bugün

got, vizigot, frank, viking gibi barbar ataları olan avrupalılar'ın kültürlerini "uygarlığın yaratıcısı" ilân etmek için yaptıkları propagandist tarih anlayışıdır.

tarihleri boyunca yıkım ve sömürgecilik yapmış olan avrupalılar'ın içeride mastürbasyon, dışarıda propaganda kokan davranışlarıdır.

şöyle örneklenebilir:

etrüskler'in kökenlerini "kayıp" ilân etmek.

avrasya'nın özellikle güney bölgelerinde olan her "güzel"* şeyi hint-avrupalı ırklara yontmak.

kuzey afrika'yla ilgili güzel şeyleri antik yunan ve roma imparatorluğu'na atmak.

hint-avrupa'ya yontamadığın uygarlıkla ilgili heer şeyi türkler'den uzaklaştır.

antik yunan'a yontulan inanç sistemi aslında afrika kökenli olduğunu gizle.(hatta athena bildiğiniz zencidir.)

osmanlı-katolik savaşlarına kadar vatikan türkler'in kökenlerini truva'ya dayandırır. savaşlar başladıktan hemen sonra türkler orta asyalı, barbar, göçebe ırk olarak tanımlanmaya başlar.

sakalar, güneyde parthia** olduğu hâlde fars ilân edilmiştir.

cengizli devleti'ne zorla moğol imparatorluğu adını yaftalamak.
timurlu devleti'nin kurucuları da tüm yöneticileri de türk olmasına karşın türk-moğol demek.

bizdeki sömürge zihinler bile artık bu propagandalarla o kadar yıkanmışlardır ki gerçek anlamda tarihlerini bilmemektelerdir.
çiçek aşısını bile utanmadan sahiplenmeye kalkan propagandist, yalancı tarih.
(bkz: cengiz han/#11769967)
şu bir gerçek ki osmanlı anadolu'da batıya doğru sınırlarını genişlettikçe bizans ile hep karşı karşıyaydı. bizans'ın kültürünün osmanlı'nın kültür dinamiklerini etkilemediğini hiç kimse öngöremez. bu dünyada hiçbir tarihi çağ yoktur ki küçük veya büyük çapta bir kültür etkileşimi olmamış olsun. türkler ya da osmanlılar ya da araplar ya da müslümanlar bütün dünyanın kültür dağıtıcısı konumunda değiller ki? nereden geliyor bu kanı? bu saydıklarım da birçok yunan ve skolastik düşünceye kapılarını açtılar. bana kimse arap edebiyatı skolastik düşünceyi tanıdıktan sonra değişmedi diyemez. benzer şekilde bu saydıklarım nasıl ki çevre kültürleri etkilemişse, çevre kültürler tarafından da etkilenmişlerdir. biraz tarih okuyan bunu bilir. ha kültürler arası sahtekarlık yok mudur vardır. olmayan şeyleri oldurma ya da başkasına ait değerleri üstlenme gibi. bunlar ayrıdır. ancak kimse bir avrupa yıkıcıydı diye belden aşağı vurmasın. yıkıcılık sadece avrupa'da yoktu.
bilhassa (iskitler)sakalar, etrüskler, çin'deki piramitler, avrasya'daki kurganlar bahsinde saçmalamalarına yol açan tarihçiliktir. *
tarih bilimi ışığında çürütülmüş tarihçiliktir.

(bkz: iskitler/@protest sanayici)
(bkz: amazonlar/@protest sanayici)
(bkz: ön türkler/@protest sanayici)
(bkz: tamga/@protest sanayici)
(bkz: runik yazı/@protest sanayici)
(bkz: hazarlar/@protest sanayici)
(bkz: türk mitolojisi/@protest sanayici)
(bkz: avarlar/@protest sanayici)
(bkz: sümerler/@protest sanayici)

daha fazlası için;
http://tarihturklerdebaslar.wordpress.com
(bkz: kurgan/#14514916)
(bkz: afanasyevo kültürü/#14514958)
batı'nın sevr antlaşması'nı türkiye'ye kabul ettirme çabasıdır.
bir ulusun bilincini yok etmek, o ulusu tarihi köklerinden uzaklaştırmakla mümkün olur.
işte aryan ırkın tarih yazıcılarının da 74 yıldan beri türk tarihi için yaptıkları budur.
batı'nın kabul etmemizi istediği türk tarihi 1071'de malazgirt zaferi ile başlar. bu onlara göre ve içimizdeki bazı muhiplere göre bizler için bir lütuftur. zira anadolu'da türk hareketi, türklük bilinci ve araştırmaları henüz çok yenidir, bu yüzden bize dayatılan malazgirt tarihi bizler için "bakın biz 1000 yıldır anadolu'dayız" deme lütfudur.

bizi ve tarihimizi yok etmeye çalışanların da çok iyi bildiği üzre türk tarihi ne islamla, ne de türklerin anadolu'ya 1071'de gelmesiyle başlamıştır.
1071 tarihi aslında türklerin anadolu'ya son ve kalıcı olarak girmiş olduğu tarihtir.
işte hint avrupa odaklı bu sevr tarihçiliğinin bize dayatmaya çalıştığı şey aslında bizim tarihimizi kendi tarihleriymiş, bizim ecdadımızı da kendi ecdatlarıymış gibi gösterme paniğinden başka birşey değildir.

filhakika truva'yı ortaya çıkaran ve homeros'un ilyada'sının bir destan değil, yaşanmış bir medeniyetler çatışması olduğunu ispatlayan henri schliemann da işte bu hint avrupa odaklı tarihçilik anlayışı'nın babasıdır.

zira h.schliemann'ın çanakkale-hisarlık'ta bulduğu svastika-gamalı haç, batı dünyası tarafından baş tacı yapılmış, aryan ırkın sembolü olarak kabul edilmiştir.

oysa schliemann ve ardılları truva'dan daha doğuya gitse, doğu anadolu ve orta asya'da araştırmalar yapsa idi gamalı haç'ın aryan ırkın sembolü değil bir türk tamgası olduğunu idrak edebilirlerdi.
(bkz: gamalı haç/@protest sanayici)

anadolu'ya 1071'de gelen göçebeler...
hint avrupa odaklı tarihçilerin bir diğer yanılgısı, yahut tam anlamıyla söyleyecek olursak yanlışı da türkleri "göçebe" olarak yaftalamaları.
"göçebe ve barbar türkler..."
oysa eski yunan ve roma'da bu "barbar" sıfatı helenik yahut romalı olmayan tüm halklar için kullanılan bir tabirdir.
yani roma'ya göre galliler, cermenler ve iskitler birer barbardı.
yunana göre ise truvalılar ve diğer anadolu halkları...

bu hususa göre türklerin de barbar olarak yaftalanıyor olması gayet normal.

barbarlık tanımını karıştıran avrupa, göç tanımını da bu şekilde karıştırmaktaydı.
zira türkler göçebe değil göçmendi...

göçebelik ile göçmenlik arasında da haliyle büyük farklılıklar var.
bir kere göçebelik keyfe keder bir olgu iken, göçmenlik zaruri ihtiyaçların hasıl olmasıyla ortaya çıkmış bir kimliktir.
türkler'de anavatan'daki buzul çağı ile birlikte yeni yurtlara göç etmek zorundaydılar.
üstelik göç ederken de insanlık tarihini kökünden değiştirecek medeniyetlerini de getirmişler, anadolu'ya yazıyı, demir ve maden işlemeciliğini de beraberinde getirmişlerdi.
ne zaman?
günümüzden 13.000 yıl önce.

işte bu noktada hint avrupa odaklı tarihçilik devreye girer.
ve anadolu'da türk tarihinin 1071'de başladığını dayatır. dayatmakla kalmaz bizzat türkiye cumhurbaşkanlığı yapmış bir şahısa türk tarihini aşağılatır, türkleri birer "çoban ve barbar" olarak yaftalatır.
(bkz: la turquie en europe/#14983273) (not: bahsi geçen kitap turgut özal tarafından fransızca yazılmış bir kitaptır)

--alıntı--
Bu topraklar sizin. Siz Malazgirt Savaşı'ndan bu yana değil, tam 10 bin yıldır bu topraklardasınız. Unutmayın ki bu, Çatalhöyük'teki kazılarda elde edilen bulgularla kanıtlandı.
(Erich Feigl)
--alıntı--

yukarıda örneklenen vecize bazı avrupalı tarihçilerinin ve bilim insanlarının saklanan türk tarihi'ni kabullenmesi ve gerçek bilim ışığında yaptığı beyanatlardan sadece biridir.
nitekim ulu önder atatürk'te türk tarihi'nin malazgirt'ten çok önce anadolu'da yerleşkeler kurduğunun, anadolu'ya medeniyet getirdiğinin farkındadır. türk milleti'nin destansı tarihi hakkında da en önemli çalışmaları atatürk başlatmış ve bu çalışmalarda da o günün koşullarının el verdiği imkanlarda muvaffakiyet sağlamıştır.
(bkz: türk tarih tezi)
(bkz: güneş dil teorisi)
(bkz: türk tarih kurumu)
(bkz: türk dil kurumu)
bunlar ulu önderin türk tarihi'ni ortaya çıkarmak ve gerçekleri dünyaya anlatabilmek amacıyla yaptıklarından bir kısmıdır sadece.

atatürk'ün türk milleti'nin seceresine ilişkin mantığını şu şiirde anlamak mümkün;

Gafil, hangi üç asır, hangi asır,
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarih söylememiş bunu,
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak.
Yaşanan tarihi gömüp doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alpler'inde Oğuz torunları,
Doğudan çıkan biz, batıda yine biz;
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir milletin adı değil
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar!
Ey yığın yığın insan gafletleri!
Yırtılsın gökteki gafletten perde,
Hakikat nerede?

görüldüğü üzre atatürk tuna'nın ezelden beridir türk diyarı-türk yurdu olduğunu alenen dillendiriyor.
atatürk gibi bir liderin herhangi bir dayanağa güvenmeden böyle bir açıklama yapması mümkün müdür? yahut dumlupınar zaferinden sonra kaçan yunan bozgunu sonrası "truva'nın intikamını aldık" söylevini yapması...
ne ilginçtir ki istanbul'u fetheden fatih sultan mehmet'te atatürk'ten 450 sene evvel aynı şeyi söylemiş, istanbul'un fethi sonrası "truva'lıların intikamını aldık" demiştir...

çağ açıp çağ kapayan bir türk hakanının ve dünyaya kafa tutan bir kurtarıcının bu söylevleri görmezden gelinemez...

daha önceki tarih çalışmalarımızda da anadolu'daki türk izlerini incelemeye, bulguları sizlere aktarmaya çalışmıştık.
anadolu'nun her köşesinde türklerden izler mevcut, üstelik 1071'den çok öncelerine ait izler.
hakkari gevaruk yaylası, erenköy yazıtı bunlardan bazıları.
(bkz: hakkari gevaruk yaylası)
(bkz: ön türkler/@protest sanayici)
buradan proto türklerin anadolu'da bıraktığı izlere ulaşabilirsiniz.

üstelik anadolu'daki yer adlarında proto türklerin etkisini görüyoruz. buna en önemli iki örnek istanbul ve ankara kentlerimizin isim kökenleridir;
(bkz: istanbul/#13488123)
(bkz: ankara/#13476912)

Yine Anadolu'nun bir TÜRK YURDU olduğunun en değerli kanıtlarından biri de batı'nın pek itibar ettiği mezapotamya kaynaklarından olan Akad yazıtlarında geçen TÜRÜK KRALLIĞI ve bu krallığın hükümdarı iLŞU-NAiL den söz eder.

Türük krallığı bugün doğu anadolu'da kurulmuş mö 2200-2300 tarihli bir krallık olup Hatti'ler ile birleşerek Akadların anadolu'yu sömürmesine başkaldırmışlardır. işte akad belgelerinde bu bahisler bu Türük krallığından bahsedilir.
http://www.youtube.com/watch?v=RLGxE0yszl8&feature=share

tabii bu bulgular hint avrupa odaklı tarihçilik anlayışı tarafından görmezden gelinmekte, yok sayılmaktadır.
ama şimdilik...
zira gerçekleri daha uzun süre gizleyebilecekleri düşünülemez.
hadi eskiden sovyet rusya vardı ve orta asya türk kültürü-anadolu ve ortadoğu türk kültürü ile ön türkler arasındaki bağlantılara ulaşabilmek, bulgular elde edebilmek imkan dahilinde değildi.
globalleşen dünyada artık bu tip şeyleri gizlemek mümkün olmuyor.
çin bile beyaz piramit gerçeğini kabullenmeye başladı, avrupa'lı arkeolog ve tarihçiler orta asya'daki kurganlarda türk tarihini araştırıyorlar.

elde edecekleri sonuçlar her geçen gün tarihin yeniden yazılmasına, dünyanın türk uygarlığını medeniyetin başlangıcı olarak kabullenmesini sağlayacak.

ama ne yazık ki belki önümüzdeki 10-15 sene zarfında onlar türklüğü ve türklüğün medeniyetin beşiği olduğunu kabullenirken, biz çoktan araplaşmış olacağız. yani istemeden onların istedikleri kendiliğinden yerine gelecek gibi...

http://tarihturklerdebasl...pa-odakli-tarih-anlayisi/
(bkz: homeros bir tarih hırsızıdır/#15130396)
(bkz: bozkır imparatorluğu)
(bkz: kemerler)
(bkz: türkiye de türk yok yalanı)
sözlük ergenlerinin güya çürüttüğü hayali anlayış.

ancak sözlükte yazar böyle vitaminsizler...
(bkz: tarih hırsızlığı)
Mesela bir örnek vermek gerekirse

Orhun yazıtları ilk bulunduğu sıralarda bunun türklere ait olması Avrupa nın hoşuna gitmemiştir bu anıtı dikenler için viking,soğd,süryani,yahudi,moğol hatta en son çinli demişlerdir fakat sonradan eşşek gibi türk yazısı olduğu kabul edilmiştir.
vardır böyle birşey. genelde türklere bir şey bırakmak istemezler. iskitler herkes tarafından türk kabul edilirdi. sonra baktılar iskit büyük medeniyet çıktı ondan sonra iskitlerin irani olduklarına dair tezler sıçmaya başladılar.
"Türkler, M.Ö. 6000'li yıllarda hayvan yetiştiriciliği yaptığı düşünülen bir ırktır. Bu da, Türk milletinin yaklaşık 8000 yıl önce Tanrı Dağları eteğinde ortaya çıktığını gösterir. Türkler, Tanrı Dağları ve Altay Dağları arasına yayılırken karakterleri de bu bölgenin çetin şartlarına göre şekilleniyordu. Bu açıdan Türkler, göçebe ve savaşçı bir hayat kurmak durumunda kalmıştır. Dinlerinden, kültürlerine, yemeklerinden geleneklerine kadar bu kültür işlemiştir Türk milletinin. Ancak dikkat edilmesi gereken bir husus vardır ki, Türkler hiç bir zaman Batılılar'ın iddia ettiği gibi medeniyetsiz, barbar ve cani bir millet olmamıştır. Bunun kanıtı Pazırık Kurganı'nda bulunan harikulade eserlerdir, Göktürk Anıtları'nın son derece düzenli ve dahi noktalama işaretli abecesidir, kurdukları teşkilatlardır, ordularda hala geçerliliğini koruyan onluk sistemdir. Bizim atalarımız genç dimağlara TV ekranlarında, gazetelerde ve diğer bilumum basın yayın organında dayatıldığı gibi barbar, medeniyetsiz bir topluluk değildi. Peki o zaman Hint-Avrupa merkezli tarih anlayışını benimseyen tarihçiler neden bu dayatmada bulunmaktalar?..

Dayatmada bulunuyorlar, çünkü Avrupalılar'ın ata toprağı olarak gördükleri mekan Orta Asya'dır. Çok eski zamanlarda Turanî Irk ve Aryanî Irk bu topraklarda büyük bir ihtimalle karşı karşıya gelmiş ve Aryan ırkı Avrupa'ya sürülmek durumunda kalmıştır. Ata toprakları olan Asya'nın Türkistan olması, Türkler'in bilincine kalmıştır. Eğer Türkler barbar olduklarını kabul ederlerse, Avrupa'nın her anlamda üstünlüğünü kabul ederek yozlaşır, değerlerini yitirirler onların hedeflerine göre.

Bu dayatma tarihte de, günümüzde de son sürat devam etmektedir. Örneğin, bugün bir çok köşe yazarı Yunan kültürüne özendirecek yazılar ile Türk kültürünü yok sayar. Her medeniyetin eserleri Türkler'in gözüne sokulurken, Etrüskler'den ve Türk medeniyetinden bahseden kimse olmaz. Örneğin, Orhun Anıtları ilk bulunduğunda Avrupalılar şaşırmışlardı. Hint-Avrupa odaklı tarihçilik, bu anıtları da kendine yamamalıydı. Hemen çare bulundu, onlara göre bu anıtlar Vikingler'in atalarına aitti. Çünkü böyle gelişmiş bir alfabeyi Türkler yapamazdı! Kanıt da hazırdı, iskandinavya'da bulunan Runik yazılar bu yazının devamı idi onlara göre. Gerçek ise bambaşka ve apaçık ortadaydı. Bu yüzden en sonunda Avrupalılar, bu anıtın Türkler'e ait olduğunu kabul ettiler. Daha sonra da Etrüsk abecesinin, Futhark yazısının bu yazıya benzerliği gündeme geldi. Kılıfları yine hazırdı. Futhark yazısı, Runik yazı ile ilişkili idi, yani Hint-Avrupa kavimlerine aitti! Etrüsk abecesi de Yunanlar'dan geçme idi zaten. Oysa ki bugün Google'dan yapacağınız bir arama, sizi doğru sonuca götürecektir. Yunan abecesine benzetilen Etrüsk abecesi, yan yana konulan fotoğraflar ile size bu fikri aşılamaya çalışan propagandacıların ürünüdür. Etrüsk abecesi de, Futhark yazısı da şaşırtıcı bir biçimde Göktürk abecesinin daha az gelişmiş, daha erken dönem ürünleri gibidir. Fakat Hint-Avrupa, bunu da kabul etmez. Çünkü bunu kabul etmek, kendi topraklarında aslında Turanlılar'ın yaşadığını, o bölgelerin Turanlılar'a ait olduğunu ve Turanlılar'ın kendilerinden daha gelişmiş kültüre sahip olduklarını da kabul etmek anlamına gelir.

Aynı anlayış, iskitler'i pets, Hunlar'ı moğol yapar. Türkler'in Anadolu'ya Malazgirt ile geldiğini iddia eden bu zihniyet, iskitler'in, Hunlar'ın ve hatta Ön Türkler'in Anadolu'ya yaptıkları akınları ve Doğu Anadolu'daki Hakkari ilimizde bulunan Türkler'e özgü mağara yazılarını görmezden gelir. Kızılderililer ile Türkler'in arasındaki bağlantıdan bahsedince gülenlerin elleri, Avrupa kültürü bizden üstün dediğinizde size alkış tutar. Korece, Japonca, Fince, Türkçe, Macarca, Moğolca gibi diller arasındaki ilginç benzerlikleri gündeme getirirseniz yuhalanırsınız. Sizin böyle değil, Arapça'nın zenginliğinden, Farsça'nın şiirselliğinden, ingilizce'nin pratikliğinden, Fransızca'nın kibarlığından ve hatta Kürtçe'nin fonetiğinden bahsetmeniz gerekir."

internette börü kağan lakaplı yazar çok güzel anlatmış bence
Gayet normal olan durumdur. Tarihi, tarihi yazan-araştıran toplumlar şekillendirir. Ülkemizdeki tarihçilerin büyük bir kısmı milliyetçidir ve parmakla sayılacak kişi dışında çok da ciddi tarihçimiz yok. Diğerleriyse araştırma yapmak yerine orada burada "avrupalılar tarihi kendilerine göre şekillendiriyor" diye gereksiz eleştiri ve yorumlarda bulunuyor, bir kısmı ırkçılık yapıyor. Bana göre ille de bunun alanını okumak gerekmiyor günümüzde, kaynak fazlasıyla var. Murat Bardakçı tarih mi okudu mesala? Ülkemiz milliyetçisi garip. Bana göre bir milliyetçi, ister ırkçı olsun ister başka bir şey, orada burada nefret söylemlerinde bulunmak yada çinli diye koreli dövmek yerine gidip ülkeye nasıl faydalı olabilirim diye düşünmeli. En başta tarih yoluyla.
the göktürk rulers originated from the ashina clan, who were first attested to 439. the book of sui reports that in that year, on october 18, the tuoba ruler emperor taiwu of northern wei overthrew juqu mujian of the northern liang in eastern gansu, whence 500 ashina families fled northwest to the rouran khaganate in the vicinity of gaochang. peter benjamin golden points out the possibility that the khaghans of the turkic khaganate, the ashina, were themselves originally indo-europeans (possibly iranian peoples) who later adopted the turkic language but continued to use titles from their earlier indo-european languages. german turkologist w.-e. scharlipp points out that many common terms in turkic are iranian in origin.

Vikipedi den altıntı

Bunun meali şu türkler soğdların soyundan gelen irani bir kavim zamanla Altay dilini benimseyerek farklılaşıyorlar yoksa iran(hint-avrupa) kökenli bir kavim.
Türkleri Tacikler ile karıştırmış kişilerin Vikipedi'ye yazılarını koymaları sonucu oluşmuş karışıklık. Türkler Zamanında soğd halkı ile haşır neşir olmuştur. Bu yanlışlıkta bunun da etkisi mutlak surette mevcuttur.
Vikipedi'yi fazla dikkate almayınız. Sonuç olarak Anonim bir ortaklık.

T: Tibet'ten başlayan ve Fransa'da sonlanan bir güruhun yüksek mertebedeki üyelerinin oluşturduğu tarihçilik anlayışı.
türk diye bir ırk yoktur.
iskitler iranidir
hunlar slavdır
hazarlar germendir
selçuklu farstır.

diye devam eder.
Valla biraz açmak gerekirse

Türkler irani bir kavim,hunlar moğol,irani veya kafkasya halkı,hazarlar yahudi veya kafkasyalı,iskitler Hint veya irani,urartular ermeni......
türk ismini iyi şeyler için anamayan tarihçiliktir. saygılar.
Şimdi türk tarihi açısından biraz yazalım

iskitler var bilirsiniz 19.yy da dünya tarafından hep türk kabul edilir bir baktılar güzel medeniyet bu iskitler hemen irani alın kına yakın amına kodumun çocukları

Hunlar şimdi hint-avrupa kökenli değil ise Türk den uzaklaştırma metodunu görüyoruz burada hunlar da moğol hunlar götünüze girsin sizin

Hadi bunların bir nebze gideri var da Göktürk devleti iran kökenli ne lan ya da selçuklu devleti taşşak mı geçiyorsunuz lan

inanmayın dediğim tarih anlayışı.
Türkmenler; yarı beluci yarı tacik bir irani halk sonradan Türkleşmiş

Yörükler; irani bir halk ben de hint-avrupa kökenli biriyim yani Avrupa ya göre

Tatarlar,kazaklar,kırgızlar; moğol kökenli

Özbekler; yarı irani yarı türk

Uygurlar; yarı türk yarı tohar(Hint-avrupa kökenli eski bir halk)

Gibi gibi boktan yalanlar.