı sağlam olmasının yanısıra yalnız kendi topraklarında ait olan bir bile taşıyla bileyledikten sonra askerlere verilirdi...
"Quank" orduları en fazla 1000 kişi tutulurdu ve savaş esnasında düşmanın gücüne göre azar azar gönderilirdi. Bu askerler savaş alanına ölmek için giderlerdi ve koca kalabalık yığınlarını iki ellerinde iki "Sqmu" kılıçlarıyla donatarak yere paralel tutar ve saf tutmaya çalışan ordunun safını yarardı...
Timin başında bulunan "Enrek Quank" adını verdikleri tim konutanının işaretinin ardında geri çekilerek kalan düşmanı üzerlerine çeker ve Hun Ordusuna "Turan Taktiğini" uygulamaları için ortam hazırlarlardı...
Genellikle katıldıkları savaşta, küçük bir tim olarak kaldıkları için Turan Taktiği esnasında kendi okçuları tarafından kaza okuna maruz kalarak hayatlarını kaybederlerdi...
Kaynak : Smiliuse Hazive
http://www.youtube.com/watch?v=8LoIF6VzH9A
Sadece hafif zırhla korunmuş ve tamamı atlı okçulardan oluşan bir ordunun, nasıl bunca orduları yok ettiği ve hattâ iyi eğitimli, tam zırhlı ve yüksek tecrübeli Roma lejyonlarını yendiği, ilk bakışta hayret vericidir. Bu zaferlerin sırrını çözebilmek için, Hunlar'ın savaş taktiklerini, silahlarını ve nasıl organize olduklarını iyi bilmek gerekir.
Atlar, Hun askerî kuvvetinin temel taşıydı. Daha sonraları Avarlar ve Macarlar gibi Türk kavimleri de atı, ataları Hunlar gibi iyi kullanmışlardır. Hun atları, Avrupa atlarından farklıdır. Bunlar daha küçük, tüylü ve daha dayanıklı, cesurdular. Bu atlar sayesinde Hunlar, düşmanlarından 5 kat daha uzun mesafeleri, onlarla eşit sürede alabiliyorlardı. Bütün askerler, yanlarında en az iki at taşırlardı ve bu yedek atlar sayısı, 5 e kadar çıkardı. Bunun, iki nedeni vardı. Eğer savaşta atı ölürse, diğer atlardan birini kullanabiliyordu ve üstelik çok sayıda at, düşmanların, Hun kuvvetlerinin miktarını tam olarak kestirmesini engelliyordu. Hun askerleri, ikmal yolları kurmazlardı. Her asker, yiyeceğini, silahını, çadırını, sefere çıkmadan önce ayarlamak zorundaydı ve bunları yedek atlara yüklerdi. Hun atları da, askerleri gibi, çok hafif zırhlı idiler. Hunlar, semeri kullanmasını biliyorlardı, fakat, üzengiyi kullanmamışlardır. Aslında kullanmalarına gerek olmadığı da bazı Çin ve Avrupa tarihçileri tarafından bahsedilmektedir. Çünkü, Hun askerleri, ata, sözleri ile hakim olabiliyorlar, böylece ok ve kılıç kullanırken, çok rahat hareket edebiliyorlardı. Emirlerle atların düşman atlarını ısırması ve yere düşen düşman askerinin ezilmesi sağlanıyordu. Üzengi, Avarlar sayesinde 5. yüzyılda Avrupa'da yayılmaya başlamıştır.
Hun atlı okçuları, "Birleşik Yay" diye bilinen, çok güçlü ve etkili, ağaçtan yapılma, boynuz ve deriyle kaplanmış bir yay kullanıyorlardı. Elbetteki bu yaylar, yerin altında binlerce yıl kaldıklarından, bugün sadece kemikle kaplanmış kısımları mevcuttur. Bir Macar okçuluk uzmanı ve seyisi, Lajos Kassai, yıllar sonra Hun hikâyelerine, buluntulara ve arkeolojik kazılara dayanarak Macar, Hun ve Moğol yaylarını üretmeyi başarmıştır. Bu şekilde bir yayla, bir asker, 2 yaya sahip olmuş oluyordu. Bu yaylar, kuru tutulmak zorundaydılar. Askerler, yanlarında deriden yapılma bir sadak taşırlardı. Bu çeşit bir yayı üretmek, genelde yarım sene alıyordu. Öncelikle kayın ya da akça ağaç diye bilinen uygun ve şekil alabilir bir ağaç olması gerekiyordu. Yay'ın gövdesine, boynuz ve sert odun parçaları yapıştırılıyordu. Deriyle kaplanarak, nem karşısında önlemler alınmış oluyordu. Bu yay sayesinde, Avrupalı askerlerin kullandıkları yaylardan daha etkili ve hızlı bir şekilde atış yapabiliyorlar, daha az yoruluyorlardı. Şimdi düşünün, 10 000 atlı asker, düşman karşısında ve atlarını sadece sözleri ve diz hareketleri ile yönetiyorlar, ellerinde en az 3-4 ok var, yani bu bir dakikadan az bir sürede, aynı anda 40 000 ok demek.
Hun ordusu yakın savaşa pek girmese de, mecbur kaldığında genellikle mızrak ya da pala, hançer kullanırlardı. Askerler, küçük yaştan itibaren eğitilmeye başlanır, onlara at sürmesi, yay ve kılıç kullanması öğretilirdi. Okçuluk talimleri, genellikle fare, kuş, gelincik, daha sonra tavşan ve tilki gibi küçük hayvanlara karşı yaptırılırdı. Böylece, büyüdüğünde mükemmel derecede at süren ve yay kullanan, kusursuz bir atlı okçu savaşçı yetişirdi.
Hunlar gibi atlı göçebe milletler, genellikle savaşlarda mahvediciydiler. Kullandıkları taktikler, Avrupa orduları ve Çin piyadeleri için bilinmeyen ve sezilemeyen tuzaklarla doluydular. Hun askerleri, hep sayıca üstün kuvvetlerle savaştıkları için, öncelikle onların sayılarını etkisiz hale getirene kadar ok yağmuruna tutar, iyice yıpranan düşmana mızrak ve kılıç hücumuna çıkarlardı. Oklara karşı kalkan kullanmayı deneyen ordulara karşı ise, grup halindeki okçularla ateş ederlerdi. Önce havadan ok yağmuru başlar, diğer grup da hemen, kalkanlarını havaya kaldırmış askerleri oklardı. Genellikle, pusu kurarak hücum etme taktiği kullanılırdı. Avrupalı ve Çinli tarihçiler, Hunlar'ın en tehlikeli ve hileli taktiğini, yani bizim bildiğimiz Turan Taktiğini şöyle tanımlamışlardır: Ordu bütün kuvvetleri ile düşman hatlarına hücum eder, kısa bir süre çarpıştıktan sonra, bir işaretle geri çekilir, gözünü hırs bürümüş düşman, zaferi kazandığına inanıp Hun ordusunu takibe koyulur, ancak ani bir işaretle Hun atlıları, eğerlerinin üzerinde ters döner ve 3-5 ok atarak ön hücum hattının saldırısını kırarlar ve bu sırada yanlara açılmış Hun okçuları, düşmanı iyice çevirmiştir. Avrupa tarihçileri bile, bu taktikleri ve iyi organize olmuş savaş düzenini, barbar ve kana susamış ilkel kavimlerin yapamayacağını kabul etmiştir.
Hun Ordularının büyük kısmı okçu birlikten oluşuyordu; lakin "qaenk" dedikleri kılıçlı birliği neredeyse hiçbir yerde geçmiyor..
"Qaenk"ler okçuların zayıflattığı düşman ordularının içlerine girer ve "Sqmu" adı verilen özel yapılmış kılıçlarıyla düzen sağlamaya çalışan sersemlemiş orduları dağıtırdı.. Bu kılıçların özelliği, keskin yanının taraklı olmasıve jilet gibi keskinliğe sahip olmasıydı.. Hun demircileri kılıç yapımında çeliğe kattıkları özel bir madde ile kılıçların aşırı sağlam olmasını sağlarlardı; aşırı sağlam olmasının yanısıra yalnız kendi topraklarında ait olan bir bile taşıyla bileyledikten sonra askerlere verilirdi...
"Quank" orduları en fazla 1000 kişi tutulurdu ve savaş esnasında düşmanın gücüne göre azar azar gönderilirdi. Bu askerler savaş alanına ölmek için giderlerdi ve koca kalabalık yığınlarını iki ellerinde iki "Sqmu" kılıçlarıyla donatarak yere paralel tutar ve saf tutmaya çalışan ordunun safını yarardı...
Timin başında bulunan "Enrek Quank" adını verdikleri tim konutanının işaretinin ardında geri çekilerek kalan düşmanı üzerlerine çeker ve Hun Ordusuna "Turan Taktiğini" uygulamaları için ortam hazırlarlardı...
Genellikle katıldıkları savaşta, küçük bir tim olarak kaldıkları için Turan Taktiği esnasında kendi okçuları tarafından kaza okuna maruz kalarak hayatlarını kaybederlerdi...
Kaynak : Smiliuse Hazive
http://www.youtube.com/watch?v=8LoIF6VzH9A
tarihte bilinen ilk türk devleti olmasının yanında, milattan önce 300 lü yıllara ait antlaşma belgeleri bulunmuş olan devlettir.
ordularını 10 lu sisteme göre düzenleyen, mete han gibi bir askeri dehaya sahiptir.
ordularını 10 lu sisteme göre düzenleyen, mete han gibi bir askeri dehaya sahiptir.
tarihte bilinen ilk türk devleti değildir. bilinen en eski türk devleti sakalar'dır.
haaa, siz sakalar türk değildi diyen hint avrupa odaklı tarihçilik zırvalarına inanırsanız asya hun devleti'ne de "türk değil" demeniz gerekir.
haaa, siz sakalar türk değildi diyen hint avrupa odaklı tarihçilik zırvalarına inanırsanız asya hun devleti'ne de "türk değil" demeniz gerekir.
metehan dağınık durumdaki türkleri bir araya ilk kez toplayarak pantürkizmin temelini atmıştır.
turan taktiği ile çin ve avrupalıları defalarca yenerek(evet salaklar hep yutmuştur bu taktiği) onları mal etmiştir.
oğuz kağan destanındaki kahraman metehandır ve türkler metenin türk kavmine gönderilen peygamber olabileceğine inanmışlardır.(olabilir yani sonuçta her kavime bir peygamber yollanmıştır inancımıza göre)
turan taktiği ile çin ve avrupalıları defalarca yenerek(evet salaklar hep yutmuştur bu taktiği) onları mal etmiştir.
oğuz kağan destanındaki kahraman metehandır ve türkler metenin türk kavmine gönderilen peygamber olabileceğine inanmışlardır.(olabilir yani sonuçta her kavime bir peygamber yollanmıştır inancımıza göre)
1- Başkent : Ötüken
2- ilk hükümdarı Teoman
3- Teoman döneminde, Çin, Hun akınlarından korunmak için Çin Seddini yapmıştır
4- En önemli hükümdarı Mete Handır.
5- Türk soyundan olan bütün topluluklar ilk kez tek bayrak altında toplanmış,
6- ipek Yolu kontrol altına alınmış,
7- Çin vergiye bağlanmış,
8- Türk Tarihinin ilk düzenli ordusu kurulmuş,
9- Orduda ilk kez Onlu sistem uygulanmıştır.
Dikkat: Anadoluya ilk gren Türkler Hunlardır.
https://www.facebook.com/...%B1m-yeri/116679998441642
2- ilk hükümdarı Teoman
3- Teoman döneminde, Çin, Hun akınlarından korunmak için Çin Seddini yapmıştır
4- En önemli hükümdarı Mete Handır.
5- Türk soyundan olan bütün topluluklar ilk kez tek bayrak altında toplanmış,
6- ipek Yolu kontrol altına alınmış,
7- Çin vergiye bağlanmış,
8- Türk Tarihinin ilk düzenli ordusu kurulmuş,
9- Orduda ilk kez Onlu sistem uygulanmıştır.
Dikkat: Anadoluya ilk gren Türkler Hunlardır.
https://www.facebook.com/...%B1m-yeri/116679998441642
Avrupa hunları yanında popülaritesi olmayan devlet.
büyük hun devleti diye de bilinen ilk türk devleti olup kuruluş tarihi hakkında net bir bilgi yoktur.
merkezi ötüken ve bilinen ilk hükümdarı teoman' dır.
m.ö 214 de çin seddinin tamamlanmasına yani çin seddinin kurulmasına sebebiyet vermiş devlettir.
en güçlü dönemnini metehan döneminde yaşamıştır.
merkezi ötüken ve bilinen ilk hükümdarı teoman' dır.
m.ö 214 de çin seddinin tamamlanmasına yani çin seddinin kurulmasına sebebiyet vermiş devlettir.
en güçlü dönemnini metehan döneminde yaşamıştır.
kurucusu teomandır. her hun türk değildir ama her türk hundur diye bir laf da vardır.
çin kaynaklarında "khun" olarak belirtilen devlettir.
ilk türk devleti.
sakalar ise ilk türk topluluğu idi. devlet değildi yani. gelmiş bi de ahkam kesmiş beyimiz. artiste bak hele.
hunlar daha sonra doğu-batı diye ikiye ayrılırlar.
doğu hun daha sonrq kuzey-güney diye ayrılır. güneyliler çin hakimiyetine girerken, kuzeyliler balamir önderliğinde batıya göç ederek, kavimler göçünü başlatmıştır ve sonucunda Avrupa hun devletini kurmuşlardır.
sakalar ise ilk türk topluluğu idi. devlet değildi yani. gelmiş bi de ahkam kesmiş beyimiz. artiste bak hele.
hunlar daha sonra doğu-batı diye ikiye ayrılırlar.
doğu hun daha sonrq kuzey-güney diye ayrılır. güneyliler çin hakimiyetine girerken, kuzeyliler balamir önderliğinde batıya göç ederek, kavimler göçünü başlatmıştır ve sonucunda Avrupa hun devletini kurmuşlardır.
devletin adı sonradan verilmiştir.
asya nedir?
asia?
bizle ne alakası var?
hun da kun'dan gelir o da koyun demek.
akhun, avrupa hun, doğu hun, güney hun; bu devletin çatısı altında incelenmelidir.
ayrı bir devlet gözüyle bakılmamalı, uzantı denilmeli.
asya nedir?
asia?
bizle ne alakası var?
hun da kun'dan gelir o da koyun demek.
akhun, avrupa hun, doğu hun, güney hun; bu devletin çatısı altında incelenmelidir.
ayrı bir devlet gözüyle bakılmamalı, uzantı denilmeli.
türklerin bilinen en eski devleti. fakat altın elbiseli adam işleri karıştırdı.
Türk devletlerinin başı. O zaman islamiyet yoktu.
Tamam anladık Ygs-lys tarih kasıyorsun, tamam.
Tarihteki ilk Türk devleti. Başkenti Ötüken'dir. Teoman tarafından kurulmuştur. Teoman döneminde; Çin, Hun akınlarından korunmak için ünlü Çin Seddi'ni yapmıştır. Mete Han döneminde Türk siyasi birliği sağlanmış, ipek Yolu kontrol altına alınmış ve devlet en parlak dönemini yaşamıştır. Islıklı ok, onlu sistem vs. icatlar Mete döneminin icatlarıdır. Atalarımız.
(bkz: büyük hun imparatorluğu) (bkz: büyük hun devleti) (bkz: asya hunları)
ilgili fotoğraflar:
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
(bkz: büyük hun imparatorluğu) (bkz: büyük hun devleti) (bkz: asya hunları)
ilgili fotoğraflar:
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
güncel Önemli Başlıklar